Ata topraklarında yükselen o yıldızı gördüm
Genç kız ata topraklarından gelen harika bir Türkçe’yle soruyor:
-Sayın Numan Bey, Türk birliğini sağlamak için Türkiye neler yapmayı düşünüyor?
Özbekistan’ın Ürgenç şehrinde, geleceğin enerjisiyle dolu bir salondayız. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’u dinlemeye gelmiş Özbek gençleri. Nasıl samimi, nasıl candan ve disiplinli dinliyorlar. Birlik istiyorlar. Beraberlik istiyorlar. Numan Bey de bunu anlatıyor onlara. Diyor ki;
-300 milyonluk Türk coğrafyasının yükselen yıldızları siz Türk gençleri olacaksınız.
-Bunun için Kazakistan’daki Ahmet Yesevi ile Hive’deki Yusuf Hemedani’yi birbirinden ayıracak hiçbir sınır yoktur.
-Kırgızistan’daki kültürel mirasımızla,Özbekistan’daki kültürel mirasımızı birbirinden ayıracak hiçbir mesafe yoktur.
-Orta Asya’daki Türkistan mirasımızı Anadolu’daki mirasımızdan ayıracak hiçbir mesafe yoktur.
-Bu 300 milyonluk coğrafyanın ortak kimliğini, mirasını sizlerle ileri taşıyacağız.
Numan Bey konuşurken salonun arkasına doğru yürüyorum. O gençlere bakıyorum. Kafamda sorular var:
-Acaba öylesine mi dinliyorlar?
-Büyükleri öyle istedi diye görev icabı mı oturuyorlar?
Ama hayır... Kimisi not alıyor. Kimisi pür dikkat. Bir genç kız elindeki deftere bir şeyler yazıyor.
Anlıyorum ki... Kurtulmuş’un sözleri boşa gitmiyor.
Ata toprakları Özbekistan’da, Türk dünyasının devasa coğrafyasında yeni medeniyet filizleri beliriyor.
TBMM Başkanı dikkatleri dağıtmadan, sıkmadan heyecan katsayısını kaçırmadan başlıklar halinde devam ediyor. Bu büyük medeniyet yolculuğunun yürüyüşü için ortak dil, alfabe ve teknoloji başlıklarını açıyor:
- ORTAK ALFABE: Türk dünyasının ortak bir alfabeye kavuşturulması için çalışmalar sürüyor.
- ORTAK TARİH: Hemen arkasından Türk dünyasının ortak bir tarihe kavuşması en önemli beklentilerimiz arasındadır.
- BİLİM VE TEKNOLOJİ: Geçmişte nasıl büyük medeniyetlerimizin temelinde bilim ve teknoloji varsa, bugün de bilim ve teknolojiyi rehber edinmeliyiz. Bu çerçevede her birinizin yüksek teknoloji alanındaki gelişmeleri yakından takip etmeniz hatta öncülük etmeniz gerektiğini söylemeliyim. 300 milyonluk bu coğrafyanın sizlerden beklediği budur.
Son yıllarda Türkiye’de yaşanan yüksek teknoloji gelişmelerini örnek olarak verebilirim. Özellikle milli savunma sanayisindeki atılımlar. Türkiye bu noktada dünyadaki savunma doktrinlerini değiştirecek gelişmelere imza atmıştır. Bu da bilim ve teknolojiye verilen önemin sonucudur. Türk dünyasının başarısıdır.
- EKONOMİK VE TİCARİ BAĞLAR: Yerüstü ve yeraltı kaynaklarıyla fevkalade bir zenginliğe sahibiz. Ayrıca Türk devletleri olarak dünyanın ticaret yolları üzerindeki merkezler halindeyiz. ABD’de dünya ticaretini kökten değiştirmeye yönelik hareketleri görüyoruz. Bu açıdan dünya ticaretindeki bu yeni gelişmeler çerçevesinde Türk dünyasının dünya ticaret yollarındaki ağırlığını iyi anlamak gerekir.
- AYNI MİLLETİN FERTLERİYİZ: Şivelerimiz değişik olabilir. Ancak mesela Özbekistan’da birkaç gün kalsak sizlerin ne dediğinizi anlayabileceğiz. Diğer Türk Cumhuriyetleri için de aynı durum geçerli. Onun için dilde, fikirde, işte birliği ortaya koymak zorundayız. Ortak mirasımız doğrultusunda dilde de ortaklaşırsak mutlaka başaracağız. Eğer bu amaçları gerçekleştirebilirsek geleceğin dünyasında Türk-İslam dünyasının büyük bir etkisi olacak. Böylece sizler; yani Türk gençleri dünyanın ve geleceğin yıldızları olacaksınız.
- BÜYÜK ALKIŞ: Numan Bey’in son sözleri biter bitmez öyle bir alkış kopuyor ki. Salonun arkasından bakıyorum. Gençler ayakta. Dakikalarca alkışlıyor. Ayağa kalkan o çocukların gözlerine bakıyorum. Gerçekten de birer yıldız gibi parlıyor. Bazıları yanıma geliyor. Birlikte fotoğraf çektiriyoruz. Bir genç kız soruyor:
“Bu fotoğrafı Instagram’da görebilir miyim?”
“Evet” diyorum. “Ayrıca Hürriyet Gazetesi’nin internet sitesinde pazartesi günü bulabilirsin.”
Seviniyor.
Bir başkasına ben soruyorum:
“Nasıl buldun konuşmayı?”
“Çok heyecanlandım” diyor ve ekliyor:
“İstanbul’a gelmek istiyorum. Orada tanıştığım arkadaşları buraya davet etmek istiyorum.”
Genç kızın bu talebini duyunca organizasyonla ilgili bir detayı da aktarmak isterim. İslam İşbirliği Gençlik Forumu (ICYF) Başkanı Taha Ayhan çok samimi bir konuşma yapıyor. Gençleri dünya çapındaki forumlara davet ediyor.
Bu noktada Türk Cumhuriyetleri Birliği’nin özellikle gençler arasında çok ciddi bir koordinasyon ve işbirliği sistemi kurması gerektiğini görüyorum.
Nitekim, Ürgenç şehrinde o muazzam tarihi semti yani İçhan’ı gezerken karşılaştığım gencin şu sözleri:
“Kuruluş Osman’ı izleyerek sizin lehçenizi geliştirdim...”
Numan Bey’in dediği gibi ortak mirasımızdan dilimize bu derece yakınız yani... Özbekistan’da ata topraklarında gezerken bir an 2022 yılında Kazakistan’a yaptığım ziyareti hatırlıyorum. O yazıdan bir paragrafla yazıyı bitiriyorum:
“Uluslararası Türk Akademisi’nde Türk devletlerinin bayraklarını arkamıza aldığımızda...
Akademi Başkanı Darhan Kıdırali şöyle diyordu:
Bu bina tam bir Türk yurdudur. Evinizdir. Rahat olun...”
İki gün daha Özbekistan’dayız.
Önümüzde Semerkant ve Buhara gibi Türk islam tarihinin iki muazzam merkezi daha var.
Evimizdeyiz. Rahat ve heyecanlıyız.
