BAŞTA Coca-Cola ve Pepsi-Cola olmak üzere, yabancı kola şirketleri AKP Hükümeti’nden darbe üstüne darbe yemeye devam ediyor.
Hükümet şimdi de hazırladığı taslak metine göre, ‘mısır bazlı şeker üretiminin kotasını yüzde 15’e çıkaran kararname’ ile yabancı kola üreticilerine bir ek maliyet daha yüklemeye hazırlanıyor.
Her yıl Bakanlar Kurulu, yasada yüzde 10 olarak yer alan mısır bazlı şeker üretiminin Türkiye’nin toplam şeker üretimi içindeki payını, kendi yetkisiyle yüzde 15’e çıkaran bir kararname yayımlıyor. Bu yıl da kararnamenin hazırlıkları tamamlandı ama öğrendiğimiz kadarıyla bu yıl kararnameye bir madde eklenerek, ‘mısır bazlı şeker üretiminin üçte birinin glikoz olarak üretilmesi şartı’ konuyor. Böylece üretiminde glikoz kullanan bisküvi ve şekerleme üreticilerine bir maliyet avantajı sağlanmış olurken, kola üreticilerinin mısır bazlı şeker kullanmaları da sınırlanmış olacak. Yani şimdiye kadar sınırlı miktarda üretilen mısır bazlı şekerin tamamına yakını kola üreticilerine satılırken, bu kararname ile üretimin üçte biri bisküvicilere gidecek. Dolayısıyla kararname böyle çıkarsa, kolacılar, maliyetlerini önemli ölçüde artıracak pancar şekerini daha fazla kullanmak zorunda kalacaklar.
Bir yabancı kola şirketi yöneticisi, bu kararname ile Cola Turka dışındaki kola üreticilerinin maliyetlerinin, yıllık 30-35 milyon dolar civarında artırılmış olacağını söyledi.
Cola Turka’nın 14 aydır, soruşturma açıldığı söylenmesine rağmen, kendi kola üretim tesisinde mısır bazlı şeker üretimine devam ettiğini, dolayısıyla zaten bu üretim nedeniyle sağladıkları önemli fiyat avantajını aynen devam ettireceğini kaydeden aynı yönetici, dolayısıyla hükümetin bu kararıyla Cola Turka’nın maliyetinin artmayacağını, ama Cola Turka dışındaki üreticilerin tümü için ek maliyet külfeti yaratılacağını söyledi. Aynı yetkili, Cola Turka’nın aynı zamanda mısır bazlı şeker kullanmaya başlayarak fiyat avantajı elde edecek bisküvi sektörünün de en büyük üreticisi olan grupta yer aldığını hatırlatarak, ‘Yani bu kararname, adı geçen gruba çifte fiyat avantajı sağlamış olacak’ dediler.
AKP Hükümeti’nin üst üste kararlarıyla sürekli mağdur edildiklerini, morallerinin çok bozuk olduğunu kaydeden yetkili, ‘Artık kasıt aramaya başladık’ yorumunu yaptı.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun’un bütçe görüşmelerinde Cola Turka’daki üretim için hálá ‘araştırıyoruz, soruşturuyoruz’ dediğini hatırlatan yetkili, ‘14 aydır neyin soruşturulduğunu anlamış değiliz.Kurulan tesis çoktan kendini amorti etti’ dedi.
ŞARAPTA SORUNLAR ARTIRILIYOR
Sadece kolada değil, şarapta da büyük sorunlar yaşanıyor. Bu hafta başında yapılan AB yolunda şarap sektörünün ele alındığı toplantının bir panelini de biz idare ettik. Bu panel doğal olarak büyük şarap üreticileri ile küçük çapta kayıtdışı üretim yapan üreticilerin tartışmalarına neden oldu. Küçük üreticiler zaten çok küçük marjlarla çalıştıklarını kaydedip, kayıt içine alınmaya, vergi ödemeye karşı çıkıyorlar. Bunu aynen bu şekilde söylemiyorlar ama istekleri bu. Buna karşılık büyük şarap üreticileri ise haklı olarak çok yüksek olan vergilerden yakınıp, ‘merdiven altı’ olarak tanımlanan üretimin her geçen gün arttığından, özellikle turizm tesislerinde kayıtdışı şarap tüketiminin hızla yükseldiğinden yakınıyorlar.
Bizce, her ne kadar toplantının sabah oturumuna katılan Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener tersini söylese de, şaraptaki yüksek vergi ideolojik bir tavır olarak algılanıyor. Maliye’nin aslında kaçağa yol açtığını anlayıp, içkideki fahiş vergileri azaltması gerekiyor.
Bizce ‘butik üretim’ adı altında küçük tesislerin üretiminin yeniden düzenlenmesi, belli miktara kadar üretimin ticari sayılmaması sağlanabilir. Ancak ne olursa olsun küçük büyük tüm tesislerin, bu arada ‘aile içi üretim’in de düzenlenmesi, hijyenik şartlara uyumu şart.
Bu arada şarap üretimi düzenleme yetkisinin, Tütün ve Alkollü İçkiler Kurulu’ndan alınıp Tarım Bakanlığı’na bağlanması düşünülüyor. Yani, bazı ülkelerde alkol tanımından bile çıkarılmaya başlanan, Türkiye’nin geleceği parlak bu sektöründe mevcut sorunların çözülmesi gerekirken, aksine sorunların giderek artırıldığını gözlüyoruz. Bu sektöre de yazık ediliyor.