Çalışmalar, Rekabet Kurumu Başkanı Nurettin Kaldırımcı’nın bürokratlarına verdiği talimatla başladı. Bu kapsamda tüm Türkiye’de bürokratlara yönelik ince uyarılar yapılacak. İlki Kayseri’de gerçekleştirilen toplantıda bürokratlara ince uyarılar geldi. Başta Ankara olmak üzere diğer şehirlerde tekrarlanacak olan toplantılara Başkan Kaldırımcı’nın büyük önem verdiği biliniyor.
Rekabet Kurumu da uyarı niteliğindeki buluşmalarla ihalelerdeki danışıklı kararların önüne geçmeyi hedefliyor.
Kaldırımcı’nın ilk toplantıdan sonra bürokratlara verdiği şu mesajın Ankara’nın derin koridorlarında yankılandığı konuşuluyor:
Bunları gözden kaçırmayın
“Talep edilen mal yada hizmeti sunamayacak nitelikteki firmaların ihaleye katılmasına, bir firmanın birden fazla teklifte bulunmasına, teklif sahibinin rakiplerinin fiyatlarını önceden öğrenmesine, iki ya da daha fazla teklifin aynı el yazısıyla yazılmasına, tekliflerin aynı e-posta veya faks numarasından gönderilmesine ve hep aynı teşebbüsün ihaleyi kazanmasına dikkat edilmelidir.”
Tepeden tırnağa izleniyor
Son söz olarak, siz siz olun kamu ihalelerinde etik dışı davranışlarda bulunmayın. Çünkü Rekabet Kurumu her ihaleyi tepeden tırnağa kadar yakından takip ediyor. Bizden söylemesi…
Hem yatırıma hem sanata teşvik
Bunun için ilk olarak Kentsel Gelişim Stratejisi (KENTGES) kapsamında belediyelerin performansını ölçmek için bir yol haritası hazırlandı. Daha sonra da yerel yönetimleri izlemek için 10 kişilik KENTGES İzleme Birimi kuruldu. Bu birimin 11 başlıkta hazırladığı kapsamlı anket 2 bin 954 belediyeye uygulandı. Projeden sağlıklı sonuçlar alınabilmesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Türkiye Belediyeler Birliği ve Vilayetler Hizmet Birliği bürokratları ortak çalıştı. Titizlikle hazırlanan ve Türkiye çapında uygulanan anketten yerel yönetimlerin nabzını tutan çarpıcı sonuçlar çıktı.
Belediyelerin karnesi çıktı
Sözünü ettiğim çalışmanın yerel yönetimlerin bir anlamda icraat karnesi olduğunu belirtmeliyim. Çünkü, bu anketle belediyelerin performans hedefleri üzerinden KENTGES eylemlerini ne oranda gerçekleştirdikleri tespit edildi. Tüm bunların ardından alanında uzman bürokratlar, sorulara verilen yanıtları tek tek inceleyip, değerlendirmeye aldı. Belediyelerin adeta fotoğrafını çeken anketten şehircilik anlamında içimizi ferahlatacak, umutlarımızı arttıracak yanıtların gelmediğini söylemeliyim. Mesela büyükşehir belediyelerinin ancak yüzde 40’ının kent merkezi, yaya bölgeleri veya dönüşüm alanlarıyla ilgili tasarım rehberi hazırladıkları ve bunu kendi görevleri olarak nitelendirdikleri ortaya çıktı. Bu oranın ilçe belediyelerinde daha düşük olduğunu da eklemeliyim.
Koordinasyon eksikliği var
Ayrıca dikkat çekici başka bir sonuç da belediyeler arasındaki “koordinasyon eksikliğinin” su yüzüne çıkması oldu. Ankette, “Büyükşehir belediyeleriyle büyükşehir ilçe belediyeleri arasında veri paylaşımı ve yönetimi konusunda bir koordinasyon eksikliği ve iletişim kopukluğu olduğu da saptanmıştır” denildi.
