TARIM ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü, bizce, bu kabinenin en başarılı bakanlarından biriydi.Başarısının altında yatan en önemli nedenler ise tarıma bilimsel yaklaşımı ve kadrolaşma dahil, verdiği kararlarda partizanca davranmayıp, gerekeni yapmaya çalışmasıydı. Yıllardır tarımın ihmal edildiği konuşulur. Bakan Güçlü herşeyden önce tarımın yeniden tartışılmasını sağladı. Hem uluslar arası yükümlülükler hem de özel olarak Avrupa Birliği’nin uyum için sıkıştırmasının da etkisiyle, tarım yeniden gündemin ilk sıralarına oturdu. Bakan Güçlü ve ekibi şimdiye kadar hep politik karar ve uygulamalarla gündeme gelen tarıma ilişkin düzenlemelere, ‘tarımın ekonomik bir olgu’ olduğu gerçeğiyle yaklaşmaya başladılar. Bununla birlikte basında tarım haberleri de daha düzeyli olmaya başladı.Bakan Güçlü, kendi deyimiyle, her gün mutlaka AB konusuyla ilgileniyor, Dünya Ticaret Örgütü çerçevesinde yapılacakları gözden geçiriyor, bu arada mümkün olduğunca dolaşıp, tarımın artık bilimsel bir olgu olarak algılanması için çiftçilerle biraraya geliyordu. Güçlü’nün uygulamaya soktuğu ‘tarım gönüllüleri’ sisteminin de, yeterince tanıtılamasa bile, oldukça büyük yararlar sağlayacağı da hissedilmeye başlamıştı.Güçlü ekibini kurarken, kesinlikle AKP’li olup olmadığını bakmaksızın, görevleri işi bilenlere vermek yolunu seçti. Bu nedenle partiden tepki alsa bile, bildiği yolda gitmeye devam etti.Peki, bu kadar başarılı bir bakansa, neden görevden alındı?Bizce görevden alınmasındaki en önemli etken partiden gelen tepkiler oldu. Partiden gelen talepleri, belirledikleri ilkelere ters ise yerine getirmedi, milletvekillerinin ayrıcalık taleplerini geri çevirdi ve bakanlıkta kadrolaşmada’sadece partili diye’ kimseyi atamadı.Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü’nün kırgın olduğu açıkca ortada ve bu tepkisi çok normal. Bu kadar yoğun mesai verip, tam birşeyleri değiştirmeye, düzeltmeye başlıyorsunuz ve telefonla görevden alındığınızı duyuyorsunuz, kim kırılmaz ki?Bakan Güçlü yönetiminde ‘tarım stratejisi’ belgesi kabul edildi. Görevden alınma nedeniyle yıllardır beklenen tarım sigortası yasasının görüşülmesi yarım kaldı. Çok önemli olan tarım yasasına son şekli verilip TBMM’ye gönderildi. Bütün bunlar Güçlü’nün eserleri...Yeni Bakan Mehdi Eker’i tanıyan Bakanlık mensupları, işini iyi bilen, yaklaşım olarak da ‘popülist olmayan bir kişi’ olduğunu söylüyorlar. Ama açıkcası, yeni Bakanı çok yakından takip etmek gerekiyor. Özellikle partiden gelen baskıları nasıl karşılayacağı, kadrolaşmada partizanlığa yer verip vermeyeceği, ayrıcalık yapıp yapmayacağı, eski Bakanın görevden alınması bunlara bağlı olduğu için; daha fazla odaklanacağımız konular olacak.Çünkü artık tarımda popülizm lüksü yok ve geriye dönüşü kimse kabul etmemeli...BAKAN DEĞİŞİMİ DEVAM EDER Mİ?Siyasi kulislerde Bakan Güçlü’nün görevden alınmasında partiden gelen baskıların yanısıra, ‘bakanlık kadrolarına hakim olamaması’nın da yattığı, Rusya ile çıkan sinek krizinde bunun görüldüğü de söyleniyor. Ardından da bakanlık kadrosuna, bir komplo senaryosu olarak ‘Yeni bakan koruma kontrol genel müdürlüğü yapmış’ diye sitemli göndermeler yapılıyor.Bunun da ötesinde yapılan kabine değişikliği ‘beklenen sayının epeyce altında’ görüldü. Bu nedenle Başbakan Tayyip Erdoğan’ın bir kaç ay sonra yine 3-4 bakanı daha değiştirebileceği de söylenmeye başladı. Erdoğan’ın bu değişiklikle, mevcut bakanlara ‘gerekirse değiştiririm’ mesajı verdiği gibi, milletvekillerinde de beklenti yaratıp, grubu tutma çabası gösterdiğini söyleyenler de var. Değişiklik için 7-8 bakanın isminin geçtiği hatırlatılırken, bir-kaç ay sonra bir değişikliğe daha, isimler sayılıp, ‘büyük ihtimal’ olarak bakılıyor.Bu arada kulislerde boş imza mektubu istendiğinde ‘kaç milletvekili ile vereyim’ dediği söylenen Bakana da, aynı ilden başka bir bakanın atanmasıyla bir mesaj verilmeye çalışıldığını söyleyenler de bulunuyor.Başbakan Erdoğan, bu bakan atamalarıyla bir ölçüde yeni manevra alanı kazanırken, öte yandan da görevden alınan bakanların yaratacağı etki ve ne yapacakları da merak konusu...