Yeni not artırımı beklerken eldekinden olmayalım

PİYASALARDA yeni not artırımları konuşulmaya devam ediyor. Standart and Poor’s’dan yeni not artırımı geleceği son günlerde daha yoğun konuşuluyor.

Haberin Devamı

Ancak bu şirketten gelecek not artırımı ile ancak yatırım yapılabilir ülke puanının bir altına gelinecek. Buna karşılık Moody’s’in yapacağı artırım çok daha önemli çünkü bir artırım yaptığı zaman, bu artırımla birlikte Türkiye ikinci ‘yatırım yapılabilir ülke puanı’nı almış olacak.

Fitch’in yaptığı not artırımı ile ilk kez yatırım yapılabilir ülke puanı alan Türkiye Hazinesi, bu kuruluşu sözleşme yaptığı iki rating şirketi içine alarak ödüllendirdi. En büyük rating şirketi Standart and Poor’s’dan yakın zamanda istediği puanı alamayacağı için umudunu “ikinci büyük” Moody’s’e bağlayan Hazine, bu şirketle olan sözleşmesini devam ettirerek, beklentisini de gösterdi.

Buna karşılık Fitch’in yatırım yapılabilir ülke puanı verirken öne sürdüğü şartlardan biri olan kara paranın aklanmasına ilişkin mevzuat düzenlemesinin tamamlanması ise gözden kaçmış gibi görünüyor. Geçen yıl Kasım ayında not artıran Fitch, “Türkiye’nin terörün finansmanı nedeniyle kara listeye girecek olması” uyarısında bulundu. Geçtiğimiz Ekim ayında OECD’den yapılan uyarıda Türkiye’nin kara para ve terörün finansmanı tarafında mücadelede zayıf kalması, istenilen reformları yerine getirmemesi nedeniyle FAFT tarafında kara listeye girebileceği dile getirilmişti. Türkiye’ye 22 Şubat 2013’e kadar süre tanınmıştı.

İşte Fitch Türkiye’nin kara listeye girmesi halinde, bankacılık başta olmak üzere mali kesimde büyük sıkıntılar yaşanacağını belirterek, “Bu durumda artırılan notun gözden geçirileceğini” söylemişti.

Ocak ayının ortasına geldik ve hala bu konuda bir gelişme gözükmüyor. Hazırlanan taslağın TBMM’de alt komisyonda olduğunu, bu taslağa işaleminden de tepkiler geldiğini biliyoruz.

Haberin Devamı

BANKACILIK SİSTEMİNDE SORUN UYARISI

TOBB Bankacılık Komisyonu Başbakan Yardımcısı, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’a da verdiği raporda, Şubat ayında yaşanacak tehlikeye dikkat çekmişti. Türkiye’nin kara parayla ilgili yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde Türk bankalarının yurtdışındaki temsilciliklerinin dondurulabileceğine, uluslararası piyasalardan kaynak temininde güçlük ve maliyet artışı yaşanacağına, Türk vatandaşlarının yurtdışı hesaplarına yakın takip geleceğine dikkat çekilmişti.

Babacan ise konuyla ilgili soruya Aralık ayında verdiği bir yanıtta, konunun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la görüşüldüğünü, Adalet Alt Komisyonu’nun yasa tasarısını ele aldığını söylemişti. Uygulamayla ilgili, yetkinin mahkemelere verilmesi nedeniyle endişe yaşandığını, hukukçuların bunun üzerinde çalıştığını kaydeden
Babacan, haksız muamelelerin söz konusu olup olmayacağının tartışıldığını söylemişti. “Bir de bir ülkenin terörist ilan ettiğini biz etmemiş olabiliriz” diyerek işin siyasi boyutunu hatırlatan Babacan, “PKK çadırda Apo resmiyle para topluyor. Bu terörün finansmanı değil mi? Niye Alman makamları gereğini yapmıyor. Kağıt üzerinde düzeltiyorlar, pratikte bildiklerini yapıyorlar..” demişti. Babacan, “Türkiye dünyanın 16. büyük ekonomisi, Afrika’da adı duyulmamış bir ülke değil ki...

Terörle mücadele eden bir ülkeyiz, böyle bir durumda bu işin yaptırımı nereye gider bilemiyorum” dedi.

Babacan bunları yaklaşık bir ay önce söylemişti ama alınan yeni bir yol yok.

Belli ki Hükümet İran’la ticaret başta olmak üzere bu düzenleme ile kendini kısıtlayacak düzenlemeleri kabul etmek istemiyor, belki Hamas gibi kuruluşlarla olan ilişkisini de korumak istiyor. Ancak uluslar arası hukuk da böyle bir şey..

Umarım yeni not artırımları beklerken, mevcuttan da olmayız.

Yazarın Tüm Yazıları