Ankette verilen bilgilere göre Ankara özelinde böyle bir koordinasyon eksikliği var mı, yok mu bilmiyoruz. Ancak dileğimiz hiç kuşkusuz bu sonucun tam tersinin olmasıdır.
Çalışmayanlar ortaya çıksın
Kısaca bahsetmeye çalıştığım ankette yeşil alanlardan, kentsel dönüşüme, yaya yollarından ulaşım altyapısına kadar deyim yerindeyse belediyeleri mercek altına alan birçok tespit yer alıyor. Bana göre her yıl tekrarlanması gereken bu anketteki bilgiler belediye isimleri verilerek kamuoyuna duyurulmalıdır. Çünkü vatandaş ancak bu şekilde aldığı oyun hakkını vermeyen ve görevini yapmayan belediyeleri tanımış olur.
Birçok bürokratın sahillere koşmasıyla çoğu bakanlık boşalırken, Ankara da sessizliğe gömüldü. Durgunluğu aşan tek şey ise hazırlıkları başlayan bütçe maratonu oldu.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in yaptığı bütçe çağrısıyla ekonomi yönetimi hummalı çalışmaları hızlandırdı. Bu çerçevede Maliye, Kalkınma ve Hazine bürokratları tatile aldırış etmeden fazla mesai yapmaya başladı.
Görünen o ki ekonomi bürokratları bir süre daha evin yolunu unutup, bütçe hazırlıkları nedeniyle kurumlarında sabahlayacak.
İnanın arkadaşlar...
KENTSEL dönüşümle ilgili artık son viraj dönülürken, bürokratlara yönelik eğitimler de başladı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Türkiye’nin dört bir yanından gelen bakanlık bürokratlarını Ankara’da topladı. Bürokratlar bu toplantılarda eylül ayında start alacak kentsel dönüşümün detaylarını da öğrenmiş oldu. 81 ilden 187 personel katıldığı toplantının faydasını önümüzdeki günlerde hep birlikte göreceğiz.
Ancak, bugün tamamlanacak toplantının bana göre en dikkat çeken yanı Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın bürokratlara verdiği önemli mesaj oldu. Bayraktar’ın “İnanın arkadaşlar” diyerek başladığı konuşmasında bürokratlarına herkes tarafından düşünülmesi gereken şu çağrıyı yaptı:
Siyaset üstü mesaj
“Temiziz, samimiyiz, yüreğimizle varız. Menfaattir, rüşvettir, dalaveredir, böyle şeyde yokuz. İnanın yokuz. Bu bakımdan bu yasayı biz dalga dalga insanlarımıza anlatmak durumundayız. Burada siyaset yok. Bu işi siyaset dışı, siyaset üstü bir anlayışla beraber götürmemiz lazım. İnanın bu Türkiye’ye çok ciddi şekilde katkı sağlayacak.”
Bunu yaparken işin merkezinde de bildiğiniz gibi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı var. Artık “kentsel dönüşüm” lafı her geçtiğinde herkesin aklına ilk olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı geliyor.
Kızılay’ın göbeğinde bulunan bakanlık binasında bugünlerde dönüşüm geçiriyor. Eylül ayında başlayacak olan riskli yapıların yıkımı öncesinde bakanlıkta bir süredir hummalı bir yenileme çalışması yürütülüyor. Bakanlık koridorlarında bu yenilemeyle ilgili “Dönüşüm merkezden başladı. Bakanlık Türkiye’ye örnek oluyor” yorumlarına neden oluyor.
Personel bina içinde ve dışında süren tadilat nedeniyle sıkıntı yaşasa da çalışmaların kısa zamanda bitirilmesi bekleniyor.
Dört elle sarılın talimatı
ÇEVRE ve Şehircilik Bakanlığı’nın koordinasyonunda yürütülen kentsel dönüşüm çalışması ilk önce bakanlıklardan başlayacak. Bakanlık geçtiğimiz günlerde kabinedeki 21 bakanlıktan riskli yapılarınızı belirleyin” yazısı gönderdi. Konunun üzerinde titizlikle duran Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın bürokratlarından da konuya dört elle sarılmalarını istedi.
