Feriha Dildar Şenkaya

Öğrenme güçlüğü ile başa çıkmak

25 Ekim 2006
Birçok anne-baba için çocuğunun başarılı olması büyük bir gurur kaynağıdır. Fakat bazı çocuklar diğer arkadaşlarına göre daha geç okuma- yazmayı sökebilir ya da derslerini anlamakta zorlanabilir. İşte öğrenme güçlüğü çeken çocuklarda erken tanı ve yapılması gerekenler konusunda önemli ipuçları:

Derslerin 40 dakika olması ve çocukların öğrenmek üzere hep aktif olmak zorunda olmaları bütün çocuklar için çok güçtür ancak onların arasında bir de gerçekten bir ders saati süresince yerinde durmakta, dersi izlemekte ve zamanında okuma-yazmayı öğrenemeyen çocuklar olabilir. Çocuklar; görme,işitme ve zekásıyla ilgili problemler nedeniyle okuma-yazmayı geç öğrenebildikleri gibi "Özel Öğrenme Güçlüğünün" başlığı altında yer alan "Disleksi"de buna sebep olabilir.

Özel Öğrenme Güçlüğünün son yıllarda en çok kabul gören tanımı 1988 yılında ABD Ulusal Öğrenme Bozukluğu Birleşik Komitesi (NJCLD) tarafından yapılmıştır. Bu tanıma göre; "Öğrenme bozukluğu genel bir terimdir ve dinleme, konuşma, okuma, yazma, akıl yürütme ile matematik yeteneklerin kazanılmasında ve kullanılmasında önemli güçlüklerle kendini gösteren karma bir bozukluk grubudur". Özel öğrenme güçlüğünün içindeki disleksi grubundaki çocuklar okulda başarısız ama zeki çocuklardır. Kapasiteleri ile performansları arasındaki fark fazladır. Disleksi, okuma-yazmayla ilgili bir sorun olduğu için, bu sorun genellikle çocuk ilköğretime başladığı ilk sene fark edilir. Anne-babalar bu sorunla ilk karşılaştıklarında büyük bir kaygı hissedebilirler.

Aslında disleksinin çocuk daha okula başlamadan önce ortaya çıkan belirtileri vardır fakat okuma-yazma eğitimine daha erken başlanmadığı için bu belirtiler anne ve babaların gözüne okul çağındaki kadar çarpmamış olabilir. Dikkatini toplamada zorluk çekebilirler. Sürekli mekán ya da aktivite değişikliğine ihtiyaç duyabilirler.

DİSLEKSİNİN BAZI BELİRTİLERİ:

3-5 YAŞ


n Kelimelerin tekrarlandığı şarkılardan hoşlanmazlar.

n Tekerlemeli oyunları bir türlü öğrenemezler.

n Bebek gibi konuşmaya devam ederler. Kelimelerini sık sık şaşırırlar.

n İsimlerindeki harfleri öğrenemez ve ilgi göstermezler.

n Yön ve zaman kavramları konusunda sorun yaşarlar.

5-6 Yaş

n Harf ve kelimeleri tanıyamazlar, kendi isimlerini yazamazlar, kelimelere uyduruk yazılımlar bulurlar.

n Kelimeleri hecelere bölemezler. (Kapı kelimesini Ka-pı olarak bölemez.)

n Kafiye yapan kelimeleri tanıyamazlar. (Bacı - Hacı gibi.)

n Heceleri tanıyamazlar

n Elleri kullanmada hantallık ve beceriksizlik görülür.

6-7 Yaş

n Heceleri tanımakta ve yan yana koymaktaki güçlükleri devam eder.

n Tek heceli kelimeleri okuyamazlar. (Top, bal, kel gibi.)

n Okumaktan nefret etme, okumayı "Zor iş" olarak değerlendirme gibi yakınmaları olur.

7 Yaş ve üzeri

n Benzer kelimeleri karıştırırlar. (Kurt yerine yurt gibi.)

n Okurken duraklarlar. (Eee yani gibi eklerle doldurma)

n Telefon numaralarını, ev adreslerini, tarihleri hatırlayamazlar.

n Yazım hatalarıyla dolu özensiz yazı yazarlar.

n Bağlaç gibi anlamsız ekleri atlarlar.

Anne-babalara bazı ipuçları

* Çocuğunuzun bu güçlüğünü kabul edin.

