Gereksiz yere birikmişleri atmak üzereydim, o gazetenin eski sayılarından birinde bir başlık gözüme ilişiverdi: “İzmir, Yine Örnek Oldu.”
Ne denli övünülse az, “örnek olmak” bir kent için, üstelik “yine”. Daha önce de örnek olmuş da İzmir, şimdi “yine” örnek oluyor!
Doğrudur, İzmir “örnek kent” olarak ortaya çıkar zaman zaman. Özellikle çağdaş değerlerden yana hiç ödün vermemesiyle, kolay değildir İzmir’le yarışmak. Hele yetiştirdiği değerleri İstanbul’a kaptırmakta üstüne yoktur İzmir’in!
ACABA HANGİSİ?
Gazetenin attığı başlık bir olaya dayandırılmıştı ve “...kültür – sanatı öncelikler arasında en üst sıralara koyan İzmir’in örnek alınması gerektiği dile getirildi.” deniyordu.
Şimdi belleğinizi bir yoklayın. Hangi olay olabilir acaba, İzmir’in “kültür-sanatı öncelikler arasında en üst sıralara” koyduğunu belgeleyen olay? Öyle bir olay ki, İzmir “yine” bir “örnek” oluştursun öteki kentlere. Desin ki, öteki kentlerin yerel yöneticileri, aydınları, “İzmir başardı, niye biz de gerçekleştirmiyelim böylesi bir girişimi!”
İstanbul’a örnek olsun; Ankara’ya, öteki kentlere örnek olsun İzmir!
Anımsıyabildiniz mi, böylesi bir olayı? Yoksa örnek olmadaki değerini kavrayamadığınız için mi, belleğinizde yer etmemiş o olay!
Bir yıl önceydi oysa, birkaç ay da fazlası vardı. 2009’un bir sonbaharında, aylar kışa dönmeden daha, İzmir çalkalandı birbiri ardından verilen demeçlerle. O ekim ayında, 24’ünde Ekim’in, “İzmir Kültür Çalıştayı” açılmıştı. İSTANBUL YEDİ TEPE, VARDI İZMİR ÜSTÜNE
İstanbul’dan iki kültür adamı -bir profesörle bir yardımcı doçent- “moderatör” olup İzmir’in “kültür-sanat eksenli kalkınma yaklaşımını hayata geçirmenin ipuçlarını bulmak” üzere Çalıştay’ın çatısını kurarlar. İzmir’i “Akdeniz kentler ağına kültür yoluyla bağlayacak” olan Çalıştay çalışmaları İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı adına yapılacaktır.
Yurdun dört bir yanından, özellikle İstanbul ağırlıklı 106 kişi çağrılır. Çalıştay, iki gün boyunca kurullara ayrılıp görüşmelerle sürer ve sona erer.
İzmir’in bu Çalıştay’ın düzenleniş biçimiyle, kültür-sanat gelişimine açılacak yolları, yöntemleri bulmada kendi yetiştirdiği aydınlardan yoksun olduğunun sanki itiraf etmesi gibi yorumlamayı bir yana bıraksak da parlak sözler söyleyip gidenlerin şu dediklerine ne demeli: “İzmir Kültür Çalıştayı’ndan temel beklenti, kentin sahip olduğu coğrafi, beşeri, kültürel ve tarihsel özellikler ile günümüz konjonktürü doğrultusunda önündeki fırsatların tesbiti, sorunlar ve çözümlerine yönelik somut önerilerin paylaşılmasıdır. İzmir Kültür Çalıştayı’nın temel hedefi, İzmir’in kültür-sanat ekseninde gelişerek, Akdeniz havzasında uluslararası bir Kültür – Sanat ve Tasarım Metropolü olarak konumlandırılması için bir başlangıç noktası oluşturulmasıdır.” Anımsıyabildiniz mi, “İzmir, Yine Örnek Oldu” diye gazetelere yansıyan o Çalıştay’ı. Kendi gitti, adı başkalarına kaldı yadigâr. Çalıştay üstüne Çalıştaylar yapılmakta şimdilerde.
Gereksiz yere birikmişleri atmak üzereydim; vazgeçtim, bir köşeye koydum yine o gazeteyi. Gönlüm razı olmadı İzmir’in unutulmuşlar arasında yitip gitmesine.