“Bu ABD ile savaşırız, ‘Yokum’ diyen şimdiden gitsin...”
*
Gitsin de nereye gitsin... Cevabı yok...
*
Bir başka köşe yazarı arkadaşımız köşesinden haykırıyor:
“Türkiye makas değiştiriyor, herkes hesabını ona göre yapsın, ona göre ayağını denk alsın...”
*
Hangi makastan çıkıp hangi makasa giriyoruz...
Amerika’nın Boston şehrinin dışındaki bir klinik...
Doktor elindeki insan beynini tartıya koyup ağırlığını ölçtü...
Tam 1573 gramdı...
Önündeki kâğıda, “Bu yaştaki insan için normal bir beyin ağırlığı” diye yazdı...
27 YAŞINDA NORMAL BİR İNSAN BEYNİ GİBİ
Dıştan bakıldığında, beynin görünümünde anormal hiçbir şey yoktu...
Amerika’nın Boston şehrinde yaşanan o olay o sabah iki kişinin ellerindeki kutunun içindeki insan beynini, analizlerin yapılacağı kliniğe getirmesiyle başlamıştı.
Aslında beyin Boston Üniversitesi CTE Kliniği’ne verilmişti. Ama üniversite, o analizleri, şehrin dışında kendilerine ait bir klinikte yapmayı uygun bulmuştu.
TÜRK hazır giyim sanayi denince ilk akla gelen isimlerden biridir Abdullah Kiğılı...
Onun hayat hikâyesini anlatan kitap* bu hafta kitapçılara dağıtılıyor.
Geçen hafta onun hayat hikâyesini okudum...
Gerçek bir “self made man”, yani kendini yaratan insan hikâyesi.
Kendi yolunu açan, kendi kanunlarını yazan bir başarı hikâyesi bu.
Yazının başlığına bakıp yanlış bir izlenime kapılmayın.
“Sanayi casusluğu”
Ama son yazısına itirazım var...
*
Yazısında, kendi mahallesinin çocuklarını eleştiriyor.
Daha dün “Kemalizm vasiyetine bayrak açmışken bugün Erdoğan’ın bir cümlesi üzerine Kemalist kesilenlere” yükleniyor.
Böyle tipleri “Dombıra çalarken vals yapmaya” benzetiyor...
*
Ama CHP’lilerin dindarlaşmasını da aynı kefeye koyuyor...
Mahalleler arasındaki bu geçişkenlik ona ters geliyor.
Benim için en büyük eğlence kaynaklarından biri bu mülakatlar.
*
Dün yayınlanan son mülakatında ilginç bir istihbarat vardı.
Cumhurbaşkanı’nın başdanışmanı Yiğit Bulut, kendisine haber göndermiş, Yalçın Küçük’le yine görüşmeye başlamak istiyormuş.
*
Yalçın Küçük de Yiğit Büyük’e, pardon Bulut’a cevap veriyor.
“Cumhurbaşkanı’ndan izin alırsa elbette görüşürüm”
“Söyle bay baştelekinetik... O yavru balinayı oraya telekinezi ile mi koydular...”
23 Mayıs 2009 günü bir yazı yazmıştım.
Yazımın konusu şuydu:
“Fethiye açıklarında balina gördüm...”
Çünkü artık bu trolkafaları tanıtmak istemiyorum.
İkisi de üç-beş biner satan iki ayrı gazetede yazıyor.
Güya ikisi de AKP’yi destekliyor...
*
İkisi de Cumhurbaşkanı Atatürk’ü saygıyla andığı için, AKP’li bazı ilçeler 10 Kasım günü otobüs kaldırdığı için panikte...
Aynı gün iki ayrı gazetede, ikisi de aynı provokasyonu yapıyor.
*
-
“ByLock’tan Karakaş çıktı...”
Alt spotları da şöyle:
“FETÖ’nün şifreli haberleşme programı ByLock’tan AİHM’de görev yapan tek Türk yargıcı Karakaş çıktı...”
*
Herhalde bu haberden siz de benim anladığımı anlıyorsunuz.
Bir FETÖ’cü daha yakayı ele verdi...
Öyleyse gelin meselenin aslına bakın...
*