ÇOK şükür kabus bitti... 30 yıllık basketbol yazarlığı hayatımda böylesine sıkıntılı bir turnuva herhalde ilk kez yaşadım. İlk maçtan son maça kadar takımımızda basketbol adına, İtalya maçı dışında hiçbir şey görmedim.
Tamam, amaçsız kalmak kötü bir şey ama böylesine inançsız, hırssız mücadele etmeye ne demeli? Dün iki takım da formalite maçı oynadı. Fransızların hırsına ve isteğine bakın, bizim ikinci yarımızdaki halimizi kıyaslayın. İşte, neden bu hallere düştüğümüzün cevabını buluruz.
Hiçbir önem taşımayan Fransa maçında ilk yarıda Kaya’nın gayretiyle hem savunma yaptık hem de hücumda biraz daha arzulu gözüktük. Ama ikinci yarıda işler yine eskisine döndü. Basketbol fişini gene çekip, hücum etmeyi unuttuk. Amaçsızca oynadık, turnuvayı da anlamsız bir yenilgiyle noktaladık.
Yürekli oyuncular gerekli
Artık değişim zamanı gelmiştir. Öncelikle yüreğini ve kalbini ortaya koyacak oyuncular buraya gelmeli. İki NBA yıldızımız bize fazla. Hele kafası burada olmayan Mehmet Okur, bence artık sadece NBA kariyerini düşünmeli. Bu Milli Takım, bir yerlere gitmek istiyorsa başarıya aç, genç ve yürekli oyunculara kapılarını açıp, her şeye yeniden başlamalı. Eğer kafalar değişmezse İspanya’da yaşadığımız bu görüntüleri daha sıkça yaşarız. Ama ben artık bunları yazmak istemiyorum...