* Çocuğunuzun bir işi başarabilecek kapasitede olduğunu unutmadan yapabileceği işlerde onu yüreklendirip destekleyebilirsiniz.

* Başarması için baskı yapmadan yapabileceği basit işlerden başlayarak onun zoru başarmada istekli olmasını sağlayabilirsiniz.

* Disiplin konusunda kararlı olmanız onun kendisini güvende hissetmesini sağlayacatır.

* Eğitim yöntemlerini baskı yapmadan uygulayın.
Yazının Devamını Oku

Bebeklerde beslenme ve yemek yeme davranışının gelişimi

29 Ağustos 2006
Bebeğiniz yemek yemeyi reddediyor, yiyeceğini mama sandalyesinden fırlatıyor, her bulduğunu ağzına tıkıyor diye üzülmeyin. Bu doğal süreçleri, bilinçli davrandığınız takdirde çok daha kolay atlatabilirsiniz.

Bebeğin ilk aylardaki en temel ihtiyacı beslenmedir. Bunu yaparken bebeği her istediğinde beslemek en doğru yöntemdir. Bu sayede bebeği aşırı beslemek gibi bir tehlike de söz konusu olmaz.

Bebek ağladığında önce emzirme denense de, acıkmamışsa emzirilmeyi reddedebilir. Bu noktada annenin bebeğin başka ihtiyaçlarına odaklanması her ikisini de sakinleştirir. Çünkü bebeğin beslenme kadar oyalanma, anne kucağında tutulma, mekan değiştirme gibi ihtiyaçları da olabilir.

HER ŞEYİ AĞZINA SOKUYOR

Bebeklik dönemi boyunca, bebeğin ağzı zevk almanın ve tatmin olmanın ana kapısıdır. Bebekler emzirilmekten, biberon emmekten, ılık süt içmekten ve parmaklarını emmekten hoşlanırlar. 6 aylıktan başlayarak, etrafındaki şeyleri ısırarak zevk almaya başlarlar.

Bebekler ağızlarını sadece zevk için değil, keşfetmek için de kullanırlar. Nesneleri tadarak, onları deneyerek keşfederler; bu işlemler için ellerinden çok ağızlarını kullanırlar. Bebek 2 yaşına gelene kadar, oynadığı her şey eninde sonunda ağzına gidecektir.

Bebekler ağızlarına koydukları şeyin güvenli olup olmadığına karar veremeyeceklerinden, anne-babaların bu konuda çok dikkatli olmaları gerekir. Bebeğiniz bu oral dönemde ise etrafında ağzına almasında tehlike yaratacak ufak şeylerin olmamasına dikkat edin. Bunun yanında bebeğin ağzına koyduğu şeylerin temiz olduğundan da emin olun.

Bu dönem sizin için olduğundan daha uzun ve zorlu geçebilir. Ama yine de çocuğunuzun ağzına koyduğu güvenli objeleri elinden almaktan ya da ağza sadece yemeklerin girdiği kuralını çocuğa dayatmaktan kaçınmazsanız, bebeğin keşfetme dürtüsünü ve imkanlarını engellemiş olursunuz.

YİYECEKLERİ YERE ATIYOR

Özellikle 10-18 ay arasındaki çocuklar yemek yerken ortalığı dağıtma eğilimi içindedirler. Mama sandalyesinde oturdukları dönemlerde, yemekleri ezmekten, fırlatmaktan hoşlanırlar.

Çocuklar, ebeveynlerini rahatsız etmek ya da onlara sıkıntı vermek için bu davranışlarda bulunmazlar. Çocuk tabağındaki yiyecekleri, çoğunlukla o yemekle işi bittiğinden dolayı aşağıya atar. Aynı zamanda mama sandalyesinde oturmaktan sıkıldığını belli etmek için de yiyecekleri aşağıya atıyor olabilir. Genellikle çocuklar keşfetme dürtüsüyle hareket ettiklerinden, yiyecekleriyle de keşfetmek ve test etmek amaçlı oynarlar. Yiyecekleri ezdiklerinde ve etrafa döktüklerinde ne olacağını görmek isterler.

Eğer bir çocuk düzenli olarak mama sandalyesinden yiyecekleri aşağıya atıyorsa, yiyecekler üzerindeki gücünü test etmeye ya da yapabileceklerini görmeye çalışıyor olabilir.

