Paylaş
-Türkiye İsrail çatışması olur mu?
TBMM Başkanı Kurtulmuş çok net bir cevap veriyor:
“İsrail’in şartları ne olursa olsun Türkiye ile çatışmayı göze alacak kadar irrasyonel olmayacağını düşünüyorum.”
Ve ekliyor:
“Aksi durum çılgınlık olur.”
Şimdi detaylar...
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’la Parlamentolar Arası Birlik Toplantısı için Özbekistan’dayız.
Dün bu zirve öncesi dünyanın bozulan dengeleri, küresel sistemin çöküşü üzerine sorular sormuştum.
Özbekistan yolunda bu sorular üzerine sohbet ediyoruz.
Numan Bey’le bu konuları ne zaman konuşsam, geleceğe yönelik tespitlerinin alternatif çözümlere dönüştüğünü biliyorum.
İlk soru:
-ABD Başkanı Trump’ın gümrük silahı üzerinden ticaret savaşlarını başlattığını görüyoruz. NATO, BM, AB gibi sistemler etkisini kaybediyor. Dünya nereye gidiyor?
Numan Bey aslında bir önceki sohbetimizde benzeri tespitleri yapmıştı.
O noktadan devam ediyor:
“Özellikle son dönemdeki gelişmelerle artık eski dünya sistemine ilişkin ne varsa bunların hiçbirisinin geçerli olmadığını, yepyeni bir dünyanın kurulmakta olduğunun işaretlerini görüyoruz.”
-Çok kutuplu sistemden mi söz ediyorsunuz?
-Evet ama dahası var. Ne iki kutuplu ne de tek kutuplu bir dünya olacak, çok kutuplu ve çok merkezli bir dünyaya doğru gidiyoruz.
-Çok merkezli bir dünya yeni bir kavram. Çok kutuplunun da ötesinde değil mi?
-Evet çok merkezlilik derken; dünyada bugün farklı bölgelerin öne çıkacağını görüyoruz. Çin bu merkezlerden bir tanesi... Hindistan, Brezilya, Meksika,Türkiye artık dünyada yükselen yeni merkez adayı olan ülkelerdir. Dolayısıyla tekrar iki kutuplu ya da tek kutuplu bir sisteme dönüş olmayacağını, çok merkezli, çok kutuplu bir dünyanın önümüzdeki dönemi şekillendireceğini düşünüyorum.
2- TRUMP NE YAPMAK İSTİYOR
Sohbetin bu noktasında konu elbette ABD Başkanı Trump’ın dünyayı sarsmaya başlayan kararlarına geliyor. Yükselen gümrük duvarları. Gazze, Kanada, Grönland talepleri. NATO’ya verdiği desteğin geri çekilmesi gibi...
Numan Bey, Trump’ın muhtemel amacını şöyle özetliyor:
“Trump, küresel ölçekte yeni güç merkezlerinin ortaya çıkmasını engelleyebilmek için özellikle ilk döneminde başlatmış olduğu ticaret savaşlarını artırarak devam ettireceğini ortaya koyuyor. Hiç şüphesiz bu karşılıklı bir oyun şeklinde gelişecek. Ama nereden bakarsanız bakın, bütün bu gelişmelerin önce vekalet savaşları diye terör örgütleri üzerinde sürdürülen savaşlar, arkasından ticaret savaşlarıyla uzun bir süredir devam eden bu yüksek gerilimlerin dünyayı çok tehlikeli bir noktaya doğru sürüklediği aşikardır.”
-Tehlikeli nokta derken...
3- ÖLÜMCÜL UYARI
Numan Kurtulmuş bu çok merkezli ve çok çatışmalı gerilim döneminde nükleer etkiden ölümcül silahlara kadar ciddi bir uyarı yapıyor:
“Artık gerilimin tarafı olanların elinde, düne göre çok daha ölümcül silahların olduğu, çok daha güçlü silahlanma yarışının içerisine girildiği bir dünyadayız. Bu kadar çok silahlanma yarışının sonucunda işin nerede ve nasıl duracağı belli olmaz.”
Nükleer füze denemelerinin, balistik füzelerin, uzun menzilli füzelerin havai fişek gösterisine dönüştüğü böyle bir dünyada Numan Bey’in yaptığı uyarı açık değil mi?
4- İSRAİL TÜRKİYE İLE ÇATIŞMAYI GÖZE ALABİLİR Mİ
Aşırı silahlanmanın yarattığı tehlike üzerine konuşurken bir soru:
“Biliyorsunuz İsrail Suriye’de ciddi saldırılar gerçekleştiriyor. Şam’a kadar bombalar yağıyor. Türkiye’nin de üsler kurma ihtimali konuşuluyor. Biz adım adım İsrail’le bir çatışma ortamına mı gidiyoruz?”
