Paylaş
Başarılı bir diplomatın Ermeni teröristler tarafından planlı bir şekilde katledilişi.
Aynı zamanda bir tarih ve biyografi kitabı.
Eski Belgrad şu andaki Moskova Büyükelçimiz Tanju Bilgiç harika bir kitap yazmış.
Büyükelçi Bilgiç, iki kez bakanlık sözcülüğü yapmış nadir büyükelçilerimizden birisidir.
Bakanlıkla medya arasında harika bir denge kurmuştu.
Büyükelçi Tanju Bilgiç
Bir sözcü olarak medyaya;
Bilgi ile devlet sırrı,
Haber ile sansasyon arasındaki farkı en iyi anlatanlardandır.
Kitabın sayfalarını çevirdikçe anlıyorum ki;
Onun diplomatlığının ötesinde;
Yazmaya ve araştırmaya eğilimli bir yapısı varmış.
Yani eski deyişle;
Kâğıt, kalem ve mürekkep arasından bakabilen;
Şimdiki deyişle;
Ekran ve tuşlar arasından gözlem yapabilen bir yetenek.
İşte böyle bir bakışla harika bir biyografi, tarih ve dramı birleştirmiş.
Şimdi yapacağım özet;
9 Mart 1983 günü Belgrad’ta Ermeni teröristler tarafından vurulan ve 11 Mart 1983 günü şehit olan büyükelçimiz Galip Balkar’ın hikâyesidir. Kitabı okudukça yanıtlanmamış pek çok soru ortaya çıkıyor.
Galip Balkar
Soğuk savaş döneminin bu “sırlarla dolu suikastı” bu kitapla yeniden gündeme geliyor.
Yarın Büyükelçi Balkar’ın ölüm yıldönümü.
Ben onun adına;
Ermeni terör örgütleri tarafından katledilen 34 diplomatımızı saygıyla anıyor, her birine rahmet diliyorum.
ANISINI YAŞATMAK İÇİN
Büyükelçi Bilgiç kitap fikrinin nasıl oluştuğunu da şöyle anlatıyor:
“24 Kasım 2016 günü çiçeği burnunda bir büyükelçi olarak Belgrad’taki makam odama girdiğimde, eski ancak bakımlı makam masası gözüme çarpmıştı.
Mesai arkadaşlarıma sorduğumda bu masanın Belgrad’da 1983 senesinde hain bir saldırı sonucu şehit edilen büyükelçimiz Ahmet Galip Balkar tarafından kullanılmış olduğunu ve seleflerinin de istisnasız bu masada çalışmalarını yürüttüklerini söylediler.
O masada çalışmak benim için de şeref olurdu ancak ben farklı bir şey yaptım. Göreve başlar başlamaz bu masayı büyükelçilik girişindeki büyük salona taşıdım. Etrafını kordonla çevirdim ve şehidimizin yağlı boya portresi ve özel eşyalarını görünür şekilde masanın üzerine yerleştirdim. Ayrıca masanın etrafına Galip Balkar’ın şehit edilmesinin akabinde yayımlanan ve o günü anlatan gazetelerin ilk sayfalarını da bulup yerleştirdim. Böylece büyükelçilik binamıza adım atacak herkesin görebileceği ve şehidimizi anlayabilecekleri bir köşe oluşturmuş olduk.”
Aslında yakın tarihimizin hangi dönemine gitsek, Balkanlardan Kafkasya’ya, Kıbrıs’tan Suriye’ye kadar mutlaka bir drama rastlarız.
Üniversiteli Galip Balkar, annesi ve teyzesiyle...
İşte Galip Balkar’ın hikâyesi de budur. Peki kimdir şehit Büyükelçi Galip Balkar?
Büyükelçi/yazar Tanju Bilgiç anlatıyor:
“30 Ocak 1936 tarihinde İstanbul’da doğan Galip Balkar, hem baba hem de anne tarafından tanınan ve bilinen ailelere mensuptu.
Galip Balkar’ın babası, Kafkasya’dan Anadolu’ya göç eden bir aileye mensup olan Kemal Balkar’dı.
Kemal Balkar İstanbul ve Paris Hukuk Fakülteleri’nden mezun olmuş, Danıştay Baş Kanun Sözcülüğü (Danıştay Başsavcısı) ve aynı zamanda Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde İdare Hukuku Hocalığı da yapmıştı.
Galip Balkar’ın annesi, Hatice Nimet Hanım’ın ailesi ise Kıbrıs ve Girit’den İstanbul’a gelmişlerdi.
Hatice Nimet Hanım’ın dedesi Kıbrıslı Mehmet Emin Paşa ise Sultan Abdülmecid ve Sultan Abdülaziz dönemlerinde birkaç kez sadrazamlık da dahil olmak üzere büyükelçilik, valilik, kaptan-ı deryalık yani donanma komutanlığı da yapmıştı.
Bugün, Kandilli’deki Boğaz’a en geniş cephesi olan Kıbrıslı yalısının sahibi de işte Galip Balkar’ın büyük dedesi Kıbrıslı Mehmet Emin Paşa’dır.
Dönemin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Sırp mevkidaşı İvica Daçiç’le birlikte Belgrad’ta Şehit diplomat Galip Balkar’ın anıtının açılışını gerçekleştirdi. (21.08.2019)
BÜYÜK DEDESİNİN VALİ OLDUĞU ŞEHRE BÜYÜKELÇİ OLDU
İşin ilginç yanı, Galip Balkar’ın büyük dedesi Kıbrıslı Mehmet Emin Paşa, Sırbistan tam bağımsızlığını kazanmadan önce kısa bir dönem Belgrad’da valilik yapmıştı.
Kader, Mehmet Emin Paşa’nın torununun oğlu Galip Balkar’ı da yıllar sonra büyük dedesinin görev yaptığı Belgrad’a sürüklemiş fakat;
Galip Balkar’ın ancak cenazesi Belgrad’dan Türkiye’ye dönebilmişti.
Düşünebiliyor musunuz?
Osmanlı’nın Belgrad Valisi’nin soyundan gelen bir isim Belgrad’a Cumhuriyet’in büyükelçisi oluyor.
Ve oradan cenazesi dönüyor,
Bu nasıl bir kaderdir.
Kitabın derinlerinde;
Büyükelçi Galip Balkar’ın tam ülkesine geri dönecekken gelen son bir telefonla programını nasıl değiştirdiği ve dışişleri bakanlığına giderken nasıl vurulduğunun detayları var.
Moskova Büyükelçimiz Tanju Bilgiç’in “Hariciyenin Yıldızı Şehit Büyükelçi Galip Balkar” kitabı aslında diplomasi tarihimiz ve soğuk savaş dönemi için tam anlamıyla dünya çapında bir filmin senaryosuna kaynak olacak kapasitedir.
Bu noktada şunu da hatırlatmam gerekiyor.
Dünyada dışişleri bakanlıkları arasında en çok şehit veren ülke Türkiye’dir.
Ermeni teröristler tarafından katledilen bütün diplomatlarımızı ve görevlileri rahmetle anıyorum.
Paylaş