SADECE Ankara’nın değil, Türkiye’nin en önde gelen moda ve stilistlik okullarından birinin sahibi. Yetiştirdiği öğrenciler bugün, hem ülkemizde, hem de yurt dışında tekstil ve moda sektörünün önde gelen firmalarında çalışıyorlar. Modaya yön veren markaların tasarımlarını yaratıyorlar.
Dünyanın neresinde modayla ilgili bir organizasyon, fuar, sergi varsa soluğu orada alıyor. Paris, New York, Milano arasında mekik dokuyor. Her yeniliği günü gününe takip ediyor.
Sadece yenilikleri değil, modanın geçmişini de en iyi bilenlerden. Bu konuda dünyanın en kapsamlı kitabını o yazdı. Kitaptan daha çok ansiklopediye benziyor. İçinde kendi çizimi tam 200 tane moda illüstrasyonu var. Kostüm ve Moda Tarihi adlı bu yapıt, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yurt dışında katıldığı fuarlarda, ülkemizi temsil eden en itibarlı eserler arasında yer alıyor.
İkinci kitabı hazır. Moda tarihine yön veren ünlü isimlerin hayatları, yaşadıkları dönemlerdeki moda akımları ve yarattıkları markaların günümüze kadar geçirdikleri süreci anlatıyor. İlk kitabı gibi bu da konusunda dünyadaki en kapsamlı çalışma. Kitaplardan para kazanmıyor. Elif Jülide Dereboy’un tek amacı var; Ankara’nın ve ülkemizin sesini, moda sektöründe, uluslararası alanda bir parça olsun duyurabilmek. Gecesini gündüzüne katıyor ve bunun için koşuşturuyor. Yaptığı çalışmaları, topladığı bilgileri sadece okuldaki öğrencileriyle değil, daha çok kişiyle paylaşmak istiyor.
Tek başına gücü bu kadarına yetiyor. Artık birilerinin çıkıp, yaptığı çalışmaları görmesini ve değerlendirmesini bekliyor. Ve son yıllarda ciddi anlamda bir imaj sorunu yaşamaya başlayan ülkemizin, çok fazla gösterme şansı bulamadığı modern yüzünden bir kesit sunmayı amaçlıyor.
Ah canım, çok yaşlanmış
Türkiye, dünyaca ünlü bir yıldızı ağırladığı zaman çoğunlukla bu işte aslan payını İstanbul alırdı. Ama Kevin Costner, programında olmamasına rağmen sürpriz bir şekilde Ankara’ya da geldi. Yapımcısı, yönetmeni ve senaryosu ortada olmayan bir filmde Atatürk’ü canlandıracağı dedikoduları arasında soluğu Anıtkabir’de aldı.
Costner’ın ziyareti 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’na rastlayınca, Anıtkabir’deki manzara da görülmeye değerdi. Ata’yı ziyarete gelen onbinlerce Ankaralı, bir anda karşılarında bir Hollywood yıldızını görünce büyük bir izdiham yaşandı. Bu arada kalabalığın içinden bazı bayanların "Ahcanım, çok da yaşlanmış" dediklerini duyuldu. Eh tabii Kevin Costner, çok uzun bir süredir aklımızda yer edecek bir filmde oynamadığı için, hepimiz hala onu Kurtlarla Dans ve Bodyguard filmlerindeki genç ve yakışıklı haliyle hatırlıyoruz.
Kevin Costner’ı Anıtkabir ziyaretinde bir bodyguard ordusu korudu. Bu koruma ordusunun içinden bir kişi ise hiç yabancı gelmiyordu. Biraz daha dikkatli bakınca, ünlü yıldızın arkasından bir an olsun ayrılmayan bu gencin, Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in oğlu Osman Gökçek olduğunu fark ettim. "Herhalde Osman Gökçek bodyguardlık yapmıyordur" diye aklımdan geçirdim. İlginç gerçeği ise sonradan öğrendim. Meğerse Kevin Costner’i Ankara’da küçük Gökçek’in başkanlığını yaptığı Türkiye Gençlik Kulübü Federasyonu ağırlamış.
Kerkük Flamenkosu
Bir şarkıyı günde yirmi, otuz kere dinleyen birisi için ne düşünürsünüz bilmiyorum, ama son günlerde benim çevremde, ben de dahil birçok insan bunu yapıyor. Hem de youtube’tan. Şarkının adı, "Evlerinin önü boyalı direk". Öykü adında bir genç kız, iki gitar ve bir ritimle birlikte Abdurrahman Kızılay’a ait bu Kerkük türküsünü Flamenko tarzıyla yorumluyor. Ama ne yorum. Bir ses bu kadar mı güzel olur, iki farklı tarz bu kadar mı güzel harmanlanır ve ortaya nasıl böyle muhteşem bir şey çıkar anlatmak mümkün değil.
Dinlemeniz lazım. Youtube’ta izlenme rekorları kıran, dört kişiden oluşan bu grupla ilgili fazla bir bilgi toplayamadım. Ama yakın bir zaman içinde onları çok daha yakından tanıyacağımız kesin. Merakla bekliyorum.