Kokulu bir kağıt parçasıyla baharı getirdim, inanabiliyor musunuz? Son zamanlarda hiç bu kadar eğlenmemiştim. Bugün mutlaka Pera’ya gidin
Asansörden indim ve bir rüyaya adım attım. Önce bilgisayardan çeşitli kodları tuşlayarak ‘kriptolu tişört’ diktim... Sonra karanlık bir odanın zemininde dünyayı ve yıldızları gördüm, ortada duran mekanizmayı çevirerek güneşin yerini değiştirdim. Güneşin yerini değiştirdim, duyuyor musunuz? Ardından bir teleskopla 360 derece dönerek hiç görmediğim diyarları gezebildim. Sonra çılgın bilyeleri harekete geçirdim. Evet, kırmızı ışıklı bir cam küreye dokunmamla mini minnacık bilyeler dökülmeye, önlerindeki mini minnacık basamaklardan inmeye başladı. Kendi ritimleri ve hızlarıyla olağanüstü bir melodi yarattılar, hayranlıkla izledim. Döndüm, çeşitli parfümler sıktığım kağıtları bir ağacın dallarına yerleştirilmiş sensörlere uzattım. Sensörler kokuya duyarlıymış, ağaç gözlerimin önünde çiçek açtı. Kokulu bir kağıt parçasıyla baharı getirdim, inanabiliyor musunuz? Bir animasyonun içinde miyim? ‘Inception’ filminde sözü edilen bir rüya katmanına mı sızdım? Hayır, çok basit: Pera Müzesi’ne gittim, asansör konsolunda beşe bastım. İşte bu! Japon Medya Sanatları Sergisi burası. Son zamanlarda hiç bu kadar eğlenmemiştim. İnsan hem çok şaşırıyor, “Vay be!” diyor hem de kendisini bir şey sanıyor. Bugün Pera Müzesi’ne gidin... Güler yüzlü hostesiniz Eda, serginin girişinde sizi bu oyunlu dünyaya dahil etmek için bekliyor olacak. Tatlı rüyalar...
GÜNÜN ADAP VE ÖNEMİ
Referandumun yetmez-ama-evet’çilerine “Yetmiyorsa niye evet” diye sormak adaba aykırı... Daha doğrusu, sormasanız daha iyi çünkü mizaç olarak kırılgan, cevap veremeyince saldırgan oluyorlar.
İftar sofrasına kültürel bir hadise olarak bakmamak, oruç tutmuyorum diye iftar davetine icabet etmemek adaba aykırı... Etrafındaki hiçkimsenin oruç tutmadığı ne iftar sofraları vardır, nefistir, şendir.
Bir makaleyi ya da dijital versiyonu bulunan bir kitabı yazıcıdan basıp okumak son derece adaba aykırı... Yeşil devrimden söz edildiği, yaktığımız ampülun tasarrufunu hesap ettiğimiz bugün ekrandan okuyamıyorum bahanesiyle kağıt israfı yapmak gerçekten ayıp...
11 Eylül’le ilgili kara mizah yapmak için hala çok erken ve adaba aykırı...
Eşcinselliği İslam dini dışında analiz etmek, haklardan söz etmek hem adaba aykırı hem de “Passé?” En liberal gazetemizde 15 gün içinde çıkan yazılardan anlaşıldığı üzere eşcinselliğin sadece müminler açısından ne ifade ettiği önemli.
Tarkan’ın albümünü beğenmemek, Şafak Sezer ve Aydemir Akbaş’ın oynadığı ‘Kolpaçino’ filmini izlememiş olmak adaba feci aykırı... “Kızım sen eğlenceden anlamıyor musun, ot musun?” diye girişiyorlar insana, dikkat, dikkat!
İKİ MEKAN İKİ HABER
Salon İKSV yenileniyor. Mimar Cem Sorguç, orayı kırıyor, burayı düzeltiyor, mekanı çok cool bir şekilde yeni sezona hazırlıyor.
İstiklal Caddesi’ndeki Arter bu aralar en çok ziyaret edilen sanat merkezi. Günde 200 kişi, gayet iyi bir rakam. Sebebi vitrinde duran Michael Seimstrefer’in şişen tankı... Rene Block’un Koç Vakfı için düzenlediği çağdaş sanat koleksiyonunun, dolayısıyla Arter’in ilk sergisinin en gösterişli ve en fırlama eseri. Herkes “Ne menem bir şey bu?” diye merakla giriyor, sonra “Biraz daha kalayım bari” diye serginin gerisini geziyor. Tabii bunda girişin bedava, içerisinin yoğun klimalı olmasının da etkisi var.