TCDD’nin hızlı tren açıklaması

GEÇEN salı günkü ‘Telekom gelirleri hızlı trene binecek’ başlıklı yazımızla ilgili epeyce tepki aldık. Diğer tepkileri sona saklayıp, TCDD’nin ‘Kamuoyunu yanlış bilgilendirdiğim’ gerekçesiyle bana gönderdiği açıklamayı veriyorum:

1- Ankara-İstanbul Hızlı Tren Projesi’nin birinci etabının (Ankara-İnönü) yapımı devam etmektedir. Projenin ikinci etabı ise yüzde 100 dış kredili olarak ihale edilmiş bulunmaktadır. Dolayısıyla Telekom’un özelleştirilme işleminin tamamlanmasıyla Kuruluşumuza aktarılacak olan kaynağın Ankara-İstanbul Hızlı Tren Projesi’nin ikinci etap yapımında kullanılması söz konusu değildir.

2- Demiryollarında normal trenlerin hızlandırılması gibi bir proje bulunmamaktadır. Kuruluşumuz bir yandan ülkemizi Hızlı Trenlerle tanıştırmak için Hızlı Tren hatları (Ankara-İstanbul, Ankara-Konya) yapımına öncelik verirken, diğer taraftan mevcut hatları standart hale getirerek hız kayıplarının önlenmesi için her türlü tamir bakım iyileştirmenin yapılmasını zorunlu görmektedir. Bu iki proje tamamen birbirinden farklı olup, yazınızda iddia edildiği gibi biri yürümediği için diğerine başlanmamıştır.

3- Ankara-İstanbul Hızlı Tren Projesi birinci etabının yapımı işini üstlenen İspanyol Konsorsiyumun, sizin tabirinizle ‘kredi bulalım ikinci etabı da yapalım’ dediğini, Ulaştırma Bakanlığı’nın ‘farklı hesapla’ (!) buna yanaşmadığı iddiaları mesnetsiz ve tutarsız iddialardır. Böyle bir şeyin bırakın teknik olarak mümkün olup olmayacağını, böyle bir teklifte bulunulması bile saçmadır. Kaldı ki, ikinci etap ihalesine birinci etabın yapım işlerini yürüten konsorsiyum da teklif vermiş bulunmaktadır.

4- İkinci etap ihalesi, yeterlilik alan firmalar arasından, gerek bizzat yapım işi, gerekse temin edilen kredi koşulları dikkate alınmak suretiyle, demiryollarımız ve ülkemiz için en uygun teklifi veren konsorsiyumda kalacaktır. İhale komisyonunun değerlendirmesi tamamen şartnameye uygunluk çerçevesinde olup, katılanların siyasi mensubiyetlerinin dikkate alınması mümkün değildir. Doğrusu, böyle bir iddiayla demiryolları zan altında bırakıldığı gibi, aylarca gece gündüz ihale komisyonunda çalışmaları yürüten uzman personelimize de haksızlık edilmektedir.’

DİĞER TEPKİLER

TCDD Şube Müdürü Füsun Aygün ve Müşavir Mehmet Aycı imzasıyla gönderilen açıklamayı aynen verdim. Aslında bu yazıya gelen tepkiler bununla sınırlı değil. Epeyce tepki aldığım yazılardan biri olduğunu da söylemeden edemeyeceğim.

Yazının yayımlandığı gün bir grup müteahhitle birlikteydim ve bu olayla ilgili o kadar çok iddia vardı ki, özet olarak bana ‘çok azını yazmışsınız, daha neler oluyor’ dediler.

Ulaştırma Bakanlığı’nın rahatsızlığı, dolaylı olarak iletildi ve salı günü akşam saatlerinde Cengiz İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Cengiz’in beni aradığı söylendi. Telefona çıktığımda karşımda olan kişinin üslubu çok rahatsız ediciydi. Yazıda Cengiz İnşaat ya da Mehmet Cengiz adının geçmediğini hatırlattığımda ise karşımdaki üslup iyice ‘medeni ölçülerin dışına taşan’ bir hal aldı ve telefonu kapatmak zorunda kaldım.

Bu arada 20 yılı aşkın süredir bu tür haberler ve köşe yazıları da yazmış biri olarak gözlemimi aktarmak isterim. Tabii ki bu tür haber ve yazılarda tepkiler gelir ama hiçbir zaman bu tepkiler ‘yazamazsın’ noktasına gidecek kadar buyurgan bir tonda olmamıştı. Doğal olarak hiçbir zaman da hoşçakalın veya o anlama gelecek kelimeler etmeden, telefonu kapatmamıştım.

Ramazanda ve ‘aynı tezcanlı bölge’den medeni kişilerle de, böyle bir diyalog yaşamamıştım.

Bu tavır bu dönemin tipik bir özelliği gibi geliyor bana. (Bu dönemi demokratik bir dönem olarak hayata geçirme çabasındaki aydınlarımız, bu tavırların nedenlerini belki incelerler.)

Önemli gördüğüm bir not daha: Bu açıklama bana faksla perşembe günü 16.51’de ulaştı. Gördüğünüz gibi devam eden bir ihaleden sözediliyor. Ancak aynı gün 14.30’da TCDD’de bir basın toplantısı yapılıp, hızlı treni Cengiz İnşaat’ın, Çinlilerle birlikte kazandığı açıklanmıştı.
Yazarın Tüm Yazıları