Yedi bakanlıktan dosya geldi
İlk bilgilere göre 21 üyeli kabineden şimdiye kadar sadece 7’sinden riskli yapı istatistiği geldi. Bakanlık bürokratlarının tasnifine başladığı raporlar arasında belediyelerden ve kamu binalarından gelen dosyalar var. Bakanlığa gelen dosyalar arasında en dikkat çekici nokta İçişleri ve Sağlık Bakanlığı’na bağlı binaların risk sıralamasında başı çektiği oldu. Hangi binaların daha riskli olduğu henüz açıklanmadı. Bunu eylül ayında başlayacak olan dönüşüm sırasında hep birlikte göreceğiz.
Aradan geçen yıllar onu büro memuru olarak girdiği kurumda bakanlığa kadar taşıdı. Diyarbakır’da başlayıp, Ankara’da devam eden hayat yolculuğunda edebiyata olan düşkünlüğüyle öne çıkan Gıda, Tarım ve Havvancılık Bakanı Mehdi Eker, bugünlerde Ankara’ya ilk milli botanik parkını kazandırmak için çaba harcıyor.
Biliyorsunuz kısa süre önce Gıda, Tarım ve Havyancılık Bakanlığı da Eskişehir Yolu’ndaki yeni binasına taşındı. Eker’le yapımı sırasında birkaç katı mania hattı nedeniyle traşlanan yeni bakanlık binasında Ankara’yı konuştuk.
Bakan Eker, “çizgilerinde payımız var” dediği yeni binada Başkent için bir müjdeyi de bizimle paylaştı.
Kentin imajı değişiyor
“Ankara’ya uluslararası standartlarda milli bir botanik bahçesi kazandıracağız” derken heyecanı gözlerinden okunan Eker, botanik park için 2 bin dönüm arazi ayırdıklarını ve çalışmaların başladığını söyledi.
Bakanlığın yapacağı botanik bahçesi Türkiye’de bir ilk olacak. Bu park aynı zamanda geçmişte hep “bozkır kenti” olarak anılan Ankara için yeşil bir sayfa açacak.
Gökdelenler yolundan vahaya
Eker, “Botanik bahçesi uluslararası standartlarda olacak. Tüm dünyadaki ve Türkiye’deki binlerce bitki çeşidini buraya getireceğiz. Çöl bitkileri, su bitkileri aklınıza gelebilecek her çeşit burada yetişecek” dedi.
2005’te kabul edilen yasayla tüm yollar, kaldırımlar, yaya geçitleri ve yeşil alanlar özürlülerin erişebileceği uygun duruma getirilecekti. Başka bir ifadeyle aklınıza gelebilecek her yer “engelsiz” olacaktı.
Tedbir alınır mı?
Teklif yasalaşırsa engelliler için vuslat 7 Temmuz 2015’e kalacak.
Uzatmaya gerekçe olarak da “belediyelerin gerekli tedbirleri alabilmesi” gösterildi. Yeni düzenlemeyle yedi yılda engelliler için gerekli düzenlemeleri yap-a-mayan belediyelerin önümüzdeki üç yılda bunu nasıl başaracağı tartışılır.
Üç yıl daha sabır...
Bu sürede Ankara özelinde engellilere yönelik göstermelik şeyler dışında maalesef çok şey yapılmadı. “Vakit mi yoktu?” derseniz, bunun için arkaya dönüp aradan geçen yedi yıla bakmak gerekir. Özel günler dışında hayatın her alanında unutulan engelliler, bu teklifle üç yıl daha umutla, sabırla beklemek zorunda kalacak. Başka bir ifadeyle onlar, üç yıl daha merdiven çıkamayacak, otobüse binemeyecek. Özetle olan yine engelli vatandaşlara olacak.
Şimdi konuşulmalı
Engelliler, geçen yedi yılda belediyelerin kendileri için birşeyler yapmasını bekledi. Kamu, süreçte engelleri kaldırmadı, ama engelliler umutlarını üç yıl sonraya taşıdı. Şimdi geçen yedi yılda engelsiz bir Ankara için çalışmayan belediyelerin önümüzdeki üç yılda bunu nasıl başaracaklarını konuşma zamanı...
