Tarımda hedef pazarlama ve kooperatifleşme

TARIM ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, kamuoyundaki "Çiftçi memnun değil" yönündeki şikayetleri yanıtlayarak, sıkıntının üretimden değil, pazarlamadan kaynaklandığını söyledi.

Dünya standartlarında üretilmeyen narenciyenin dalında, uygun şartlarda saklanamayan ürünün tarlada kaldığını ve bu nedenle sıkıntıların baş gösterdiğini kaydeden Bakan Eker, bu nedenle yeni dönemde pazarlama yatırımlarına öncelik vereceklerini kaydetti.

Üretici birliklerinin, üreticilerin oluşturduğu şirketlerin yapacakları pazarlama, stoklama, depolama, kurutma, ambalaj ve paketleme yatırmalarının yarısının kendileri tarafından karşılanacağını yani yatırımın yüzde 50’sinin hibe edileceğini kaydeden Bakan, yatırımın yarısının ise ilgili şirketler tarafından gerçekleştirileceğini kaydetti.

Bunun için 2006 Bakanlık bütçesinden 250 milyon YTL ayrıldığını, bir o kadar da ilgililerin yapacağı yatırımlarla bu yıl, bu tür pazarlama ve stoklamaya dönük yatırım tutarının 500 milyon YTL’yi bulacağını söyledi. Geçen yıl 16 pilot bölgede çalışmalar yaptıklarını ve 159 projenin bu kapsamda kabul gördüğünü kaydeden Bakan Eker, 30 trilyon da geçen yıldan kalan bir kaynak olduğunu dolayısıyla, toplam yatırım hacminin bu kaynakla 560 milyon YTL’yi bulacağını ifade etti.

Doğrudan gelir desteğinin (DGD) herkese aynı şekilde uygulanmasının doğru olmadığını, bu nedenle toplam tarım teşvikleri içinde DGD payını azaltıp, bu tür standart yükseltme ve pazarlamaya dönük yatırımlara verilen desteklerin artırılacağını kaydeden Eker, "DGD’nin yüzde 83’ünü ödediğimiz kesimle, yüzde 17’sini aktardığımız kesim aynı miktarda para alıyor, bu hiç adil değil" dedi.

Bir yandan da toplulaştırma çalışmalarına ağırlık verdiklerini kaydeden Eker, Medeni Kanun’dan kaynaklanan bir arazi parçalanması olduğunu, o nedenle ölçek ekonomisine uygun, profesyonel yönetime sahip tarım işletmelerinin hayata geçirilemediğini söyledi.

Bu nedenle toplulaştırma çalışmalarına öncelik verdiklerini, yanısıra kooperatifleşmeyi özendirdiklerini kaydeden Bakan, kültür yapımızda kooperatiflerin işlemediğini, kardeşlerin bile birbirleriyle anlaşamadığını hatırlattı ama son dönemde yeni yetişen neslin kooperatifleşmenin önemini anlamaya başladığını ifade etti.

ALTINI OLAN KURALI KOYAR

629 tarımsal kooperatife 400 milyon YTL’lik ucuz kredi verdiklerini, bu kredilerin 2 yılı ödemesiz 5 yıl vadeli olup, faiz oranının yüzde 5.5 olduğunu belirten Eker, bu kaynağın artırılarak döndürüleceğini, kooperatiflere daha fazla destek vereceklerini kaydetti.

Bu arada Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu kaynaklı olmak üzere, kırsal kesimde yeşil kart sahibi kişilerin kurdukları kooperatiflere faizsiz kredi verildiğini kaydeden Eker, desteklenen kooperatiflerin hayvancılık, seracılık, paketleme kooperatifleri olduğunu söyledi. 2006 yılında bu şekilde 240 kooperatife faizsiz kredi desteği verdiklerini belirten Eker, bundan sonra bu kooperatiflere ortak işletme şartı getirileceğini de söyledi.

Bu yolla tarımda kayıtdışılığın da azaltıldığını, bunun hayati öneme sahip bir konu olduğunu anlatan Eker, "Örneğin 10.8 milyon tonluk süt üretimine karşılık işletmelerin işlediği süt 2.7 milyon ton olarak gözüküyor" dedi. AB ile müzakerelerin bu kayıtlı süt üretimi üzerinden yapılacağını hatırlatan Eker, İtalyanlar’ın bile "Bizim yaptığımız hataya düşmeyin" diyerek uyardığını, AB ile masaya oturduğumuzda gerçek süt üretimine yakın bir rakamın kayıtlı olması gerekeceğini söyledi. Bakan bu teşviklerle hayvancılık ve süt üretiminin de kayıt altına alınmasının ve belli standartlara ulaştırılmasının hayati önem taşıdığını söyledi.

AB ile uyum için Bakanlığın yeniden teşkilatlanacağını, Ödeme Ajansı kurulacağını kaydeden Eker, bu yolla tarımsal kalkınma için AB’nin 1.7 milyar Euro’luk bir fonuna talip olacaklarını, bir o kadar da bütçeden yatırım yapılacağını söyledi.

"Altını olan kuralı koyar, altın da AB’de" diyen Eker, dün balıkçılık görüşmelerinin başladığını, gıda sağlığı ve veterinerlikle ilgili görüşmelerin daha sıkıntılı olacağını söyledi.
Yazarın Tüm Yazıları