Eğer çocuğunuz bu dönemdeyse, ona durmasını söylediğinizde durmadığını fark etmeniz uzun sürmez. Durmamasının sebebi dünyanın kendi etrafında döndüğüne inanan çocuğunuz için kendi isteklerini ve sizin isteklerinizi aynı anda işleme koymada ve göz önünde bulundurmada zorluk çekmesidir. Sonuç olarak kendi isteğini göz önünde bulundurur ve sizin atmamasını söylediğini objeyi atmaya devam eder.

Eğer bu durumu çocuğunuzun sizi kışkırtmak için yapmadığını görmeyi başarabilirseniz, bunlarla baş etmeniz daha da kolaylaşır. Etrafı toplamakta ve temizlemekte hálá sorun yaşayacağınızdan, bu durumu kolaylaştırmak için etrafa gazete kağıtları ya da örtüler serebilirsiniz.

Ne zaman çatal kaşık kullanmalı

Yemeğine dokunmasına ve kendi başına yemesine izin verilmeyen çocuk, sıkıntı çekebilir ve kendisini yedirmeye çalışan ebeveyninin verdiklerini reddedebilir. Her çocuğun bir noktada kendi kendini yedirme isteği vardır ve onlara kendi başlarına denemelerine fırsat verdiğinizde masada sizinle daha fazla işbirliği içinde olurlar.

Çocuğunuzun çatal ve kaşığı tutuş şekli konusunda ise endişelenmeyin, bu alışkanlık zamanla yerine oturacaktır. Eğer çocuğunuz gerçekten kullanmakta zorluk çekiyorsa, zorlamadan ona doğru şekli gösterebilirsiniz. Zamanla sizin örneklemeleriniz sayesinde doğru tutuş şeklini öğrenecektir.

Eğer çocuğunuz çatal-kaşık tutacak yaşa geldiği halde elleriyle yemeyi tercih ediyorsa, durumu kabullenmeye çalışın. Yemeklere dokunmak hoşuna gidiyor ya da bu konuda kendini çatal ve kaşıkta olduğundan daha başarılı görüyor olabilir. Çatal-kaşığı istediği zaman kullanacağı konumda hazır bulundurun, gerisinin onun kararında olmasına izin verin.
Yazının Devamını Oku

Cinsel oyunlar ve mastürbasyon

1 Mart 2006
Cinsel organlarla oynanan oyunların farklı nedenleri olabilir. Böyle bir durumla karşı karşıya kaldıkları takdirde, ebeveynlerin aşırı tepki vermekten kaçınmaları gerekir. İlk iki yılda cinsel organlarla oynanan oyunlar, anneden ayrılma, bireyselleşme ve vücut görüntüsünün değişmesi ile ilgilidir. Çocukların cinsiyetle ilgili incelemelerine aşırı tepki verilirse, aynı panik duygusu çocukta da yaşanır ve suçluluk da buna eşlik eder. Ayrıca bu durum ileriki yaşlarda cinsellikle ilgili açık bir tutumla yapılacak konuşmaları da zora sokar. Suçluluk, utanma ve endişe duyguları çocuğun kendine ve cinselliğe bakış açısını etkileyebilir. Bu nedenle mastürbasyon ve cinsel meraklarla ilgili çocuğunuzla yapacağınız konuşmalarda direkt, kabul edici ve soğukkanlı bir anlatım şekli bulmalısınız.

Cinsel oyunlar

"Hadi doktorculuk oynayalım. Sen soyun."

"Tamam. Sen bana seninkini göster, ben de sana benimkini."

Bu konuşma muhtemelen çocuğunuzun odasından duymak istediğiniz bir şey değildir. Fakat bu davranış doğal olarak meraklarını tatmin etmek isteyen 6 ve 10 yaşlarındaki çocuklar arasında yaygındır. Çocukların vücutlarıyla ilgili konuştuğunu duyduğunuzda ya da onları cinsel/üreme organlarına bakarken ya da dokunurken yakaladığınızda, doğal olarak bir rahatsızlık hissedebilirsiniz ama bu endişenizi kontrol altına almaya çalışın. Unutmayın ki suçluluk duygusunu normal ve sağlıklı olan dürtülere bağlamak çok kolaydır.

Bu durumda ne yapmalısınız?

