TİSK: Hükümet kayıtdışıyla mücadeleye çekiniyor

TÜRKİYE İşverenler sendikası (TİSK) Başkanı Tuğrul Kutadgobilik ve yönetimi, Ankara’da gazetecilerle biraraya geldi.

Kutadgobilik’e yöneltilen sorular, daha çok IMF Birinci Başkan Yardımcısı Anne Krueger’in geçen hafta verdiği, ‘asgari ücret çok yüksek’ demeci üzerineydi. Kutadgobilik bu konuda açık açık fikir beyan etmekte biraz zorlandı ama işverenlerin vergiye ilişkin sorunlarını da anlatma fırsatı buldu.

‘Bireylerin gelirleriyle ilgili Türkiye’de beyan vermek zor’ diyen Kutadgobilik, bu sözleriyle bir anlamda ‘Biz söyleyemiyorduk, Krueger iyi söyledi’ demeye getirdi. TİSK Başkanı, Krueger’ın sözünü ettiği ‘emeğin esnekliği ve işçi maliyetlerinin yüksekliğinin’ ise kendileri tarafından da yıllardır dile getirildiğini hatırlatarak, ‘OECD rakamlarına göre Türkiye en yüksek vergiyi veriyor, işçim de en yüksek vergiyi ödüyor’ diye konuştu.

‘Türkiye’de bütün vergiyi sadece çalışan ve çalıştıran veriyor’ diyen, bundan da ‘yüzde 50 kara ekonomi’ diye nitelendirdiği kesimin yararlandığı kaydeden Kutadgobilik, ‘Bu kesim ne vergi, ne prim ödüyor, ondan sonra de bize aynı piyasada hadi rekabet edin deniyor’ diye konuştu. Artık kara ekonomi ile ilgili Türkiye’nin ‘hakiki anlamda’ tedbirler almasını isteyen TİSK Başkanı, ‘Lafla artık peynir gemisi yürümüyor’ dedi.

‘Hükümet kayıtdışı ekonomi konusunda hareket etmeye çekiniyor’ diyen Kutadgobilik, ‘Kara ekonominin üzerine gidilmeli’ diye konuştu. TİSK olarak kendilerinin kayıtlı ekonominin temsilcisi olduğunu hatırlatan Kutadgobilik, ‘Asgari ücretin bize maliyeti yüzde 100. Kayıtlı sektörde asgari ücretli bir işçinin işverene maliyeti, 1 milyar 100 bin lira ile 1 milyar 50 milyon lira arasında. İşveren bu rakamı ödüyor, işçi yarısını alıyor’ dedi.

Dolayısıyla, TİSK olarak kendilerinin ‘asgari ücret yüksektir, düşüktür’ demediklerini ancak bu sorunların da artık çözülmesi gerektiğini kaydeden Kutadgobilik, Hükümetin belli bir takvim verip, zaman içinde asgari ücret üzerindeki yükü AB ortalaması olan yüzde 10’a çekmesi gerektiğini kaydetti. Asgari ücretin şov aracı haline getirilmemesi gerektiğinin altını çizen TİSK Başkanı, ‘İlk Ekonomik ve Sosyal Konsey’in gündemi bu olmalı ve Hükümet ücretler üzerindeki vergi-SSK prim indirimi için belli perspektif içinde takvim açıklamalı’ önerisinde bulundu.

HÜKÜMET ADIM ATMAK ZORUNDA

‘İşsizliğin tesadüfen çözülecek bir konu olmadığının’
altını çizen Tuğrul Kutadgobilik, ekonominin düzelmesinin de işsizliğin önleneceği anlamına gelmediğini, bu nedenle gerekli kararların alınıp, istihdamın önünün açılmasını istedi.

Türkiye’de sosyal güvenlik sisteminin mevcut durumu için ‘Battı diyeceğim ama demek istemiyorum’ diyen TİSK Başkanı, sosyal güvenliğin artık bir problem olmaktan çıkıp, kurumların tek çatı altında toplanmasına olumlu baktıklarını kaydetti ve ‘Ama bunun da eski sigorta sistemi gibi suiistimal edilip, sigorta fonlarının devletin şu bu açığının kapatılması için kullanılmasını doğru bulmuyoruz’ diye konuştu.

Kutadgobilik’in sözleri, kayıtdışı ile mücadelede, son dönemde iş aleminden gelen ilk tepki değil. Önce TÜSİAD kayıtdışından yakındı, ardından yakınmaya TOBB katıldı ve şimdi de TİSK aynı görüşleri savunuyor.

Eğer Türkiye’de sermaye yapısının güçlenmesi isteniyorsa, yabancı sermayenin yatırım için gelmesi isteniyorsa, artık kayıtdışı ile mücadele zamanı geldi. Hükümet, özellikle çıkarmaya çalıştığı ‘Gelir İdaresi Yasası’ ile, maalesef kayıtdışı ile mücadele konusunda hálá kararlı olamadığını gösterdi. Ancak artık deniz bitmek üzere...

Eğer iş aleminin AKP Hükümeti’nden yakınmaya başladığını gözlüyorsak, bu yakınmada en önemli faktörleri; AKP’nin artık gerekli reformları yapamayacak atalete girmesi ve kayıtdışı ile mücadelede kararlı bir tutum izlememesi, olarak sayabiliriz. AKP’nin kayıtdışı ile mücadeleye başlayıp, gerekirse ‘Palazlandırmaya çalıştığı kendi sermayesi’ ile çatışması da, yakında kaçınılmaz olarak gündeme gelecektir. Başka çaresi gözükmüyor...
Yazarın Tüm Yazıları