DEVLERİMİZİ uzun zamandır böylesine kararlı, böylesine arzulu görmemiştim. Hep söylüyoruz, bireysel yeteneklerini tartışmadığımız oyuncularımız, birlikte oynamaya karar verir ve her top için ölümüne savaşırlarsa, önlerinde kimse duramaz.
Dünkü Estonya maçının ilk yarısında işte böylesine bir Devler Ordusu vardı. Yaptıkları enfes savunmayla Estonyalılar’a uzun süre sayı olanağı tanımazken, hücumda da kusursuz işleyen bir makine gibiydiler.
Yardımlaşma iyiydi
Basketbolda en önemli olgu herkesin birbirine yardımcı olmasıdır. İlk yarıda görev yapan herkes egosunu bir kenara itip, bir diğerine yardımcı olurken, takım olarak arzuladığımız düzeni oturtmanın keyfini yaşadık. Hidayet, İbrahim ve Mehmet Okur arasındaki uyuma Kerem Gönlüm’ün çember altı üstünlüğü de eklenince, doğrusu Estonya’nın yapacak bir şeyi olamazdı. Modern basketboldan örnekler veren takımımız rakip uzunları çember altından uzaklaştırıp, etkisiz atışlara mahkum ederken, kapılan toplardaki hızlı hücumlar da en büyük silahımız oldu.
Genç umutlar
Hidayet, sahanın en etkili isimlerinden biri olarak sivrilirken, Ermal bu takımda her zaman iş yapacağını kanıtladı. Genç Cenk, gelecekte bu ekibin önemli silahlarından biri olacak. Bunun işaretlerini her geçen maç gönderiyor. Dün, ilk 5 dakikada maçı bitiren ay yıldızlılarımızın üçüncü periyottaki durgunluklarını da normal karşılamak gerekir. Büyük fark, onları rehavete soktu, ama işin ciddiyetini gördüklerinde yeniden normale dönüp, bize enfes bir basketbol gecesi yaşatmaları, gerçekten mutluluk vericiydi. Şunu söyleyebilirim ki, bu takımda hayat var.