Eğer çocukları cinsel oyunlar sırasında yakalarsanız, doğal bir şekilde oyuna müdahale edin. O anda yaptıkları hareketin yanlışlığını onlarla tartışmayın, çünkü o durumdayken duygularınıza engel olamayabilirsiniz ve çocukların utanmasına ya da savunmaya geçmesine yol açabilirsiniz. Onun yerine, birlikte alternatif bir durum yaratın. "Bu oynamak için uygun bir oyun değil. Hadi ikiniz de giyinin, beraber resim yapalım" gibi bir yaklaşım, çocukları bu aktiviteden uzaklaştırırken aynı zamanda size güçlü duygularınızın sakinleşmesi ve duruma yapıcı bir şekilde yaklaşabilmeniz için zaman tanır.

Peki sonra?

O anlık güçlü duygularınız sakinleştiğinde ve çocuğunuz kendini artık durumla ilgili daha az duygusal hissettiğinde, bu tür oyunlara bakış açınızı onunla konuşmanız gereklidir. Aynı şekilde eğer çocukları vücutlarını keşfetmekle ilgili bir konuşma sırasında yakalarsanız, konuşmaya katılarak, bu durumla ilgili duygu ve düşüncelerinizi belirtebilirsiniz.

Çocuklarla cinsel oyunlarla ilgili konuştuğunuzda, ilk başta bu oyunu başlatan merakı tatmin etmek ve onlara kabul edilebilir cinsellikle ilgili sınırlar geliştirmelerine yardımcı olmak gibi iki ana hedefiniz olmalı.

1) Çocuğunuzun merakını tatmin etmesine yardımcı olun

Cinsel oyun olayından sonra, çocukları huzurlu ve sakin bir zamanda bu "oyun" ile ilgili konuşmaya davet edin. En gerçekçi şekliyle insan vücudunu tartışın. Çocuklarınızla kızlar ve erkekler arasındaki farklılıkları konuşun. Sorularını en iyi şekilde cevaplandırmaya çalışın. Çok merak ettikleri insan vücudunu resimlerle anlatan bir kitaptan yardım almanız, olumlu etkiler yaratabilir.

Çocuğunuzun ne kadar bilgiye ihtiyaç duyduğuyla ilgili adımlarını takip edin. Cinsel oyunların birçoğu karşı cinsin cinsel organının nasıl çalıştığına duyulan meraktan değil neye benzediği merakından ortaya çıkar. Bu konuyla ilgili tartışmalarınızın, çocuğunuz sizi o yöne yönlendirmedikçe, illa ki üreme ve cinsel birleşme odaklı olması gerekmez.

2) Çocuğunuza uygun cinsel sınırlar koymasında yardımcı olun

Cinsel oyunlarla ilgili yapılan konuşmalar, çocuğunuza cinsellikle ilgili konularda sınırlar geliştirme fırsatını da tanır. Çocuğa kendisini "kötü" ya da "günahkar" bir şey yapmış gibi hissettirmeden bu durumu cinsel sınırlarla ilgili görüşlerinizi anlatmak için kullanabilirsiniz. Örneğin, kararlı bir ses ile "Vücudumuz gizli ve özeldir. Oyun oynamak için kullanmayız" diyebilirsiniz.

Mastürbasyon

Cinsel organların zevk verici uyarımına, çocuk 2,5 yaşına gelene kadar mastürbasyon etiketi yapıştırılmamalıdır. Bu hareketi yetişkinlerin cinsel davranışları ve duygularıyla ilişkilendirmemek gerekir. Çocuklar iki öncül nedenden dolayı cinsel organlarıyla oynar ve mastürbasyon yaparlar:

1) Cinsel organlarının tensel bir zevk (cinsel değil) kaynağı olduğunu öğrendiklerinden.

2) Parmak emmek gibi bu davranışlar da onlara güven ve rahatlama duygusu verdiğinden.

Eğer çocuğunuz evde mastürbasyon yapıyorsa, siz bu durumu zararlı gördüğünüz ya da normal bulmuyorsunuz diye onunla bu konu hakkında konuşma ihtiyacı hissetmemelisiniz. Özellikle okul öncesi dönemdeki çocuğunuz ara sıra evde, özel bir yerde mastürbasyon yapıyorsa, bu durumu görmezden gelin ve bir şey söylemeyin. Ama sıklığı artarsa ya da bunları herkes içinde yapmaya başlarsa onunla bu davranışıyla ilgili konuşmanız gerekmektedir.

Cinsel oyunlarda olduğu gibi, mastürbasyon yapmanın "yanlış" bir tarafı yoktur, o yüzden bu davranışı kötü ya da zararlı kelimeleri ile eşleştirmemeye özen gösterin.

