Hamas saldırısından çıkan 7 gerçek

Gerçek 1: Hamas saldırısının ardında İran’ın olduğu biliniyor.�

Gerçek 2: Dünyada bu saldırıyı tebrik eden tek ülke İran’dır... İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, Filistin halkının direniş gruplarını, “Aksa Tufanı” saldırısı nedeniyle açıktan tebrik ediyor. İran Meclisi’nde sevinç gösterileri yapılıyor.

Gerçek 3: Hamas’ın silahlanmasında ve roket teknolojisini geliştirmesinde İran’ın desteği açıktır.

Gerçek 4: İran destekli bu saldırı, İran’ın bölgede ve özellikle Irak ve Suriye’de yeni ataklara girişeceği anlamına gelebilir. ABD’nin 2020 yılında dron’la öldürdüğü Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin intikamı için Irak ve Suriye’deki ABD askerlerine intihar saldırıları olabilir. Bu nedenle ABD’nin Irak ve Suriye’deki birlikleri alarm durumuna geçmiştir.

Gerçek 5: İsrail bütün dünyayı şoke edecek çok büyük bir misilleme yapabilir. Bu durumda Ortadoğu’da Türkiye’yi de etkileyecek muazzam bir kriz yaşanabilir. Sıcak çatışmalar, terör saldırıları, her türlü kirli oyunun oynanabileceği bir ortam doğabilir. Terör örgütleri bu ortamdan yararlanacaktır.

Gerçek 6: İsrail istihbaratı ve CIA, bu saldırıyı önceden haber alamadığı için büyük bir sıkıntı yaşamaktadır.

Gerçek 7: Bu krizin aşılmasında taraflarla görüşebilecek isimlerin başında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geliyor. O nedenle Erdoğan’ın atacağı adımlar savaşın önlenmesi için çok önemlidir.

Maddeler halinde yazdığım bu gerçekleri şimdi biraz daha derinden analiz edebiliriz.

İRAN FAKTÖRÜ

İran’ın bölgede yürüttüğü ‘devrim ihracı’ politikası, Bağdat’ta etkisini artırdıkça Hamas da silahlanma potansiyelini artırdı.

Şurası açık;

İran, Suriye ve Irak dahil olmak üzere, bölgede ABD ve İsrail’e karşı çatışma dönemine geçmiştir.

Bu durum İran’a karşı harekât anlamına gelebilir mi?

Böyle bir durumun sonu kaostur.

TÜRKİYE FAKTÖRÜ

Bu noktada Batılı ülkeler İsrail’e destek çağrısı yaparken, Türkiye ve Mısır’ın itidal çağrısı yapması önemlidir.

Önümüzdeki dönemde sıcak gelişmelere göre Türkiye’nin Ukrayna-Rusya krizinde olduğu gibi arabulucu rolü ihtimali kuvvetlidir.

Türkiye’nin son dönemde İsrail ve Mısır başta olmak üzere Körfez ve Ortadoğu’da pozitif ilişkileri tazelemesi arabuluculuk açısından değerlidir.

Eminim ki;

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iki taraf arasında bir ateşkes diplomasisi uygulayacaktır.

Muhtemelen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan temaslara başlamıştır. Ancak bunun için İsrail’in ne yapacağı çok önemlidir.

Yani; Eğer İsrail, büyük bir güçle saldırıp, sivilleri katlederse barış çabaları da o denli zora girecektir.

Ne yazık ki, İsrail bugüne kadar görülmemiş bir güçle misilleme yapacaktır.

İşte bu aşamadan sonra, bölgemizde yine sıcak çatışmaların yaşandığı, teröristlere olanak sağlayan kriz dolu günlere girebiliriz.

ATEŞ ÇEMBERİNİN İÇİNDEYİZ

Evet arkadaşlar...

Şu bölgemize bakar mısınız?

Daha iki gün önce kendi geleceğimiz için Suriye ve Irak’ın kuzeyinde harekâtlar yaptık.

Milletimizin bekası için askerimiz sınırlarımızın ötesinde canı pahasına görev yapmaktadır.

Güneyde bunları yaşarken;

Kuzey’de Ermenistan’ın tahrikleri ve yine savaş.

Karadeniz’de Kırım’dan yükselen Rusya işgali ve Ukrayna savaşı.

Ege’de yaşadığımız bitmeyen kriz.

Ve şimdi hiç bitmeyen İsrail-Filistin savaşları. İsrail’in kutsal topraklardaki tahrikleri. İran’ın tahrikleri.

Tam bir ateş çemberi...

ERDOĞAN ÇÖZEBİLİR

Ve ateş çemberinin tam ortasında bir ‘huzur bahçesi’ olmaya çalışan Türkiye...

Arkadaşlar eğer Ortadoğu’daki bu savaş yayılırsa, terör belası azacaktır.

Yeraltındaki melanetler, yerüstüne çıkacaktır.

Türkiye olarak, millet olarak terörden çok çektik.

Umarım İsrail, Hamas’a cevap verirken ölçüsüz bir saldırı yapmaz. Ve umarım taraflarla görüşebilen tek bağımsız isim olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı itidal çağrısı ve girişimler sonuç verir.

Eğer bu olmazsa; Önümüzdeki dönem bölgemiz için bir yangın takvimidir.