FETÖ’nün zararı -2-

ABD’nin FETÖ gibi yapılanmalarla Türkiye’de ve dünyanın muhtelif ülkelerinde yapmak istediği şey, söz konusu ülkeleri, gelecek on yıllar boyunca kendi boyunduruğu altına almak ve onları eyaleti gibi yönetip, kullanmaktır.

Haberin Devamı

Eyaleti gibi kullanmaktan maksat, onlara, kendi eyaletlerinin sahip olduğu hakları vermek değil, bilakis onlara köle muamelesi yapmak ve o ülkelerin yer altı ve yer üstü bütün zenginliklerini sömürmektir.

Eyaleti gibi gördüğü bu ülkeleri de zombileştirilmiş eyalet valileri ve kendisine uşak olarak yetiştirdiği ve devşirdiği her kademedeki zombi bürokratlar eliyle yönetir.

Bu yöntem, ülkelerin askeri güçle, zorla işgal edilmeden, kolaylıkla kendiliğinden teslim alınmasıdır. Bu yöntemle işgal edilen ülkelerden bir daha çıkış, kurtuluş ve bağımsızlık söz konusu değildir.

Askeri işgaller hem çok pahalı ve ağır bedeller gerektiriyor ve üstelik bu durumun sürekliliği temin edilemiyor. Yabancı işgaline karşı yerli halk bir şekilde uyanıyor ve bağımsızlık savaşı başlatıyor.

Haberin Devamı

Bu duruma tipik örnek, Fransızların Cezayir’i, askeri güçle işgal etmeleridir. Cezayir’in esaret hayatı 124 sene sürdü; Cezayir halkı 1954’te ayaklandı, sekiz yıl süren direnişten sonra Fransızları ülkelerinden kovdular.

Cezayir’in işgali ve bu durumun sürdürülmesi Fransa ekonomisini bitirdiği gibi, ülkeye çok ağır bedeller ödetti. Milli kahramanları olan De Gaulle’ü tam yetkiyle göreve davet ettiler. De Gaulle’ün ilk işi Cezayir’den çıkmak oldu. Böylece Cezayir de Fransa da kurtulmuş oldu.

FETÖ tipi yapılanmalarla, ülkelerin kendi içlerinde, celladına aşık kadrolar yetiştiriliyor ve onlar marifetiyle ülkeler, uhuletle-suhuletle ve masrafsız olarak yönetiliyor.

Zaten ABD’yi de ABD devleti yönetmiyor; ABD derin devleti denilen, küresel çapta etkinlikleri olan 8-10 şirket yönetiyor. ABD devletinin ne parası var ne herhangi bir silah fabrikası veya bir petro-kimya tesisi var. ABD’deki bütün büyük işletmeler özel sektörün yani mahut ailelerin elindedir.

İşte bu 8-10 aile de ABD’deki iki partiyi (Demokratlar, Cumhuriyetçiler) yönetirler. Düne kadar, bu iki partiden her hangisinin gelmesi fark etmezdi lakin son yirmi yıldır ulusalcılar (cumhuriyetçiler- evanjelistler) çok daha güçlenip demokratlardan (küreselciler) ayrıştılar.

Haberin Devamı

Ulusalcılar, Trump’la iktidara da geldiler. Bu seçimlerle de gelmeleri bekleniyor.

Trump’ın gelmesi, küreselcilerin işine gelmiyor, bundan dolayı da suikast dahil tüm kozlarını oynuyorlar.

Hangisi gelirse gelsin, Türkiye’ye bakışları ve tutumları değişmez.

FETÖ her birinin elemanıdır; onu adeta bir manivela olarak kullanıp onlarca devlet üzerindeki hegemonyalarını sürdürürler.

Ne acı bir gerçektir ki, Türkiye’mizde yerli ve milli olduğunu iddia eden kimileri hala ABD’nin (küreselciler) değirmenine su taşımaktalar ve utanmadan da bunu milliyetçilik adına yaptıklarını söylerler.

Küreselcilerin en pis oyunlarından biri de at iziyle it izini karıştırmak değil mi?

Haberin Devamı

Bundan dolayıdır ki, İdris Küçükömer’in işaret ettiği gibi; ‘Türkiye’de sağ soldur, sol sağdır!’

Yazarın Tüm Yazıları