Teşvik sistemi tam bir fiyasko

SON 10 gün içerisinde Erzurum, Diyarbakır, Manisa ve Trabzon’da, bu illerin ve bölgelerinin sanayi ve tüccar temsilcileriyle bir araya gelme fırsatım oldu. Her yörenin kendine özgü şikayetleri, sıkıntıları var ama 4 bölgenin de ilk başta sıraladığı ortak şikayet; teşvikler...

Hem teşvik alan illerin sanayici ve tüccarları, hem de almayan illerin hepsi, mevcut teşvik sisteminin sakatlığından yakınıyorlar.

Herşeyden önce şu açıklıkla görülüyor ki; teşvik alan iller böylesine bir teşvik sistemi yerine, daha spesifik teşvikler olmasını istiyorlar. Çoğu ilde teşviğe rağmen yatırım yok çünkü nerede hangi yatırıma ne teşviği verileceği hedefi yeralmadığı için uygulama kadük kalıyor.

Herkes söyledi, ‘bu yanlıştır’ dedi ama Başbakan Tayyip Erdoğan inat etti ve 48 ile teşvik verdi. Sık sık söylendiği gibi şu anda örneğin un sektöründe Türkiye’deki talebin 3 katı kurulu kapasite var. Yani kaba anlamıyla 3 un fabrikasından biri zaten iş yapmıyor. Ama teşvik alan bir ilde ne kadar un fabrikası olursa olsun, isteyen yine gidip un fabrikası kurmak için teşvik alabiliyor. Buraya akan teşvik, yani kaynak da tüm ulusun, vatandaşın cebinden çıkıyor. Yani hep yaşadığımız ‘popülist kararlarla kaynak heba etme mekanizması’ işlemeye devam ediyor.

Saptadığımız kadarıyla Başbakanın inadıyla uygulamaya giren bu teşvik mekanizması sadece 5-6 ili memnun etmiş., Onların da şikayetçi olduğunu söyleyenler var ama Düzce gibi teşvikten en fazla yarar gören illerin memnun olması gerektiği de, bir gerçek.

Yani bir karar çıkardılar ve sadece 5-6 ili memnun ettiler. Bu da geri kalan 75 ilde memnuniyetsizlik yarattı. Yani attıkları taş ürküttükleri kurbağaya, kesinlikle değmedi.

Aslında memnun olan illerle ilgili bu rakamın bile iyimser olduğunu söyleyenler de var. Çünkü verilen teşviklerin uygulanmadığından yakınılıyor. İdari engellerle bu teşviklerin işletilemediğinden, enerji ve istihdam vergisi teşviklerinin zamanında alınamadığından, dolayısıyla mağdur olunduğundan yakınanlar çok.

Diğer yandan düşünürseniz, bu teşviklerin uygulamada aksaması da doğal. Çünkü teşviklerin hepsi zamanında verilse, mali disiplin önemli ölçüde yara alır. Belki de bu nedenle, bürokrasi, zaten bir türlü benimseyemediği bu teşvikleri bilerek ve isteyerek işletmiyordur, kimbilir...

Bu arada teşviklerle ilgili yaşanan traji-komik olaylar da ol. Bizzat Başbakanın ‘O il teşvike girecek sen hemen yatırımını yap’ deyip de, o il teşvik kararnamesine girmediği için zarara uğrayan, başka sözler verilip yerine getirilmediği için açıkta kalan ve aldığı işçileri kısa süre sonra kapının önüne koymak zorunda kalan işadamlarının anıları da, sanki birer roman.

MANİSA: TEŞVİK İSTEMİYORUZ

Öte yandan hiç teşvik istemeyen iller de var. Bunların başında Manisa geliyor. Organize sanayi bölgesini yapıp işleten Manisa Ticaret ve Sanayi Odasının Başkanı Bülent Koşmaz, TSE’den 9001-14001 ve 18001 belgelerini alan ilk sanayi bölgesi olmaları nedeniyle yapılan törende, açık açık, her ilin istemesine karşılık kendilerinin teşvik istemediğini zaten bu teşvik sistemini doğru bulmadıklarını söyledi.Manisa’nın Financial Times’in düzenlediği yatırım maliyetleri açısından 200 sanayi kenti arasındaki yarışmada birinci seçildiğini hatırlatan Koşmaz, bunda ucuz arsa ve su satışının yanısıra atık su arıtma tesisleri, elektrik üretim santrali ve doğalgazın bulunmasının etkili olduğunu söyledi. Sanayiciye teşviği kendilerinin yarattığını kaydeden Koşmaz, çabalarının devam ettiğini söylüyor. Koşmaz, Barsan lojistik ile şirket kurarak, sağlanan demiryolu bağlantısı ile karayolu taşımasında yüzde 30-35 tasarruf sağladıklarını, Avrupa ve Rusya’ya bağlantı imkanı yaratıldığını, İzmir Limanı ile bağlantı kurulup 140 bin tır’ın karayoluna çıkmasını engellediklerini söyledi. Şimdi elektrik santraline fuel oil yerine doğalgaz motorları konulduğunu kaydeden Koşmaz, elektrik fiyatlarını indirip, sanayicinin ulusal tarifeye göre yüzde 10 daha ucuza elektrik kullanacağını söylüyor.

Yani TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’nun dediği gibi ‘devlet hem kuralı koyan, hem hakem hem de oyuncu olmaktan çıksın sadece düzenleyici olsun’, özel sektör bu oyunu iyi oynuyor.

Teşvik sistemi ile Hükümet hem sahayı hem oyunu bozdu, bu oyundan kimse memnun değil.
Yazarın Tüm Yazıları