DÜN İstanbul’da ikincisi toplanan Yatırım Danışma Konseyi’nde çıkan sonuç, hala Türkiye’de yatırımın önündeki engellerin devam ettiğini gösteriyor.Aslında geçen yılki toplantıya baktığınızda, hemen hemen aynı konuların tekrar gündemde olduğunu görebiliyoruz. Yani açıkca söylenmese de; geçen yılki toplantılardan buyana yatırımın önündeki engellerin temizlenmesi açısından önemli bir aşamanın kaydedilemediği, bu toplantıda ortaya çıktı.Dolayısıyla her yıl aynı sorunlar, aynı biçimde ortaya konmaya devam edilirse, yani kararlar alınıp uygulanamazsa, bu toplantıların önemi de kendiliğinden azalır. Demek istediğimiz o ki; IMF Başkanını, uluslarası CEO’ları topluyorsanız, eleştirilerini de kaale alıp, alınan kararları hayata geçirmeniz de gerekir. Aksi takdirde önümüzdeki yıllarda bu yetkilileri bulamazsınız. Başbakan Tayyip Erdoğan toplantıyı açarken, ‘bizi eleştirin’ demiş. Eleştirsinler tamam da, her yıl aynı eleştirileri tekrarladıklarını anladıkları zaman ne olacak?Peki, bu bir yıllık sürede hiç mi bir şey yapılmadı.?Elbette yapıldı ...Özellikle geçen yılki toplantıdan hemen sonra işe hızlı girilip birşeyler yapıldı ama diğer konularda olduğu gibi, ondan sonra işler durdu, gerisi gelmedi. ...Örneğin bürokratik işlemlerin sayısı indirildi. Ama bunun yatırımcının işini ne kadar kolaylaştırdığı, sıkıntılarda önceliğinin ne olduğu saptanmadı, bile.Hazine Müsteşarlığı’nın bu işin sekreteryasını yürütmesi kararı alınmıştı. Bu geçen bir yılda bu sekreteryanın çok da iyi yürütüldüğünü, herhalde Hazine yetkilileri de söyleyemez. Bu toplantının ardından içerde kendi aralarında da çeşitli toplantılar yapılıp, aynı sorunlar dile getirildi ama çok da fazla bir yol alınamadı.Belki de bu işin sekreteryasının değiştirilmesi, özel sektörün bu işin koordinasyonunda daha belirleyici konuma getirilmesi gerekiyor.Bu arada içerden aldığımız bilgilere göre yine hukuk reformu, vergi reformu yapılması gerektiği söylenmiş. Yanısıra enerji ve SSK primleri gibi girdi maliyetlerinin çok yüksek olduğu dile getirilmiş. Bir de, tabi ki bürokratik engeller...Bu bürokratik engeller konusu Başbakanın da, TOBB Başkanının da çok sevdiği bir konu. Sıkıştıkları an ‘bürokrasi direniyor, işlemiyor’ diyorlar.Daha önce de söyledik; bürokratik engel yoktur ‘siyasi irade noksanlığı’ vardır. Siyasi irade ne yaptığını bildikten sonra, talimatı doğru verdikten, yasalara uygun talimat verdikten sonra bürokrasi isteneni yapar. Ama yapılamayacak bir şeyi istiyorsanız, yasaları düzeltmek yerine uygulamayı farklı yapmaya kalkışırsanız, iş yapanlara da dava açarsanız, o zaman kimse o işi yapmaz. Ama yasalar, mevzuat uygunsa da bürokrasi yapmıyorsa o zaman bürokrasiyi değiştirirsiniz. İşi bilen bürokratlar yerine partiye yakın bürokratlar atarsanız da, buna rağmen getirdiğiniz kişiler iş yapmıyorsa, o zaman bu bürokrasinin sorunu değil, sizin sorununuzdur.IMF BAŞKANININ SÖYLEDİKLERİBu arada toplantıya katılan IMF Başkanı Rato’nun söyledikleri ise çok önemli. Rato, faiz dışı fazlanın yüksek sürmesi gerektiğinin altını çizmiş. Bunun da ötesinde Merkez Bankası, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) gibi kuruluşların bağımsızlığının ‘tartışma konusu bile edilemeyeceğini’ söylemiş. Bu arada teşviklerle ilgili yapılanların ne kadar yanlış olduğunu da özellikle belirtmiş.Umarız bunları Başbakan Tayyip Erdoğan iyi dinlemiştir. ‘Eleştirin’ demişti ya, işte size asıl eleştiri bu. ‘Sürekli faiz dışı fazla hedefini delmeye çalışmayın’ demeye çalışıyor. ‘Sürekli olarak geriye dönüp, Merkez Bankası, BDDK’nın alanlarına giren, günlük ekonomik politikalara siyasetin elini sokmaya artık çalışmayın’ diyor.Kısacası, gerek Yatırım Danışma Konseyi toplantısına katılan CEO’lar, gerekse de IMF Başkanı, sürekli olarak içeride dile getirilen şikayetleri dile getirmişler. Bunları özel sektör yetkilileri söyleyince, ‘Bunları bize söyleyin, kamuoyuna söylemeyin’ diye fırça atıyorlardı. Sizce, Hükümetin sorunları dinlemesi için, ille de yabancıların mı söylemesi gerekiyor?