Onlardan biri de benmişim. “Yönettiği programlarla ve yazdığı oyunlarla Atatürk ülküsünü yaşatmış” olmakla “İzmir’de Cumhuriyete Sahip Çıkanlar Ödülü”nü almaya değer bulunmuşum. Dört kişiydik ödül töreninde. İzmir Devlet Senfoni Orkestrası Şefi İbrahim Yazıcı “Atatürk’ün önem verdiği çok sesli müziği sevdirme ve yaygınlaştırma çabası” ile, yazar Mavisel Yener “Türk Dilinin korunması, Türk çocuğunun ve gencinin doğru yetişmesi için katkıları” ve Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer “Atatürk’ün çok sevdiği çağdaş şehircilik anlayışını uygulaması” ile 2011 yılı “İzmir’de Cumhuriyete Sahip Çıkanlar Ödülü”ü için seçilmişlerdi. * * * İzmir Özel Çamlaraltı Koleji, 2001’den bu yana on bir yıldır sürdürüyor bu “ödül”ü. Çamlaraltı’nın öğrencilerinin her yılın sonuna doğru yaptıkları “oylama” ile ortaya çıkıyormuş adaylar. Henüz hayata atılmamış, ama ilerideki günlerine bakarken taşıdıkları umutlarla kaygılarla “Cumhuriyet’e sahip çıkanları” seçmekle, ortak bir beklentiyi vurgulamış olsalar gerek gençler: “Cumhuriyet yaşadıkça varız biz.” * * * “Cumhuriyet’e sahip çıkmak” !. Sanki yitirilmiş gibi, ortalık yerde kalmış da “Cumhuriyet”, birileri ona “sahip çıkma”ya kalkışmış! Ya da Cumhuriyet’e sahip “çıkmayanlar” var da, sahip çıkanlar ödüllendiriliyor! Cumhuriyet, “Atatürk ülküsünü yaşatmak”, “Atatürk’ün önem verdiği”, “Atatürk’ün çok sevdiği” gibi kavramlara bağlanınca, işte o zaman “sahip çıkma”nın duyarlı yanı da ortaya çıkıveriyor. Her Cumhuriyet’e sahip çıkar görünen, Atatürk’e de sahip çıkmakta mı! * * * Bugün yaşadığımız günlere uzanan yol, “Kurtuluş” ile açıldı. Ardından “Cumhuriyet” geldi ve “Devrimler” ile Atatürk, tükenen ömrüyle o yoldan çekilmiş oldu. Yol, “Demokrasi”ye açıldı sonunda. Başka nereye açılacaktı ki! Ne hazin bir çelişkidir ki, 1950 ile yerine oturan o “Demokrasi”, bir yıl sonra, 31 Temmuz 1951’de yürürlüğe giren 5816 sayılı “Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun” ile Atatürk’ü devlet koruması altına aldı. “Kurtuluş”, “Cumhuriyet”, “Devrimler” deyip yola koyulmuş ilerlerken ulaştığımız son dorukta, o “Demokrasi”, Atatürk’ü koruyamamıştı! * * * 2011 yılında İzmir Özel Çamlaraltı Koleji “Cumhuriyet’e Sahip Çıkmak”la, üç “sanatçı” ve bir “yerel yönetici”yi ödüllendirmiş oldu. Ola ki, bir gün gelir, kimbilir ne zaman, “Cumhuriyet’e Sahip Çıkmak”, olmaz “ödüle değer” olmak.