PaylaÅŸ
Benim gibi pür amatör seyircilerin, televizyon dizilerinden tek bir beklentisi vardır: İyi vakit geçirmek. Dakika başı adam doğranan Doğu hikayelerinden hiç hoşlanmam. Bu tür konuları işleyen bir dizi gördüğümde de anında zıplarım.
Åžehir hikayeleri severim. Bu tarz dizilerden, Behzat Ç.’yi bir türlü yakalayamadım. Hiçbir bölümünü tam seyredemedim.Â
Dizileri böyle ıskalarken, şans eseri ‘Yalan Dünya’yı yakaladım. Hem de başlar başlamaz. Bir ara gülmekten gözümden yaş geldi. Uzun yıllar Cihangir’de oturduğum için, ilgim herkesten daha da fazlaydı. Diyaloglar, çekimler, oyuncular müthiş. Yerinizden kaldırmıyor. Amerikan sitcom tarzı, bir an bile sıkılmanıza izin vermemişler. Orçun (Bartu Büyükçağlayan) ve Nurhayat (Gupse Özay) favorilerim.
Dizinin amatör tarafları da yok deÄŸil. Bunlardan dikkatimi en çok çeken, Ä°stiklal Caddesi olarak hazırlanan stüdyo çekimlerinde arka taraflar yani derinliÄŸi bilgisayarla doldurmaya çalışmaları. Herkes normal yürürken, o bölümlerde ağır çekim yürüyen insanlar amatör duruyor. Yani teknik notu biraz kırmak zorundayım. Ama Gülse Birsel baÅŸta olmak üzere emeÄŸi geçen herkese buradan saygılarımı sunuyorum. On numara iÅŸ çıkarmışlar.Â
Uludağ’da Rus’a geçit yok
Karlı mekanlar gözde, sömestr de yaklaşıyor. En ünlü dağ Uludağ’dan biraz bahsedeyim. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, 24 Aralık 2010’da Uludağ ile ilgili bir nazım imar planını askıya çıkarmıştı. Bölgedeki otellerin, kaçak, sonradan yapılma ve imara aykırı bölümleri yıkılacaktı. Gerçekten de sezon bittiğinde yıkımlar başladı. Sonuç olarak da, bazı oteller tamamen yıkılırken, kalanlar da ciddi yatak kaybına uğradı.
Özetlersek Alkoçlar 70, Grand Yazıcı 60, Le Chale 15, Genç Yazıcı 53 odasını dozerlere kaptırdı. Karkay komple yıkılırken, Kar Otel kapatıldı. Ulukardeşler ve Aydınyıldız da yıkımlarda kaybetti. Ağaoğlu, ikinci bölgedeki Kartanesi Otel’i bu yıl hizmete sokmayınca, yaklaşık 200 oda daha kayıp yaşandı. Yabancı tur şirketleriyle anlaşma yapmış oteller zor duruma düştü. Yerli talebi yeni yatak sayılarıyla ancak karşılayabildikleri için de yabancı turistleri neredeyse kabul edemeyecek duruma geldiler. Geçen sezonlardaki Rus turistleri göremezseniz, merak etmeyin diye yazdım.
Bir cesaret örneği
Göksel, ‘Acıyor’ şarkısına klip çekti. Youtube’da seyrettim. Güzel şarkı. Önce kombinezon sandığım, dikkatli bakınca şık bir gece giysisi olduğunu fark ettiğim siyah bir elbiseyle söylüyor. Şarkının adı ‘Acıyor’ olunca, kimi zaman ayakta kimi zaman yerlerde söylemesini de gayet doğal buldum. Bu şarkının, aşk acısı çekenlere iyi gideceğini tahmin ediyorum.
Olay yeri de şahane. Hollanda Başkonsolosluğu’nda çekilmiş. Giysi de hafif dekolte izler taşıdığından, tanıtımlarda Göksel için ‘cesur’ sıfatı kullanılmasını da yadırgamadım. Bildiğiniz gibi, sadece bizim ülkemizde biraz bacağını falan gösteren kadınlar ‘cesur’ ilan edilir. Göksel’i bu büyük cesaretinden dolayı kutluyor, albüm satışında başarılar diliyorum.
Marmelat kalbe zararlı
Az kaldı, sağlık haberlerine de dalmayı planlıyorum ama henüz değil. Başlıkta yazdığım marmelat, Hollandalı ‘Lady Marmalede’. Resmine bakın, seyretmeye giden erkeklerin kalbi ne kadar dayanır, bilemedim. Sevgililer Günü’nde 360 İstanbul’da sahneye çıkacak. Sevgilisiyle giden bir erkeği düşündüm bir an. Sevgiliniz, gözünüzün içine bakıyor. Erkeğin gözüyse Lady Marmalede’da. Al başına belayı.
PaylaÅŸ