Yapı Kredi yeniden doğuyor

SABAH-ATV grubunun satışından sonra, uzun süredir devam eden bir başka önemli operasyon olan Yapı ve Kredi Bankası’nın satışının da artık kesinleştiğini söyleyebiliyoruz.Dün, satışa ilişkin sözleşmenin imzalandığı söylendi. Çukurova Grubu’nun sahibi Mehmet Emin Karamehmet’in yaklaşık 10 gündür. Koç-Uni Credito ortaklığından gelen teklifi incelediğini ve artık sabırlar tükenmek üzereyken, geçtiğimiz pazar günü gece yarılarına kadar çalışılıp sözleşmenin imzalandığını öğreniyoruz.Bu satış hem Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), hem de Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nu (TMSF) rahatlattı. BDDK, Başkan Tevfik Bilgin’in de ‘enerji birikimi’ diye anlatmayı tercih ettiği, bankacılık sektörü için tehdit olacak büyüklükte bir bankadaki sorunu halletti. İş oldu. TMSF de yine büyük bir yükten kurtuluyor. Aslında Yapı ve Kredi Bankası’nın satışı TMSF için bir ilk adım. TMSF asıl olarak bunun ardından gelecek Turkcell satışından önemli tahsilat bekliyor. Geçen ay konuştuğumuz TMSF yetkilileri, 260 milyon dolar Yapı ve Kredi Bankası satışından alırken, 1.8 milyar dolar da Turkcell hisselerinin satışından elde edeceklerini söylemişlerdi. Yani Yapı ve Kredi Bankası, ardından Turkcell hisselerinin satışından TMSF’nin elde edeceği tahsilat 2 milyar doları bulacak. TMSF’nin bu parayı Hazine’ye devredeceğini gözönünde tutarsanız, satışın öneminin büyüklüğü de kendiliğinden ortaya çıkar. Yani bu ölçüde Hazine’nin az borçlanması anlamına gelecek ve faizlerin düşüşü de o ölçüde kolaylaşacak.Çukurova Grubu, Yapı ve Kredi Bankası, ardından da Turkcell hisselerinin satışından elde edeceği gelirle büyük ölçüde rahatlamış olacak. Çukurova Grubu’nun TMSF’ye borcu çok az kalacak. Grubun Yapı ve Kredi’ye kalacak kredi borcu yeniden yapılandırılacak yani Grup, yeniden atağa geçmek için küçülerek, kendine yeni strateji çizme kabiliyeti kazanmış olacak.Ve bu satışın gerçekleşmesinden sonra Yapı ve Kredi Bankası’nın sektöre yeniden döneceğini söyleyebiliriz. Yapı ve Kredi Bankası elbette sektör içindeydi ama birkaç yıldır adına yakışır bir rekabetten eser yoktu. Şimdi bir anlamda Yapı ve Kredi Bankası’nın yeniden doğumuna şahit olacağız.REKABET KIZIŞACAKBizce Yapı ve Kredi’nin katılımıyla birlikte sektörde yeniden rekabet canlanacak.. Bankanın şimdiye kadar teknolojide, bireysel hizmetlerde öncü olduğunu ama içine düştüğü durum nedeniyle, epeydir atıl kaldığını biliyoruz.Geçen süre içerisinde Yapı ve Kredi Bankası önemli pazar payları kaybetti. Özellikle lider olduğu kredi kartlarında, tüketici kredilerinde yani bireysel hizmetlerde, Bankanın içine düştüğü durum ve yönetimdeki zaafları, diğer bankalara yaradı. En çok da Garanti Bankası ve Finansbank’ın Yapı ve Kredi Bankası’nın pazar payından pay kaptıkları söyleniyor.Belki de bu nedenle bazı bankacıların devreye girip, ‘çok ucuza gidiyor’ diyerek, Mehmet Emin Karamehmet’in karar verme süresini uzattıkları söyleniyor...Şimdi bankacılıkta yeni bir dönem başlıyor. TEB’in, Dışbank’ın ardından Yapı ve Kredi Bankası’nın satışı sektöre hareket getirdi. Ancak satışların burada kalmayacağını da herkes biliyor. Yine büyük bankaların satışları, ardından da küçük bankaları alarak bazı bankaların büyüme çabalarına şahit olacağız. Yani bizce 2006’dan önce bankacılık sektöründeki bu ikinci konsolidasyon dönemi bitecek gibi gözükmüyor.Yapı ve Kredi Bankası’nın ilk aşamada değil ama bir süre geçtikten sonra Koçbank ile birleşmesi bekleniyor. Bunun yaratacağı sinerjiden çok şey bekleniyor.Gördüğümüz kadarıyla Yapı ve Kredi Bankası’nın satın alanlar, piyasaya çok iddialı girecekler. Bu arada Koç ile Sabancı grupları arasındaki rekabetin yeniden kızışması, bankacılık sektöründeki hareketleri de epeyce körükleyeceğe benziyor.Umarız bu rekabetten kazanan Türkiye ekonomisi ve tüketiciler yani halk olur...
Yazarın Tüm Yazıları