TBMM Başkanı, Washington’dan Tel Aviv’e kadar uzanan uyarı dolu diplomatik bir cevap veriyor:
“İsrail’in şartları ne olursa olsun Türkiye ile çatışmayı göze alacak kadar irrasyonel olmayacağını düşünüyorum. İsrail’in amacı çok açıktır. Arz-ı mevudu gerçekleştirmek için Netanyahu yönetimi düğmeye basmıştır. Mesele, Gazze’nin ilhakı değildir sadece... Madem öyleyse niye Lübnan’a saldırdılar? Filistinlileri vatanlarından çıkarmak istiyorlarsa niye Suriye’ye saldırıyorlar, niye Yemen’e saldırıyor, niye İran’a saldırıyorlar? Dolayısıyla İsrail kendisi için tehlikeli gördüğü bütün unsurları ortadan kaldırma eylemine başlamış durumda.”
5- ÇILGINLIK OLUR
Numan Bey bu tespiti yaptıktan sonra çok keskin bir uyarıda bulunuyor:
“Türkiye bu konuda uyanıktır, kendi stratejik hedeflerini belirlemiş vaziyettedir. İsrail’in uluslararası sistem tarafından belli bir noktada durdurulması şarttır. Artık bundan sonrası İsrail açısından, bütün Ortadoğu’yu bir türbülansın içerisine sokacak çılgınlık olur.”
6- AVRUPA’NIN TARİHİ YANILGISI
-Peki böyle bir dünyada Avrupa’nın durumu?
Avrupa açısından ders çıkartılabilecek çok çarpıcı bir yorum yapıyor Numan Bey:
“Avrupa, eğer 2014 yılında Rusya’nın Kırım’ı ilhakına bir cevap verebilmiş olsaydı bambaşka bir dünya gelişebilirdi. Fakat Avrupa ilhaka karşı ses çıkaramadı. Bugün Avrupa’nın geldiği güvenlik endişeleri aslında Avrupa’yı bekleyen bir sonuçtu. Ayrıca Trump, Avrupa’nın güvenlik meselesini Amerika’nın da NATO’nun da yüklenmeyeceğini açıkça ifade ediyor. Dolayısıyla Avrupa denklemin dışına çıkmış olacak.”
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı’nın bu tespitlerini AB merkezleri umarım değerlendirir.
Eğer, “Biz nerede hata yaptık?” diye bir soruları varsa;
İlk cevabı budur...
7- YAPTIRIM GÜCÜ TÜKENMİŞ BİR DÜNYA SİSTEMİ
Küresel sistemin yaptırım gücünün tükendiği böylesine kaotik bir yapıdan insanlık nasıl çıkabilir?
Numan Bey yine her zamanki sade ve sakin üslubuyla gelişmeleri bir tabloya işler gibi anlatıyor:
“Dünyada yaşanan gerilimleri önleme yeteneği olmayan uluslararası bir sistemle karşı karşıyayız. Yani artık sadece kâğıt üzerinde var olan, fiiliyatta olmayan, hiçbir yaptırım gücü olmayan bir sisteme doğru geçiyoruz.”
8- TÜRKİYE NE YAPMALI
-Peki bu derece küresel bir sorun karşısında Türkiye ne yapabilir?
-Yeni bir dünyanın kurulması gerekiyor. Önce hangi ilkeler üzerinde bir dünya sistemi oluşacağına ilişkin hep beraber karar vermek zorundayız. Dünyada farklı ulusların ortak çalışmalarının gündeme getirilmesi, başta Birleşmiş Milletler olmak üzere bütün uluslararası sistemin yani küresel, siyasal ve ekonomik mimarinin yeniden dizayn edilmesi şarttır.
Numan Kurtulmuş bu sözleri söylerken, içimden “çok zor” diye mırıldanıyorum.
Sanki o düşüncelerim duyulmuş gibi ardından şu sözler geliyor:
“Çözüm bulmak için Türkiye’nin başından beri ortaya koyduğu; diplomasi kanallarını sürekli açık tutmak, en zor sorunları bile müzakereyle masada karşılıklı rızayla çözebilmek için öncelikle niyeti ortaya koymak gerekir. Dolayısıyla dünyanın bu kadar büyük gerilimleri yaşadığı bir dönemde Türkiye’nin tezlerinin daha da önemli hale geldiğini görüyoruz.”
Evet dünya gerilim ve kaos dolu bir çizgiye doğru gidiyor. Kartlar yeniden dağılıyor.
Türkiye; ABD, Avrupa, Rusya ve Çin arasında önemli bir aktör olarak yer alabilir.
Ve elbette şimdi Özbekistan’da koskoca bir Türk dünyasının tarihi merkezindeyiz.
Taşkent, Semerkant, Buhara...
Yeni dünya düzeninde Türk dünyasının yerini de ayrıca konuşacağız.
Paylaş