Akdeniz’in en güzel körfezi boğulurken

ULAŞTIRMA Bakanlığı Fethiye Körfezi’nde bir marina projesini önce 5-6 maddelik gerekçeyle reddediyor.

Ama nasıl oluyorsa...

Birkaç ay geçtikten sonra...

Yine Ulaştırma Bakanlığı’ndan bu defa izin çıkıyor.

Zaten Fethiye Körfezi’nin giderek bir bataklığa dönüştüğünü biliyoruz.

Yıllar geçtikçe çamura battığını görüyoruz.

Üniversite raporları. Bilimsel çalışmalar. Çevre Bakanlığı. Belediyeler.

Sürekli olarak körfeze dolan alüvyonlardan şikâyet ediyor. Alarmlar veriliyor.

Denizin rengi giderek çamura dönüyor.

Zaten denize daracık bir çıkışı olan körfezde sirkülasyon çok zayıf.

Ve hangi siyasetçi Fethiye’ye gitse aynı tespit:

“Körfezi temizlemek gerekir. Arıtma yapılmalı. Körfeze alüvyon taşıyan derelerin ıslahı gerekiyor...”

Ama bırakın temizliği...

Şimdi 300 yat kapasiteli bir marina için izin çıkıyor.

Böyle bir durumda zaten can çekişen körfezin nefes borusuna bir düğüm daha atılmaz mı?

Zaten orada tersaneler var...

ÖNCE ‘RET’

Marina projesinin ilk müracaatı için Ulaştırma Bakanlığı Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü “olumsuz” karar veriyor.

Gerekçe olarak da şunları sayıyor:

1. Yapılması planlanan iskelelerin Aksular Koyu’nda kıyıdan 15 metre ile 40 metre arası kazıklı platformun devamına 316 metre ile 368 metre arasında değişen muhtelif boylarda beş adet kazıklı iskeleden oluşmasının planlandığı, derinliklerinin -1 metre ile -13 metre arasında değiştiği...

2. İskelelerin planlandığı uzunlukta yapılması halinde Orman İşletme Müdürlüğü’nün ve emniyet genel müdürlüğünün kendilerine tahsisli ve proje sahasına yeterli emniyetli mesafenin sağlanamadığı...

3. Projede 300 yat kapasitesi ön görülmesine karşın bölgeye tek şeritlik yol ile ulaşım sağlandığı bu yolun diğer konulardaki tesislere ulaşım için de kullanılan başka alternatifi olmayan tek yol olduğu nedeniyle yetersiz kalacağı. Geri saha hizmetinin yetersiz kalacağı, ayrıca otopark sahası oluşamayacağı...

4. Aynı koy içinde Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü ve Sahil Güvenlik Komutanlığı bağlısı botların konuşlandığı rutin görevlerinde veya acil durumlarda botların aynı geçiş alanını kullanmak zorunda kalacağı... Tesis faaliyete geçince botların geçebilmesi için bir geçiş koridorunun olması gerektiği hususları tespit edilmiştir.

5. ... Bölgede mevcut diğer kıyı tesisi arasında kalan geçiş alanı şehir güvenliği ve can-mal emniyeti açısından yeterli olmayabileceği... Ancak esasta planlama yapılan alanın Limanlar Yönetmeliği‘nde ilan edilmiş olan 5 numaralı demirleme sahası üzerinde olması nedeniyle imar planı değişikliği teklifi bu aşamada uygun bulunmamıştır...

Ret kararına dikkatli bakınca...

Karşı karşıya gelen marinaların körfez geçişini zora sokacağı, daha da daraltacağı ve denizin temizlenmesi için gereken sirkülasyonun duracağı anlaşılıyor.

SONRA ‘EVET’

Bakanlıktan gelen “ret” raporundan bir süre sonra bu defa ikinci bir görüş veriliyor.

Bu görüşü de yine aynı bakanlık veriyor.

İkinci kararda dikkat çeken şey de şu:

- Fethiye Körfezi’ndeki liman bölgesinde 5 numaralı demir sahası, bir yönetmelik değişikliğiyle kaldırılıyor.

Ve ikinci kararda...

Bazı şartların yerine getirilmesi uyarısıyla bu defa “olumlu” görüş veriliyor.

Düşünün ki...

Körfezin yarım adasında onlarca tesis var. Olumsuz görüşte belirtilen tek ve dar yol nasıl yeterli olacak?

Bunun bir cevabı yok.

Aynı şekilde yeni marinayla körfezin karşı kıyısındaki tesisler birbirlerine o kadar yaklaşıyor ki.

Koca körfezin temizlenmesi ve geçiş için 277 metrelik bir dar boğaz kalıyor.

Yani körfezin boğazı iyice daralıyor.

DÜNYADAN ÖRNEKLER

Marina yapılmasına karşı değilim.

Ama hangi standartlarda?

Hangi çevre kuralları içinde yapılmalı?

Bütün Ege ve Akdeniz’de iç deniz ve körfezlerde çevre duyarlılığı ön plana çıkar.

Bu standartlara göre marinalar, demir atma alanları belirlenir.

Evet, Türkiye denizlerinde ciddi bir marina sorunu vardır.

Özellikle amatör denizciler için pahalı marinalar yerine makul barınma noktaları yapılması şart hale gelmiştir.

Ama hepsinden önemlisi...

Bu güzelim kıyıların, denizlerin bir sonraki nesillere tertemiz bırakılmasıdır...

Giderek bataklığa dönüşen ve artık can çekişen Fethiye Körfezi için mutlak bir çözüm bulunacaktır.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu; onlarca doğa felaketine karşı çok çalışmış bir isimdir. Örneğin 2021 Antalya-Muğla yangınlarında olağanüstü bir mücadele vermiştir.

Çevrecidir...

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’yi eskiden beri tanırım. Hem şehirci hem çevrecidir.

Geçmiş dönemden Murat Kurum’un da çevreciliğini yakından biliyorum. Adil Karaismailoğlu bu konularda hassas ve titiz bir kişidir.

O nedenle Fethiye Körfezi’nin kurtuluşu için her şeyi yapacaklarına inanıyorum.

Ve körfezdeki bu “marina projesi”ne azami hassasiyet göstereceklerini...

Varsa boşlukları ve hataları sorgulayacaklarını düşünüyorum.

Bekleyelim görelim...