PaylaÅŸ
Fakat ben bugün sizlere iş dünyasının değil bir vergi denetmeninin isyanını aktarmak istiyorum. Çünkü DYH’ye kesilen her türlü objektiviteden uzak aşırı yoruma dayalı vergi cezasıyla birlikte neredeyse tüm Gelir İdaresi çalışanları, özellikle de denetim elemanları büyük zan altında kaldı.
Dün sabah saatlerinde DYH’nin basın bilgilendirme toplantısına katıldım.
Hem DYH CEO’su Mehmet Ali YalçındaÄŸ, hem de CFO Soner Gedik haksızlığa uÄŸramış olmanın verdiÄŸi haklı kırgınlığa raÄŸmen, alabildiÄŸine özenli bir dil kullandılar.Â
Siyasi yorumu kamuoyunun takdirine bırakıp her konuda alabildiğine detaylı teknik bilgi verdiler.
En teknik, en karmaşık, en çetin soruları hiçbir açık kapı bırakmadan tek tek cevapladılar.
Bunun üzerine aldı beni bir merak.
Madem hisse devrinin 26 Aralık değil, 2 Ocak’ta gerçekleştiği gün gibi aşikâr…
Madem vergisi ödenmiş bir işlemden dolayı vergi kaçakçısı ilan edilmek haksızlığın daniskası…
Ve madem grubun 2006 sonu yerine 2007 başında parayı alıp hisse satışını gerçekleştirmesi (30 milyon TL’lik vergi ödemesini 3 ay sonra yapmak dışında) hiçbir vergisel avantaj sağlamıyor, neden 11 ay boyunca inceleme yapan hesap uzmanlarına gerekli izahat yapılmadı?
Kendisi de 27 yıllık deneyime sahip bir hesap uzmanı olan DYH CFO’su Soner Gedik acı acı gülümsedi.
"Yapılmadı değil, YAPIL-A-MADI. Çünkü incelemeyi yapan hesap uzmanı arkadaşlar istedikleri her türlü bilgi ve belgeyi sağlamamıza rağmen, ilk günden itibaren bizimle sıfır teması seçti. Olabilir saygı duyarım. Fakat en azından teamül gereği kafasında oluşan şüpheleri bize sorup savunmamızı alması gerekirdi. Kendi raporunun güvenilirliği için istemeliydi. O da yapılmadı. Onun yerine 11 aylık inceleme raporuna 1 gün içinde tutanak tutmak istedi. Bunca yıllık hesap uzmanıyım ben böyle bir inceleme görmedim!"
Peki neden?
Siyaset dahil pek çok sebep var.
Fakat Gedik’in sebepler arasında saydığı bir konu özellikle dikkate değer.
"Maalesef mevcut sistemde hesap uzmanları adeta kim daha fazla ceza kesecek diye skor yarışına sokuluyor. Oysa yazılan cezaların yüzde 90’ı yargıdan dönüyor. Dolayısıyla bir hesap uzmanı için önemli olan matrah üzerinden skor yarışına girmek değil, yazılan cezanın tahsil edilip edilemediği."
27 yıllık deneyimli hesap uzmanı Soner Gedik’in itirazı böyle.
Şimdi gelelim geçen hafta yazdığım "Bacakları titreyen işadamı" başlıklı yazım üzerine kaleme sarılan vergi denetmeninin isyan mektubuna.
"Ben işini hobisi kadar severek yapan bir vergi denetmeniyim. DYH’le ilgili raporları görmek lazım ama yazınızda mevzuat olarak katıldığım ve katılmadığım (özellikle kaçakçılık yazılmamalıydı ve KDV hesaplanmamalıydı bence de) yerler var. Ancak Bumin üstadın da dediği gibi yorum farkı. Vergi mevzuatı özellikle çok karışık bir dille yazılmış ki herkes anlamasın ve birileri bu işten para kazansın.
Ama benim değineceğim konu başka, IMF ile yapılan görüşmeler neden tıkanmış bir araştırsanız (Gelir İdaresi ve denetim elemanlarının bağımsız olmaması en büyük sorun.) Yargı nasıl bağımsızsa denetim elemanları da en azından vergi incelemesi yapan denetim elemanları da (inceleme yapan dört birim de) bağımsız olmalı.
2000 TL'ye çalışıyorum ve bu yılki matrah farkım 38 milyon TL (150’nin üzerinde inceleme ve soruşturma raporuyla, vergi, ceza ve faizi hariç) ama hakkım olduğu ve sürem dolduğu halde eş durumundan tayin bile yaptıramıyorum. Her sene en az üç ay inceleme için doğu illerinde turne yaptığım halde, idareyle (yapılan harcırah haksızlığı yüzünden) üç davam var. Odamda evrak dolabım bile yok; sadece 2 koltuk var, mükellefler üç kişi gelirse rezilliği siz düşünün. Normal bir memur gibi sıra tahsisli lojman hakkım var 8 yıldır hiç oturamadım. Telefonum şehirdışına kapalı, hatta bir ara şehiriçi 3 dk süreliydi. Ek göstergem 2200. Yetkimi VUK’un 135. maddesinden alırım, ne bir başkan ne de bakanın bana yetki vermesine gerek yok ama bağımsızlığımızı törpülemek için idare elinden geleni yapar.
Üzerimde aynı anda teftiş, soruşturma ve inceleme iş yükü birikmiş durumda. Yükselebileceğim en büyük mevki vergi dairesi başkanlığı oda küçük illerde ve torpilim varsa. Torpil nasıl edinilir son incelemede görülüyor. Sami Selçuk demişti ya 'Cüzdanla vicdan arasındayız' diye. Biz de mevkiiyle vicdan arasındayız. Vicdanlılar eşek gibi çalışırken diğerleri sırça köşklerinde oturuyor. Bir kısım arkadaşların zorlama raporlar düzenleyerek bizleri taraflı, maksatlı, art niyetli, iş bilmez, raporları yargıdan dönen elemanlar gibi göstermeye hakkı yok.
Biz devletin ve mükellefin hakkını eşit olarak gözeten, tarafsız, vicdanlı, onurlu, iyi yetişmiş maliye denetim elemanlarıyız. Bunları maliyede çalışan denetim elemanlarını acındırmak için değil, durumlarını tespit etmek için yazıyorum.
Toplumun da bilgisi olsun, Rıfat Hisarcıklıoğlu’nun bacaklarını titreten havalı cıvalı devletin en köklü müfettişlerinin durumu budur."
Başka söze ne hacet!
PaylaÅŸ