Paylaş
Aykut Kocaman, yanından geçen Güiza’ya önce omuz attı, sonra onu şaka yollu yumrukladı. İspanyol golcü şaşkına döndü. Oysaki hocası onunla ilişki kurmaya çalışıyordu.
FUTBOL hayata benzer derler... Haklılar... Sevinciyle, üzüntüsüyle, başarısı ya da başarısızlıklarıyla “futbol hayattır.” Kimi zaman çıldırasıya sevindiren, kimi zaman da ölesiye hüzünlendiren....
Sözü nereye getireceğimizi tahmin ediyorsunuz elbette. O muhteşem geri dönüşü başaran adam; Daniel Güiza’dan söz edeceğiz bugün. İspanya Birinci Ligi’nin gol kralı olarak geldiği F.Bahçe’de, neredeyse yok olmaya, kariyerini noktalamaya yaklaşan ama Bucaspor’a attığı golle hem ağlayan, hem de ağlatan Güiza’dan...
Futbolun ve hayatın bu anlarında, gazete manşetlerini hep birbirinin benzeri haberler süsler.
- Güiza’nın dönüşü...
- Mucize adam.. vs vs...
Birbiri ardına övgüler sıralanır. Aylarca, haftalarca kaleme alınan eleştiriler bir yana bırakılır. Hepsi unutulur.
Çünkü kazanan haklıdır. Çünkü zaferin yerini hiçbir şey tutmaz. Bu kez size diğerlerinden farklı bir Güiza portresi çizdik. O geri dönüşü öyküleştirdik. İşte Güiza’nın dönüşü...
Onu kazanmak için her yolu denedi
SAMANDIRA’da Aykut Kocaman’dan herkes çekinir. Kocaman’ın ciddi ve otoriter yanı nedeniyle hoca ile şakalaşmak çok kolay değildir.
Siz hiç Kocaman’ı koridorda bir oyuncuya omuz atarken düşünebilir misiniz? Bu çok kolay rastlanan bir durum değildir. Ama elbette her teknik direktör gibi Aykut Kocaman’ın da her oyuncuya ayrı bir yaklaşımı vardır. Geçtiğimiz sezondan bu yana çeşitli problemler yaşayan Güiza, bu farklı yaklaşımdan nasibini alan oyunculardan biriydi. Eğer o diyaloglar olmasa, bugün belki de Güiza İspanya’da olacak, F.Bahçe de şampiyonluk yarışından kopmuş olacaktı.
İsterseniz lafı uzatmadan Güiza’ya getirelim ve öncelikle onun geri dönüşündeki 3 önemli unsuru özetleyelim.
- Aykut Kocaman’ın sezon başından beri onu kazanma çabası.
- Daniel Güiza’nın Fenerbahçe’ye hissettiği aidiyet duygusu.
- Sarı lacivertli futbolcuların Daniel Güiza’yı sahiplenmesi.
Şimdi bu unsurları açalım...
Önce omuz attı sonra yumrukladı!
YER: Sancaktepe’deki Fenerbahçe Can Bartu Tesisleri.
Aykut Kocaman, koridorda Güiza ile karşılaşır; İspanyol oyuncu elinde antrenman malzemeleriyle karşıdan gelirken, bir anda karşısında Kocaman’ı görür. Önce sağa geçer yol verir, Kocaman yolunu keser. Sonra sola döner, yine yolu kesilir. Kocaman yanından geçerken omuz atar. Bununla da yetinmez onu şaka yollu yumruklamaya başlar. Elleri dolu olan Güiza kendini savunamaz. Ama hocasının şakasına da kahkahalarla karşılık verir. Bir yandan da İspanyolca bir şeyler söyler.
Zor günler yaşayan Güiza hocasının bu tavrı karşısında kendini takıma ait hisseder. Çok mutlu olmuştur. Kocaman da Güiza’nın nasıl motive olduğunu keşfetmiştir. Artık hoca ve öğrencisi arasında diyalog başlamıştır. Kocaman, her antrenman sonrası İspanyol oyuncu ile özel görüşmeler yapar ve “Bugün çok iyiydin, böyle devam edersen seni her an ilk 11’de oynatacağım” der. İşte Güiza’yı ayağa kaldıran şey budur: İlgi ve sevgi...
