Paylaş
Yardımlaşma dersen var, teknik dersen var, rakibe pres yapma var, oyuna çabuk çıkma var, yani varoğlu var...
Beşiktaş takımında kim kötü oynuyor derseniz, yok! Kötü mücadele yok ama Almeida’nın yerine daha çabuk, ikili mücadelelerde darbe yediği zaman hüngür hüngür ağlamayan bir santrafor daha iyi olur. Bursaspor kötü bir takım değil. Ancak Beşiktaş onu oynatmadı. Hem oynatmadı hem kendi oynadı ve de oyundan hiç düşmedi. Defansa geliyorlardı Bursaspor’dan hep üç veya dört fazla; hücüma çıkıyorlardı en az Bursalılar kadar hatta zaman zaman daha fazla adamla... Bakmayın maçın 3-0 olduğuna. Hakem avantaj kuralını iyi uygulasa, penaltıları görse çok daha farklı olurdu. Maç 3-0 olunca 3 gol atanın lehine penaltı verilmez diye bir kanun yok. O seni ilgilendirmiyor. Yarın bir gün lig averaja kalırsa ne olur? Bakınız, Beşiktaş yaptığı mücadele ve oynadığı oyunla hakemin hatalı kararlarını bile gölgede bırakıyor. Maç 0-0 bitse bu pozisyonlar sabaha kadar oynatılır!..
F.Bahçe ve G.Saray şımarık zenginler
Bazı şeyler tesadüfi değil. Fener ile Galatasaray’a bakıyorsunuz mahallenin zengin çocukları gibi! Çok olayda şımarık hareketler, laubali davranışlar ve rakipleri küçük görmeler... Şu anda Beşiktaş takımında bunların hiçbiri yok, inşallah da olmaz. Ama sebebi basit: “At sahibine göre kişner” demişler...
Fikret Orman’ın haddini aşan rakiplerle alay eden küstah cümlelerini hiç duymadım. Geldiğinden bu yana teknik direktör Bilic de başka takımlarla, gazetecilerle veya kendi takımındaki oyuncularla saçma sapan işler yaptığı da görmedik. O zaman ne oluyor? Hani bir cümle var ‘mahalle baskısı’ diye.. biz onu genişletelim kamuoyu baskısı, toplum baskısı Beşiktaş’ın lehine gelişiyor. Beşiktaş’ın oynadığı futbol hocayı, kulüp idaresi ve başkanları kamuoyuna sempatik geliyorlar. Ve buradan da mutlak bir mahalle baskısı çıkacaktır.
MAÇIN İYİSİ
Beşiktaş takımının oyun anlayışı ve yardımlaşması.
MAÇIN KÖTÜSÜ
Bursaspor tarafta-rının maç esnasında ikiye bölünmesi.
Hakem : 3-0 diye gözükmedi ama iyi değildi.
Paylaş