Türkiye’nin ilk iklim değişikliği davası... Kurumuş gölden kira alınır mı

Tam DHA’nın geçtiği fotoğrafları inceliyordum ki...

Tam balıkçı takalarının karaya oturduğu yosun yeşili bataklık bozması sulara bakıyordum ki...

Bu defa bir başka haber...

Manisa DHA’dan Kadir Özen bildiriyor:

“Türkiye’nin ilk iklim değişikliği kararı çıktı...”

Nedir? “Manisa Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, yüzde 98’i kuruyan Marmara Gölü’ndeki balıkçı kooperatifine 322 bin 800 TL’lik borç çıkarttı ve ödeme emri gönderdi...”

Köylüler, balıkçılar ayakta...

Bir daha yazıyorum: “Yüzde 98’i kuruyan Marmara Gölü... Ve kurumuş göldeki balıkçılara fatura...”

Niye?

Kira ve SGK primi...

Fotoğraflara bakıyorum.

Bir tepeli pelikan süzülecek su arıyor... Yok.

Bir karabatak, dalacak su arıyor... Yok.

Kurutttuk mu?

Ne yazık ki evet...

Oysa bu gölde ne hayatlar vardı. Ne dünyalar vardı.

101 çeşit kuş... 20 binden fazla kuş...

Balıklar.. Böcekler...

Nerede şimdi?

Onlar da kurudu elbet...

2) BİR DE DAVASI VAR Kİ...

Arkadaşlar... Hiç usanmadan yazıyorum. Yazmaya devam edeceğim... Ve ne ilginçtir ki... Kuruyan bu gölde, ölen, kaybolan kuşların, balıkların davasını değil...

Türkiye’nin ilk iklim değişikliği davasını yazıyorum.

Önce Kadir’in haberini okuyalım:

“‘Ulusal Öneme Sahip Sulak Alan’ tescilli, ‘kuş cenneti’ olarak bilinen Marmara Gölü’nün yüzde 98‘i kurudu. Tepeli pelikan ve karabatak gibi nesli tehlikede101 farklı türden 20 bin su kuşuna ev sahipliği yapan gölde, kayıklar karaya oturdu, balıkçılık bitti. Zemininde derin yarıkların oluştuğu göl bu kez çiftçilerce işgal edilerek, tarım alanı olarak kullanılmaya başlandı. Paylaşım konusunda anlaşamayan çiftçiler arasında çıkan arazi kavgasında 1 kişi hayatını kaybetti, 2 kişi yaralandı. Bunun üzerine göl arazisine el koyan Tarım Bakanlığı bu defa kendisi tarıma başladı.”

Şu hale bakar mısınız?

Kuruyan gölde bu defa “tarla kavgası...”, cinayet...

3) BALIKÇILARA 322 BİN LİRA FATURA

Bu noktada lütfen dikkat: “Kimse, bir gölü kaybettik. Tepeli pelikanlar, karabataklar, balıklar gitti. Bir gölü kuruttuk” demiyor...

İl tarım müdürlüğü gölü kurtarmaya çalışacağına, balıkçılara kurumuş göl için fatura kesiyor: Tepeli pelikanlardan kira istenemediğine göre...

Fatura balıkçılara...

İşte bunun üzerine avukatlar Cem ve Özlem Altıparmak Manisa 1’inci İdare Mahkemesi’nde iklim davası açtılar.

İdare Mahkemesi ilk olarak kooperatife gönderilen ödeme emrini durdurdu.

4) KİMSE GÖLÜ YENİDEN CANLANDIRALIM DEMİYOR

Ayrıca avukatlar, Doğa Derneği adına Türkiye Cumhuriyeti Kamu Denetçiliği Kurumu’na (Ombudsman) da başvurdu. Ve Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan şikâyetçi oldu. Manisa 1’inci İdare Mahkemesi, ödeme emrinin iptali için açılan davada kooperatifi haklı buldu. Böylece Türkiye’nin ilk iklim davasında mahkeme balıkçılar adına ödeme emrinin iptaline karar verdi.

Helal size hâkim bey...

Ama ne yazık ki balıkların ve kuşların akıbeti hâlâ belirsiz...

5) AVUKATTAN ÇEVRE DERSİ

Ve şimdi belki de çevre için mücadele tarihimize geçecek bir gelişme. Avukat Cem Altıparmak anlatıyor: “Marmara Gölü, ulusal sulak alan tescilli yani koruma altında bir göl. Uluslararası doğa koruma sözleşmeleriyle korunuyor. Yönetmelikte çok açık bir hüküm var. Bir sulak alan kurumuş olsa dahi bunun rehabilite edilmesi yani eski haline döndürülmesi gerekiyor. Gölü kurutmak yasak. Kurutulan gölün başka amaçla kullanılması da yasak. Yani sırf göl kurudu diye, tarımsal faaliyete başlayamazsınız. Biz bu hukuka aykırılıkları gündeme getirerek dava açtık.”

Peki bu nasıl olabiliyor arkadaşlar? Bir göl kurumuş. ‘Bu göl nasıl kurudu?’ diye soran yok. Kururken sahip çıkan bir yetkili yok. Kuruduktan sonra da Salda gibi rehabilite etmek yerine, gölün arazisine “çökme” var... Köylüler göl arazisi üzerinde kavga ediyor. Bu defa Tarım Bakanlığı gölü kurtaracağına kendisi o arazide tarıma başlıyor.

6) VE BEYŞEHİR ÖLÜYOR

Yazıya Beyşehir Gölü’nün ölümüyle başladım ya... Tekrar oraya dönüyorum...

Beyşehir Belediye Başkanı Adil Bayındır’ın bu sözleri bana göre bir “çığlık”tır... Alarmdır... İbrettir...

Buyrun: “Elbette Konya Ovası’nı sulayalım. Devasa pompalarla su basıyoruz. Çok vahşi bir sulama yöntemimiz var. Bunları gözden geçirmemiz lazım. Beyşehir Gölü’nün bu güzelliklerini dünyaya ve bizden sonra gelecek evlatlarımıza iyi bir miras bırakmak bizim boynumuzun borcu. Beyşehir Gölü can çekişiyor.”

7) KONYA’DA KURAKLIK

Beyşehir Gölü can çekişince Konya Ovası da kuruyor. Bu sene kuraklık yüzde 80 gibi feci bir noktada...

Evet arkadaşlar kuşlarımız, balıklarımız, ormanlarımız, denizlerimiz için yılmadan yazmaya devam ediyorum...

Bu pazar kuruyan göllerimizin imdat çığlığını yazdım.

Devam edeceğim...