PKK/YPG terör örgütünün elinde bulunan ‘petrol sahaları’nı görüyorsunuz.
ABD kontrolündeki bu bölgede terör örgütü yıllardır petrol geliri elde ediyor.
Dahası ‘özerkleşme hayalinin finansmanı’ olarak kullanıyor.
Ve en önemlisi o gelir silahlanmaya gidiyor.
O silahların namlusu da Türkiye’ye dönüyor.
İşte Türkiye’nin uzun süredir her ortamda müttefiklerine anlattığı gerçek budur.
Türk SİHA’ları, Haseke yakınlarındaki bu tesisleri hedefliyor.
Ve dedi ki:
“Terör örgütünün bulunduğu yerler meşru hedeftir. Oralarda bulunmayın...”
Çok iyi biliyoruz ki Türkiye’nin “oralar” dediği yerlerde ABD askerleri var. Ve hatta PKK/YPG ile ortak kamp ve tatbikat yapıyorlar.
Mesele kararlılıksa eğer..
Türkiye dediğini yaptı.
Suriye’nin kuzeyindeki PKK/YPG terör örgütü yuvalarını vurdu. Daha lojistik depolarını vurdu.
Şurası açık ki vurmaya da devam edecek.
GERİLİMİ ARTIRAN AÇIKLAMA
Basra Körfezi’nden Avrupa’ya açılan demir ve karayolu...
Dünyayı taşıyacak olan bu yolun en önemli yanı Basra Körfezi’ne gelen yüklerin doğrudan Avrupa’ya ulaşması...
Türkiye için yeni kapılar açacak olan bu ‘Kalkınma Yolu’ nedir?
Bakan Uraloğlu’nun Bağdat’taki görüşmeleri nasıl geçti?
Abdülkadir Bey’in ayağının tozuyla bir sohbet yaptık.
Tabii kendisi yıllarca Karayolları Genel Müdürlüğü yaptığı için, Türkiye’nin her karış demiryolu ve karayollarında alın ve akıl teri çoktur...
O yüzden konuya hâkim.
Zaten göreve geldiği günden beri aynı şehirde iki gün kalamadı. Onun ofisleri şantiyeler...
1) -Okyanuslar suyunu nereden aldı?
-Atmosferimizdeki hava nereden geldi?
-Dünya’daki organik moleküllerin kaynağı nedir?
-Bunlar uzaydaki asteroitlerle mi geldi?
Yalnızca bu sorular bile insanın aklında şimşekler çakıyor?
İşte geçtiğimiz pazar günü, Dünya atmosferine giren uzay aracının içinde belki de bu soruların cevapları vardı.
NASA’nın
Binlerce insanın evsiz kalmasına neden oluyor.
50 bini aşkın insan Karabağ’dan ayrılıyor.
Niye?
Çünkü bu göçün arkasında Paşinyan’ın kirli tezgâhı var.
Paşinyan’ın talimatıyla Karabağ’daki militanları günlerdir Ermeni halka “Azerbaycan askerleri geliyor kaçın” anonsları yapıyor.
Yani...
Yıllarca “sözde soykırım” iddialarıyla Türkiye’yi sıkıştırmaya çalışan o kafa; şimdi yeni bir tezgâh peşinde.
Tezgâh da şu:
Havaalanı kapatıldı.
Peki havalimanını kim işletiyor
bir Türk şirketi; Summa...
Selim, Sinan ve Fatih Bora kardeşler;
11 ay gibi bir sürede değeri 154 milyon Euro olan havalimanı ile 39 milyon Euro’luk otel ve konferans merkezini yapıp hizmete açtılar.
Bir de aynı bölgeye muhteşem bir otel açtılar.
Oysa o işlere kimler talip olmamıştı ki...
Bugüne kadar İtalyanlar ve Fransızlar astronomik rakamlara yapıyorlardı bu işleri.
1) Muş’ta ilkokul 5’inci sınıf öğrencisiydi. Bir gün annesine şöyle dedi: “Ben bu yeraltındaki bombaları bulan bir cihaz yapacağım...”
Annesi Mert’in yeteneklerini bildiği için itiraz etmedi. Ve ilkokul öğrencisi Mert, 4 aylık bir çalışmayla, üniversitenin laboratuvarından da destek alarak mayınlara karşı dronla arama tespit cihazı yapmıştı.
Jandarmayla denemişlerdi.
İşte kaderi Fatih Kacır’la böyle kesişmişti.
11 yaşında bir çocuk..
Top oynayacağına neden bomba arama dronu yapmaya çalışır?
Mert Delibalta’ya bunu sordum:
Daha başlığı okurken;
Bizim Prof. Dr. Osman Müftüoğlu’nun ısrarlı yazıları geldi aklıma:
“Uzun yaşamanın sırları...”
“Ortalama yaş 70 oldu.”
Uzun yaşamanın sırlarını anlarım.
Gelişen tıp ve vitaminler, sağlıklı bir yaşamla birleşince orta yaş ortalaması elbette yükseliyor.
Prof. Dr. Müftüoğlu