Paylaş
Önceki seçimlerde valiler hem CHP’nin il başkanı hem de o şehrin belediye başkanıydı. Bir kişi bütün illerin milletvekili listelerini belirliyor ve onlar da rakipsiz olarak girdikleri seçimlerden seçilip (neyin arasından seçiliyorsa) TBMM’ye geliyordu.
CHP’nin genlerinde asla demokrasi, halk ve halkın seçimi ve seçtikleri yoktur. Tek partiyle girilen oylamanın adı seçim mi olur? Kime karşı kim ya da kimler seçilecek?
Tek partinin girdiği sözde seçim olsa olsa halk oylaması olur; yani sizler, ey halkımız size vekil olarak sunduğumuz bu listeyi benimsiyor musunuz? Kerhen mi evet diyorsunuz, benimseyerek mi?
Bunun da cevabını ilk demokratik yani çok partili seçimde aldılar. 485 sandalyeli Meclis’in 416 milletvekilini DP çıkardı. 27 yıl tek başına iktidar olan CHP ise yalnızca 69 milletvekili çıkarabildi.
Bu demektir ki önceki sözde seçimlerde de millet kerhen dahi seçmedi ama CHP, kendini ‘seçildi’ olarak ilan etti. Tek adayın, tek listenin seçimi mi olur?
Ama CHP’de olur. Hem de yalnızca o eski günlerde değil, bugün yani 2025 senesinde de olur.
Oldu nitekim.
CHP, sözde cumhurbaşkanı adayını belirlemek için ucube bir seçim yaptı; tek aday gösterdiği İmamoğlu’nu ‘seçildi’ gösterdi. Sandık var ama rakip aday yok.
CHP’nin demokrasiden anladığı budur. Biz bunu biliyoruz, lakin bir türlü anlatamıyoruz. Anlatsak da yeni nesillere masal gibi geliyor ve kimse inanmak istemiyor. Akılları sıra bu denli bir kepazeliği CHP’ye yakıştıramıyorlar.
Şimdi de şaibeli bir şekilde CHP’nin başına geçen Özgür Özel, kalkmış yüzde 70 oy alarak tek başlarına iktidara yürüdüklerini iddia ediyor.
Yalandan kim ölmüş... Ne demişler; aç tavuk kendini darı ambarında zanneder. Hangi kafayla bu hesabı yapıyorsa; 400 milletvekili çıkararak anayasayı değiştireceklerini, Başkanlık sistemini kaldırıp parlamenter sisteme geçeceklerini ve Mansur Yavaş’ı cumhurbaşkanı, Ekrem İmamoğlu’nu da başbakan yapacaklarını söylüyor.
Sittinsenedir yüzde 24-25 bandında sürünen bir partiyi yüzde 70’lere çıkardığını iddia eden ve gelecek siyasetini de bu hayaller üzerine kuran bir kişinin akıl sağlığından zoru yoksa art niyetli olup başka hesaplar içindedir.
Bu hesapların başında da CHP’lileri oyalayıp Ekrem İmamoğlu’nu denklem dışına atmak var.
Özgür Özel belli ki gökte aradığını yerde buldu; onca entrikadan sonra şapkadan İmamoğlu yerine Özel çıktı ve talih kuşu Özel’in başına kondu.
Ama görünen o ki Özel ne CHP Genel Başkanlığı’nı ne de kendisine göz kırpan cumhurbaşkanlığı adaylığını hazmedemiyor. Her iki makam da kendisine üç numara büyük geliyor.
Hem öyle büyük geliyor ki hırsı aklını örtüyor; kendinin ve kendi gibi yönlendirdiği arkadaşlarının davranış ve söylemleriyle CHP’yi milli güvenlik sorunu haline getiriyorlar.
Örtük akıllarıyla milletvekilliği görevini de hazmedemiyorlar ve ne oldum delisi oluyorlar.
Bindikleri otobüsün şoförüne talimat vererek aracı, görevli polis memurunun üzerine sürdürüyor ve onu yaralıyorlar. Yetmiyor, utanmadan bir de bu rezilliği savunuyorlar.
İktidara gelmeden bunları yapanlar Allah saklasın yarın iktidar olduklarında neler yapmazlar!
Paylaş