Paylaş
“Federal kaos...”
Ya da;
“Özerk kriz...”
Bugün SDG/YPG Suriye’de bir özerk, federal yapı zemini yokluyor.
Irak’takine benzer bir yapı.
Barzani’nin Erbil’i...
Ama bakın ne oldu...
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı Mesrur Barzani’nin Washington’daki temasları kapsamında, IKBY ile 2 ABD’li şirket arasında toplam değeri 110 milyar doları bulan enerji anlaşmaları imzalandı.
Kim imzaladı?
IKBY Doğal Kaynaklar Bakanlığı ile Amerikan enerji şirketi HKN Energy ve Western Zagros arasında imzalanıyor. (Bu Zagros adı da ilginç. Ayrıca incelenmeli.)
BAĞDAT ANLAŞMAYI TANIMADI
Şimdi gelelim kaosun çıktığı yere...
Açıklamadan saatler sonra Irak merkezi hükümetinden keskin bir çıkış:
“Bu anlaşmayı anayasa ve yargı kararlarına aykırı bularak reddediyoruz.”
Ne olacak şimdi?
ABD’li şirketlerle imzalanmış 110 milyar dolarlık bir anlaşma.
Acaba Washington’ın onayı var mı?
Barzani orada olduğuna göre var.
Ama Bağdat, yani merkezi hükümet Erbil’in anlaşmasını tanımıyor.
İşte sözünü ettiğim “özerk ya da federal kaos” budur.
Böyle devlet yönetilir mi?
Birileri istedikleri an, araya dinamiti koyuverir.
Şimdi daha net anlaşılmıyor mu?
Cumhuriyetimizin neden üniter bir yapıyla kurulduğu.
Bu barış sürecinde karnından “özerk”lik gurultuları gelenlere hatırlatıyorum,
Bu coğrafya kaosa en kolay zemin bulan bir coğrafyadır.
Hassasiyetleri vardır.
Özellikle egemen güçlerin kolayca oyun sahası bulacakları bir coğrafyadır.
Yüzlerce yıldır bu oyun oynanır.
Dikkat edin Ortadoğu haritasında, körfez ülkelerinde sınırlar dümdüzdür.
Neden?
Çünkü egemen güçlerin cetvelleriyle çizilmiştir.
Bağımsızlıklarını bizim gibi kanla almamışlardır.
Yalnız üniter yapı değil.
Bu coğrafyada milli kurtuluş mücadelesi vermiş tek milletiz biz.
İşte Irak’ta yaşanan “özerk kaos” örneği bunun için önemlidir.
Suriye’de benzeri bir yapı için nabız yoklayanlar var. O nedenle Türkiye SDG/YPG yapılanmasının Suriye’de özerklik arayışına sert tepki veriyor.
Evet;
Fitneye, fesata dikkat etmek gerekiyor.
Barış sürecinde ayrışmayı değil, kucaklaşmayı, kardeşliği öne çıkartmanın önemi buradadır.
Her birimiz aynı fikirde olmayabiliriz.
Ama aynı kalp ve kardeşlik mesafesinde olduğumuzu bilsek yeter.
KADIKÖY BELEDİYESİ BU YAPTIĞINIZ OLDU MU
Türk amatör denizciliğinin efsane dergisi..
Naviga... Tam 21 yıldır yayınlanıyor.
16 yıldır Fenerbahçe Kalamış’taki sıcacık ofisinde. Bu harika ofis bir zamanlar mezbelelik bir depoydu.
Turgay Noyan neredeyse bir ömür verdi. Sonra kızı Tuba geldi. Harika işler yapıyorlar.
Geçenlerde ziyarete gitmiştim.
Uzun bir masada 5 kadın toplanmış, önümüzdeki ayın dergisini konuşuyorlardı. Masanın başında simsiyah bir kedi, ‘Biber’ uzanıyordu. Ofis dedim ama değil.
Sanki eve dönüşmüş bir tekne sıcaklığındaydık.
Tuba Noyan’la sarıldık. Elif, Ayşegül, Şule ve Aylin... Kahveler.
Bir ara “Yahu ne kadar oldu Naviga” diye sordum.
Tuba, “21 yıl oldu Fatih Abi” dedi. İnanamadım. İşte bu sohbet böyle çıktı.
“Tam 21 yıldır Türk denizciliğinin amatör tarihini oluşturan Naviga dergisinin hikâyesini yazmalıyım” dedim.
Yazdım da.
Geçenlerde benim yazıları okuyan bir denizci dostum aradı:
“Fatih Naviga’yı duydun mu?”
“Hayır ne olmuş?”
“Yahu Kadıköy Belediyesi 3 gün mühlet vermiş. Dolunca da mühürlemiş...”
İnanamadım.
Naviga Türk amatör denizciliğinin duygu arşividir.
Efsanemiz Sadun Boro abimizden itibaren dünya denizlerini dolaşan Türk gezginlerin hikâyelerini okuruz. Övünürüz, öğreniriz. Denizcilikle ilgili ne varsa orada buluruz.
Öğrendim ki;
Kadıköy Belediyesi Kalamış Yelken Kulübü’nü boşaltıyor. Naviga da o kulübe bağlı. Tamam. Ama arkadaş, böyle apar topar 3 gün mühletle olur mu?
Türk amatör denizciliğine 21 yıl emek vermiş bu dergiyi kovarcasına 3 günde kapı dışarı atılır mı?
Kadıköy Belediye Başkanı Sayın Mesut Kösedağ;
Bu olaydan haberiniz olmadığını düşünmek istiyorum...
Lütfen amatör denizcilerin kalbini kırmadan bari taşınması için bir süre tanıyın.
Paylaş