Aidiyet duygusunun yüksekliği
YER: İzmir Atatürk Stadı. Fenerbahçe yedek kulübesi..
GÖZLERDEN kaçan, kameraların çekemediği ayrıntı vardı önceki günkü Bucaspor maçında. Aykut Kocaman’ın diyaloğunu en üst seviyede tuttuğu Güiza, ilk yarıdaki negatif tavrını çoktan bırakmıştı. Sanki sahadaymış gibi mücadele ediyordu hem antrenmanlarda, hem de yedek kulübesinde. Bucaspor maçında da ilginç anlara imza attı ve herkesi gülümsetti yine. Skor 1-1’ken, F.Bahçee atağa çıkmaya hazırlanıyordu. O sırada top toplayıcının attığı top sahanın içine yöneldi.
Sahada 2 top birden olacaktı ve hakem oyunu durduracaktı. Bu Güiza’nın gözünden kaçmadı. Kulübeden hışımla çıkan İspanyol futbolcu herkesi şaşırttı. Bir şeye kızmış ya da biriyle kavga edecek sanılırken, 15 metre depar atıp topu saha içine girmeden yakaladı. Bunu iki kez tekrarladı.
İşte bu hareketi teknik heyet tarafından Güiza’nın takıma aidiyet duygusunun yüksekliği olarak algılandı...Ve bu davranışı yedek kulübesinde alkışlarla karşılandı.
Havaalanında omuzlara alındı
F.BAHÇELİ oyuncular hava alanında uçağa binmek için beklerken TRT’den maçın geniş özetini izlerler. Bir anda Güiza’nın attığı 4. gol ekrana gelir. Taraftarlar etraftakilerin şaşkın bakışları arasında Güiza’yı omuzlara alır ve sarılırlar...
Ertuğrul, sen dersen yapacağım
SAKATLANDI ve tedavi için İspanya’ya gitti. Bu kararında İspanya Milli Takımı’nda oynayan arkadaşlarının ısrarı etkili oldu. Ama ameliyat sonrası daha da ağırlaştı. Bunun üzerine Türkiye’ye döndü ve F.Bahçe Kulübü Doktoru Ertuğrul Karanlık’a kendini emanet etti. “Ertuğrul, bundan sonra sen ne dersen onu yapacağım ve kendimi tamamen sana bırakacağım” dedi ve İspanyol oyuncunun dönüş hikayesi burada başladı.
Güiza nasıl biri?
Çocuk gibi
PEKİ, özel hayatında nasıl biridir Güiza? Arkadaşlarına sorarsanız, harika biri.. “Çocuk gibi” diye tanımlıyor takım arkadaşları Güiza’yı. Diyelim ki, 5-6 kişi sohbet ediyor. Güiza hemen aralarına dalar, alakasız biçimde İspanyolca konuşmaya başlar. . Bu yanı ile çok sevilir arkadaşları arasında.
Çok duygusal
BAŞKA bir yanı daha var çok sevilen... Duygusal. Hem de çok duygusal. Bucaspor’a attığı golden sonra dökülen gözyaşları da bunun göstergesi zaten. Kırılgan bir yapısı var. Ve bunu hemen belli ediyor. Yüreği yüzüne yansıyor. Bu da ona takım içinde ayrı bir sempati beslenmesine yol açıyor.
Oyuncakları var
ÇOCUKLARI çok ama çok seviyor. Evinde özel bir oyuncak odası var. Misafir olarak gelen çocukları bu odaya alıyor ve onlarla birlikte oyun oynuyor. Çocuklara olan sevgisini de şöyle açıklıyor: “Büyükler dünyayı çok ciddiye alıyorlar. Çocuklar bana çok daha gerçek geliyor...”
Hayvan sevgisi
İLGİNÇ özelliklerinden biri de evinde 4, kapısında ise 6 köpek beslemesi. “Onlarla kimse ilgilenmiyor, hayvanlara kötü davranıyorlar. Oysa hayvanlar bu dünya için çok önemli” diyen Güiza’nın hayatının en önemli parçalarından biri de hayvan sevgisi. Kendini bir yanıyla onlara adıyor.
Paylaş