Paylaş
Zira bu mübarek gecede Rabbimiz katından af ve mağfiret, bağışlanma sağanak halinde yağar.
Allahü Teâlâ kullarını çok sevdiği ve onlara çok acıdığı için, bazı zamanları özel olarak kıymetlendirmiş ve o anlarda yapılan tövbe ve istiğfarları, dua ve yakarışları ve bağışlanma dileklerini kabul edeceğini bildirmiştir. Bu bildirme Cenab-ı Hakk’ın’ vaadi niteliğinde olup katiyet ifade eder. Zira Rabbimiz vaadinden dönmeyeceğini bizzat bildiriyor.
Din olarak son ilahi mesaj (Kur’an-ı kerim) Rabbimiz Allahü teala tarafından, Cebrail Aleyhisselam vasıtasıyla alemlerin övüncü olan sevgili Peygamberimize (Aleyhisselam) bu kutlu gecede gelmeye başladı.
Ümmetine son derece düşkün ve ümmeti üzerinde adeta titreyen rahmet ve muhabbet elçisinin buyurduğu şu hadis-i şerife dikkatinizi çekerim: ‘Kim iman ederek ve Allah’tan umarak Kadir Gecesini ayakta geçirirse (sevabını Allahü teladan umarak ihya ederse) onun GEÇMİŞ VE GELECEK günahları bağışlanır’.
Misli olmayan bu büyük müjde, tıpkı başka bir örneği olmayan Kadir Gecesi gibi, beşer tarihi boyunca sadece bu ümmete bahşedildi.
İdrak ve ihya edebilenlere ne mutlu!
İnanan kullarını rahmet deryasına gark ettiğini bildiren Rabbimiz, bir hadis-i kudside şöyle buyurur: ‘Kullarıma kendileri için belirlediğim cömertliğimi göster. İyilik on ile yedi yüz katıyla ödüllendirilecektir, günah ise benzeriyle. Günahın fiili, günah olduğuna inanmanın karşısında direnemez. (İman, azap ateşini söndürür; bundan dolayıdır ki, cehennem bile Sırat’tan geçen Mümine: ‘Çabuk geç, iman nurun ateşimi söndürüyor’) diyecektir.
Benim kullarım rahmetimden nasıl ümit keser? RAHMETİM HERŞEYİ KUŞATMIŞTIR. Ben ise kullarımın zannına göreyim. (Beni nasıl zannederlerse öyle bulurlar) Öyleyse benim hakkımda iyi zanda bulunsunlar!’
Bir gün Hz. Huzeyfe, Resulullah efendimize sordu: Ya Resulallah, acaba Müslümanlar İslamiyet’ten önceki hallerine döner mi?
Hayır, dönmezler; ama bizden sonra bulanık bir zaman gelir.
Bulanık ne demektir ya Resulallah?
Yani iyiler olur, kötüler olur, alimler olur, zalimler olur; karışık bir zaman olur. Ondan sonra, daha kötü bir zaman gelir.
O zaman neler olur ya Resulallah?
O ZAMAN DİNİ ANLATANLARIN PEŞİNE GİDENLER CEHENNEME GİDECEKTİR!
Onlar, din diye neyi anlatacaklar?
Kur’an-ı kerimden, hadis-i şeriften bahsederler. Ancak Allah’ın, Resulullah’ın bildirdiklerini değil, kendi düşüncelerini Allah’ın Peygamber’in emri gibi anlatırlar. İşte onların peşinden gidenler felakete uğrayacaktır.
Ya Resulallah o zamanda ben dünyaya gelmiş olsam ne yapmam gerekir?
Dünyada hak yolda olan bir cemaat kıyamete kadar bulunur. Bu cemaati bul, onlara uy ve kurtul.
Ya Resulallah o cemaati de bulamazsam ne yapmalıyım?
Evinde otur, kimseye karışma! (Mişkat-ül-mesabih)
Ve işte o zaman, bu zamandır ve daha da kötüleşerek devam edecektir!
Paylaş