TEKSTİL sektöründe KDV indirimi, yılların meselesi. Bazı kesimler KDV indirimi istemiyordu çünkü yüksek KDV’den nemalanıyorlar.
Kısacası; tekstilde hayali ihracat çok yoğun ve bunun nedeni yüksek KDV. Birileri, aradaki KDV farkı çok yüksek olduğu için, gümrükleri ayarlıyor, yüksek ihracat gösteriyor, aradaki KDV iadelerini ceplerine indiriyorlar.
Bu nedenle, bu işten nemalananların etkin gözüktüğü bazı sivil toplum kuruluşları şimdiye kadar tekstildeki KDV indiriminden yana pek olmadılar. Sektörün sorunlarını dile getirirken KDV indirimi konularına pek değinmediler, bir çözüm olarak önermediler.
Önceki gün Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Başkanlığında yapılan tekstil zirvesinde ise üzerinde en çok durulan konu KDV indirimi oldu. Toplantıya katılan yetkililerden aldığımız bilgilere göre en çabuk sonuç alınabilecek öneri KDV indirimi talebi olmuş. İstihdam, enerji maliyetlerinin düşürülmesi konusunda yoğun talepler var, bu indirimler sadece tekstil sektörü için değil tüm sektörler için isteniyor ama şimdilik bunun yapılması biraz zor görülüyor.
Bildiğimiz kadarıyla Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen ve ihracatçıların ilk hazırladıkları rapor, "dalgalı kur" dahil mevcut ekonomik programda radikal değişikliklere yolaçabilecek talepleri öngörüyordu. Yani "enflasyondan taviz verelim, bunları yapalım" demeye getiriliyordu.
Ancak son günkü hazırlık toplantılarında TOBB Yönetimi, makro ekonomik istikrarı bozabilecek radikal önerilerin sunuş metnine alınmamasını istedi ve "alabileceğimiz, makro istikrarı bozmayacak talepleri, önerileri Başbakana götürelim" kararı verildi.
Bu nedenle Başbakanın çok karşı çıktığı "yatırım indirimi" konusunda bile çok fazla ısrarcı olunmadı. TOBB yönetiminin tekstil sektörünün taleplerini dile getirirken, istihdam ve enerji maliyetleri gibi, tüm sektörleri kapsayacak taleplerde bulunarak, ayrıcalıkları mümkün olduğunca azaltmak niyeti de böylece ortaya çıkıyordu.
Maliye Bakanlığı’nın "yatırım indirimini yeniden getirelim" önerisine sıcak bakmadığını hatta kesinlikle bu talebi yerine getirmeyeceğini biliyoruz. KDV indirimi konusuna ise Maliye Bakanlığı sıcak bakıyor. Zaten toplantıda Maliye yetkililerin bunun yerine getirilebilecek bir öneri olduğunu, detaylı inceleyeceklerini söylemişler.
4 KATRİLYON HAKSIZ İADE
Maliye Bakanlığı KDV indirimine sıcak bakıyor çünkü biliyorlar ki, KDV oranlarını indirdikleri zaman tekstilde ödedikleri vergi iadesinden kazançları, topladıkları KDV’nin çok üstünde olacak. Yani bir gelir kaybı olmayacak.
Peki, ne olacak derseniz, bizce haksız bir kazancın önüne geçilmiş olacak.
Son verilere göre toplam 38 katrilyonluk KDV’ye tabi tekstil ticaret hacmi bulunuyor. Sözü edilen son tabloya göre yaklaşık 8 katrilyonluk bir vergi iadesinden söz ediyoruz. Bunun yarısının fiktif olduğu yani hayali ihracat kaynaklı olduğu tahmin ediliyor.
Maliye’nin yapacağı son araştırmalar daha net rakamları çıkaracak ama toplantıda da konuşulan son rakamlar böyle. Yani yarı yarıya bir haksız kazançtan sözediliyor.
Bu hayali ihracatın bazı dış ticaret sermaye şirketleri üzerinden yapıldığını biliyoruz. İhracatına aracılık ettikleri üretici şirketlere ise buradan çok küçük bir pay veriyorlar. Gümrükçülere verilen paraların ötesindeki, haksız kazancın büyük payı bu şirketlere kalıyor.
Tabi bu arada doldurdukları beyanname değeri üzerinden komisyon olan bazı yeminli mali müşavirleri ve gümrük aracılarını unutmamak gerekiyor.
Şimdiye kadar tekstilde yüksek KDV’den nemalananların kimler olduğunu gördünüz mü?
Başbakanla yapılan zirvede sonuç alınmasından, buradan büyük ihtimalle KDV indirimi çıkacak olmasından rahatsız olanlara, tepki gösterenlere biraz da bu gözle bakmak gerekiyor.
Ancak bunun ötesinde hala tekstili başka sektörlerin izlemesinden, taleplerin programı bozacak noktalara gelmesinden endişe duyduğumuzu belirtmeden geçemeyeceğiz. TOBB yönetiminin programı bozmama ve enflasyon lobisine alet olmama çabalarını saygıyla karşılamak gerekiyor ama çok hassas bir denge üzerinde olduğumuzu unutmamalıyız.