Türkiye, yeni uygulamayla karayolu taşımacılığında e-bilet dönemiyle tanışacak.
Bir süredir devam eden çalışmalar kayıtdışıyla mücadeleye büyük önem veren Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in talimatıyla başladı. Maliye bürokratlarının hazırladığı düzenlemenin hayatımıza girmesiyle vatandaş artık kağıt bilet yerine elektronik biletle seyahat edecek. E-postaya gönderilecek biletle hem kağıttan büyük oranda tasurruf sağlanacak, hem de bilet satışının anında internet üzerinden Maliye’nin kayıtlarına geçmesine imkan tanıyacak.
Ulaşımda Türkiye’nin kalbi sayılan Ankara’yı yakından ilgilendiren düzenlemeyle ilgili yönetmelik değişikliği bugün Başbakanlığa gönderilecek. Düzenleme doğal olarak hem vatandaşa hem seyahat firmalarına yeni sorumluluklar getirecek.
183 milyon kağıt bilet
Firmaların artık satış yapabilmek için mali mühür ve e-fatura izni alması zorunlu olacak.
Seyahat firmaları elektronik biletleri 5 yıl süreyle kendi bilgi işlem sistemi üzerinde saklayacak. e-Biletleri firmalar mali mühürlü veya elektronik imzalı şekilde yolcunun e-mail adresine iletecek.
Biletteki kayıtdışını bitirecek bu düzenleme kuşkusuz en çok çevrecileri sevindirecek. çünkü böylece sadece 2011 yılında 183 milyon adet düzenlenen kağıt bilet internet yoluyla alıcıya iletilecek.
Merkeze ulaşım caydırılacak
Maliye Uzmanları Derneği’nin “Kazanan Dostluk Olsun” sloganıyla başlattığı futbol turnuvası devletin mali yükünü çeken bürokratların sahada kıran kıran mücadelesine de sahne oldu. Tamamını Maliye’de çalışan uzmanların oluşturduğu ve 12 takımın katıldığı dostluk turnuvasında finale çıkanlar ise MASAK Spor ile KBÖ Spor oldu.
Masak Spor ve KBÖ Spor arasında centilmence geçen final maçının normal süresi 5-5’lik beraberlikle tamamlandı. Penaltılara kalan maçta şampiyonluk ipini ise MASAK Spor göğüsledi. Kazanan dostluk olsa da sonuçta kupayı evine MASAK ekibi götürdü. Maliye bürokratlarının neredeyse tam kadro katıldığı final maçında MASAK Spor oyuncularının madalyasını ise MASAK Başkanı Mürsel Ali Kaplan taktı.
Ankara bürokrasisinin gri havasını yumuşatan ve her zaman takım elbiseyle görmeye alıştığımız bürokratların farklı yönünü gösteren futbol turnuvasında MASAK Spor oyuncularının şampiyonluk heyecanı ise görülmeye değerdi. Maliye Bakanlığı’nın çiçeği burnunda Bakan Yardımcısı Abdullah Erdem Cantimur ile Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürü İsmail İlhan Hatipoğlu da “futbolcu bürokratları” maçta yalnız bırakmadı.
Yağmur suyu depolanacak
İKİ bakanlık, Ankara gibi büyük şehirlerde su israfının önüne geçmek için büyük bir proje hazırlığına başladı. 2017 yılına kadar tamamlanacak projeyle her kente yağmur suyu depoları kurulacak. Kalkınma Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bürokratlarının yürüttüğü projeyle kış aylarında depolarda birikecek yağmur suyu yaz aylarında arıtılarak kullanılacak. Vatandaşa yönelik bilinçlendirme çalışmalarının ardından projenin başta siteler olmak üzere tüm Türkiye’ye yayılması sağlanacak. Böylece zamanında büyük su sıkıntısı çeken Ankara gibi büyük şehirlerin suyu tasarruflu kullanması sağlanacak. Kimbilir belki böylece yüksek faturalar da tarih olacak.