Paylaş
Ve bu kişilerin çok iyi eğitimli olmayacağını, ‘vasat’ temsilcilerinin demokrasinin ‘sayısal’ sonucu olduğunu anlatıyordu.
Bizde ‘tatlı su kurnazı’ veya ‘çarıklı erkan’ denilen, esasında tam da bu ‘medeniyet çatışmasını’ çıkartmak için üretilmiş tiplerin oldukları her ortamda nasıl ‘fesat merkezi’ konumuyla yaşadıklarını hepimiz çokça görmüşüzdür.
Ahlaki yoksunlukla bütünleşmiş kurnazlıkla her şeyi mubah sayarak sonuca gitme ‘yolunu bulan’ bu kişiler, satın alma ve elde etme hırsıyla donandıklarında toplum için de zararlı ve tehlikeli hale gelmektedirler.
Bakınız, güncel konulardan biri, ülkemizin değerli bir iş grubunun en tepe profesyonel yöneticisinin bağlı şirket yöneticisine ‘had bildirme’ uğruna yaptıkları ve düştüğü durumdur.
Yüksek lisanslı ve olgun yaşında, birçok yöneticilik deneyimi ile mevcut koltuğuna oturan kişi, diğer bir yöneticiyle olan bir başka iç ‘hesabını’ ramazan mesajını fırsat bilerek görmek istemiş, kurnazca yaklaşımını, ‘ayağına dolanınca’ herkese gönderi yaparak ‘deşifre’ olmuş, rezilliğinin yanında, gözaltına alınmayı da ‘başarmıştır.’
Artık Müslüman mahallesinde salyangoz satmayı nereden aklına getirmişse!
Bu kişinin ve muhatabının sıfatlarına bakıldığında, kriz çıkartma ve yönetme noktasındaki ‘cehaletin’ eğitim eksiğinden, daha doğru ifadesiyle, cehaleti tahsil etmekten kaynaklandığı anlaşılacaktır.
Bir başka şark kurnazı ise devletin valisine hakaret etmeyi, adap ve usul yoksunu işlemlerini soran gazetecileri tehdit etmeyi ‘normalleştirmeye’ çalışan yandaşlarıyla, yasaya ve adalete aykırı, usulsüz ve vicdansızca yaptığı ‘üniversite yatay geçişi’ meşru kılamayacağı için sonuçta diplomasız kalacak görülmektedir.
Üstelik yargılandığı esnada dahi, şuurunu yitirmiş, özgüven patlaması ve hırsının aklını örtmesiyle suç üstüne suç işleme pervasızlığına devam etmektedir.
Holding yöneticisi, hala eski Türkiye’de yaşadığını zannederek, vesayet özleminin yaveleriyle geleceğini riske etmeyi başarmıştır.
Usul ve adap yoksunluğunda zirve yapan ve aynı usulsüz yöntemlerle diploma (!) sahibi olup zirvelere oynayan kişinin bir de belediye başkanlığı yaptığını görebilsek.
Zira İstanbul’un perişan hali ortada!
Şu son kar kışta dahi ortalıkta yoktur; yürümeyen merdivenleri, yolda kalan ve hatta yanan otobüsleri, azaba dönüşen trafiği, su baskınlarını hepsinden önemlisi kentsel dönüşüm problemini çözeceğine, valiye, savcıya ayar vermekle meşguldür.
Eğitim çok önemlidir! Zira uydurulmuş diploma cehaleti örtememektedir.
Biri gerçek, biri usulsüz iki ‘diplomalının’ başına gelenler net örneklerdir.
Ve Huntington’un belirttiği ‘çatışmaların’ olmaması için toplumların başında ‘kriz çözen’, bu yönde eğitilmiş kişilerin olması önemlidir.
Elektronik posta ile dine ve dindarlara olan içindeki ufuneti kusan ve usulsüzlükle inşa ettiği sözde kariyeriyle zirveyi hayal eden ‘mahut kişilikler’ eğitim zayiatı değil de nedir?
Paylaş