Ona yardımcı olun

Çocuklar mastürbasyonu nerede, ne zaman ve nasıl yaptıklarının farkında olmayabilirler. Bu durumda yaptıkları konusunda daha bilinçli olmaları için yardımınıza ihtiyaçları vardır. Açık bir şekilde çocuğunuza, nasıl davranmasını istediğinizi anlatın. "Bu insanların başkalarının önünde değil yalnızken yaptıkları bir şeydir" gibi...

Mastürbasyon için olası birkaç neden

Can sıkıntısı: Televizyondan uzakta aktif ve uyarıcı olarak programlanacak aktiviteler bu soruna çözüm olabilir.

Gerginlik: Mastürbasyonun yarattığı rahatlatıcı etki, gergin bir durumdan kurtulmak için sıklıkla tekrarlanma nedeni olabilir. Eğer çocuğun yaşadığı stresi azaltabilirseniz, böylece mastürbasyon dürtüsünü de azaltabilirsiniz.

Düşük kendine saygı: Böyle bir dertten mustarip çocuk, kendini memnun etmek ve güven duygusunu tatmin etmek için başka kaynaklara yönelecektir. Çocuğunuza başarılı olduğunu gösterecek aktiviteleri tercih edin. Örneğin; bisiklete binmek, ip atlamak ya da resim yapmak gibi. Onun özel olduğunu düşündüğünüzü hissettirin.

Cinsel istismar: Cinsel istismara uğrayan çocuk, yetişkin cinsel davranışlarında bulunmaya başlayabilir. Bu çocuklar mastürbasyonu cinsel tahrik olarak kullanırlar. Aynı zamanda cinsel konularda konuşmaya ve cinsel oyunların içinde bulunmaya da başlarlar. Eğer böyle bir nedenden şüpheleniyorsanız profesyonel yardım almaktan çekinmeyin.

Çocuğunuza rekabetçi bir tepki önerin

Çocuğunuza bu arzulanan hareketin yerine başka bir aktivite önererek ya da onu böyle bir aktiviteye yönlendirerek bir davranış modelini ortadan kaldırabilirsiniz. "Rekabetçi bir tepki" dendiğinde anlatılmak istenen budur.

Eğer çocuğunuzun nerede ve ne zaman mastürbasyon yaptığını biliyorsanız, bu koşullara uyan zamanlarda çocuğu başka aktivitelere yönlendirirseniz, mastürbasyonun sıklığını azaltmış olursunuz. Örneğin eğer çocuğunuzun arabada giderken ya da televizyon seyrederken mastürbasyon yaptığını fark ettiyseniz, buralara çocuğun ilgisini çekebilecek ve ona başka bir şeyle ilgilenme imkanı verecek ufak oyunlar, kitaplar ya da oyuncaklar koyun.

Çocuğunuzun, siz etraftayken ellerinin meşgul olmasını istediğinizi bilmesini sağlayın. Örneğin çocuğunuza "Senin için yeni kağıtlar aldım. Neden televizyon seyrederken benim için bir resim yapmıyorsun" diyebilirsiniz.

Eğer oğlunuz gittiği her yerde penisini tutuyorsa, rekabetçi tepki sorununuza çözüm olabilir. Ondan mağazanın içinde çantanızı tutmasını isteyebilirsiniz. Ona sıkması için yumuşak bir top ya da oynaması için anahtarlarınızı verebilirsiniz. Ona şans getirmesi için her gittiği yere yanında taşıyabileceği tavşan ayağı ya da ufak bir top verebilirsiniz. Ellerini meşgul tutarsanız "sorun" ile uğraşmanız gerekmez.

Çocukluk döneminde yapılan mastürbasyon ya da kendine dokunma, şüphesiz sizin için, çocuğunuz için olduğundan daha utanç vericidir. Çocuğunuz düşük kendine saygı, gerginlik ya da cinsel istismar belirtileri göstermediği sürece, sadece kendi dürtülerini dinlediğinden ona "Yapma şunu" diye bağırmaktan kaçının.

Çocuğu "durdurmak" bu işteki amacınız olmamalı. Bunun yerine bu davranışı daha kabul edilebilir bir yere yönlendirin ve orada sınırlayın. Ayrıca insan vücudunun gizliliği ve kendini uyarmak hakkında bir anlayışa sahip olmasını sağlayabilirsiniz.
Yazının Devamını Oku