Paylaş
Suriyeli ailenin dünyaya getirip, “yaşamaz” diyerek, fakülteye getirdikleri çocuklarının, hayata döndürülmesi.
Onların hikayesi, ulusal basında geniş şekilde yer aldığı için fazla detaya girmeyeceğim.
Yaşananları hatırlatıp, bu konuyu köşeme neden taşıdığımı anlatacağım…
Suriyeli aile, Tamer adını verdikleri sekiz aylık çocuklarını, geçtiğimiz aralık ayında muayene ettirmek için Tıp Fakültesi’ne getirdi…
Muayene sonucu Tamer’e, akut karaciğer yetmezliği tanısı konuldu.
Hastanın yaşaması için, karaciğer naklinin şart olduğu aileye söylendi.
Anne ve babaya, yasalar gereği naklin, kendilerinden veya ülkelerinden gelecek bir kişinin karaciğeri ile gerçekleşebileceği de hatırlatıldı.
Annesinin dokusu tutmadı, babasının ise olmadı.
Son çare, Suriye’de yaşayan üvey anneydi…
Fakültede, hastaya olan saygı gereği, hareketlilik yaşandı.
Zaman kaybedilmemesi adına üvey annenin dokusunun incelenmesi için bakanlıklar aracılığıyla Suriye’den, doku testinin yapılması istendi.
Sonuç olumlu çıkınca, annenin bir an önce Bursa’ya getirilmesi için, Dışişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve TSK’dan bir kez daha destek istendi.
O da karşılık gördü…
Üvey anne sonunda, Gaziantepl’e kadar getirildi.
Otobüs bileti de alınarak Bursa’ya ulaştırıldı.
Doktorlar, hemşireler, polis ve itfaiye görevlilerinden alınan 25 ünite kan ile beklenen nakil gerçekleşti.
Böylece Tamer bebek, doğum gününde sağlığına kavuştu.
O DETAYI DA DÜŞÜNDÜLER.
Suriyeli bebek sağlığına kavuşmuştu; ama ortada bir başka sorun vardı.
Taburcu edilmesi halinde, kalabalık olan ailenin, hijyen bir evde yaşaması, hasta için tehlikeydi…
Her an mikrop alıp rahatsızlanabilirdi.
Bu riske girmemek için kendisini, hastaneye yakın bir misafirhanede yatırıp, parasını da, kendi ceplerinden ödemeyi dahi düşündüler.
Neyse ki, buna gerek kalmadı.
Yaklaşık beş ay süren tedavi sonunda Tamer bebeğin karnındaki şiş indi, kan değerleri normale döndü.
En önemlisi, çevresine gülücükler atmaya başladı.
Bu anlar ise, DHA Kameramanı Semih Şahin tarafından görüntülenip, Muammer İrtem tarafından habere dönüştürüldü.
Prof .Dr. Ekrem Kaya’nın Dekanlığını yaptığı BUÜ Tıp Fakültesinde yaşanan bu başarı, basında hak ettiği şekilde yer aldı.
BU YAZIYI NEDEN YAZDIM?
O günlerde, hasta ziyaretine gittiğim Tıp Fakültesi’nde, Suriye’den yola çıkan üvey annenin, ne zaman geleceğini merak eden, doktorlar, hemşireler ve sağlık çalışanlarının, süreci merakla takip etmelerine tanık oldum.
Çok duygulandım.
Uygun olan donör, kendi yakınları için gelmiş olsa ancak bu kadar heyecanlanırlardı…
Onların hikayesini bu nedenle köşeme taşıdım.
Kendilerine, “İyi ki varsınız” demek için...
Paylaş