Şener: Tasarıyı IMF ile tartışacağız

BAŞBAKAN Yardımcısı ve Devlet Bakanı Abdüllatif Şener, Finansal Hizmetler Kanun Tasarısına, yakında Ankara’ya gelecek IMF Heyetinin görüşlerini de aldıktan sonra son şeklinin verileceğini söyledi.

Şener, önümüzdeki hafta BDDK Başkanı Tevfik Bilgin’den tasarı hakkında, tek tek maddelerde yapılacak değişikler için bilgi alacağını belirtirken, daha sonra da IMF’in itirazları varsa bunları masaya yatıracaklarını kaydetti.

Tasarının uzun süre tartışıldığını ve tüm kesimlerin görüşlerinin alındığını kaydeden Şener, bankalarla da uzun görüşmeler yapıldığını, çıkan son metin için bankaların hala itirazlarının bulunduğu konusunda kendisine bilgi gelmediğini söyledi.

Şener ile Cumartesi günü,vergi ödül törenine katıldığı Bursa’ya giderken birlikteydik. Şener sorumuz üzerine ‘Bankacılıkla ilgili ilk taslakla son halinin birbirine büyük ölçüde benzemediği’ şeklindeki yorumumuza katılarak, zaten taslağın ilk halinin elinde olduğunu ve önümüzdeki hafta Bilgin’le yapacakları görüşmede, taslağın ilk haliyle son hali arasındaki farkları ve nedenlerini de masaya yatıracaklarını kaydetti.

Şener, Cumartesi günü Bursa’da kaldıktan sonra Manisa’ya geçecekti. Şener Bursa Sanayi ve Ticaret Odası’nda bir konuşma yaptı. Daha sonra Bursa’da ve ardından geçeceği Manisa’da genç partililere ‘değişim’ konulu birer konferans verecekti. Bakan bu konferansların ilkini Ankara’da vermiş ve kendisinin bu konferanslara büyük önem verdiğini gözledik.

Bursalı işadamlarına yaptığı konuşmada ise yakınmalar üzerine, vergi indirimlerinin kısa sürede tahsilat azalttığını bu nedenle hemen indirime gidilemediğini, bürokrasiye fazla suç yüklenmemesi gerektiğini, asıl işin siyasi otoritede olduğunu, yatırımların önündeki engellerin aşılması için çalışmalara devam ettiklerini söyledi. Bursalı işadamlarının talepleri üzerine Bursa Çevre yolu için gereken ödeneğin aktarılacağını söylemesi ise büyük alkış aldı.

Kayıtdışı ile mücadele talepleri artıyor

GEÇTİĞİMİZ
hafta içerisinde iki gün boyunca Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV)in ‘İyi Yönetişim’ konusunda yaptığı çalışmaların tanıtım toplantılarına katıldık. Kamu borçları, kamu yönetim reformu, bilgi edinme hakkının kullanımı, devlet sırrı yasa tasarısı, yolsuzluk algılama raporları için yapılan çalışmalar özetlendi. Bu arada ‘vergileri kim ödüyor?’ araştırmasının sonuçları da açıklandı.

Bu çalışmaların ortaya çıkardığı ortak sonuçlardan biri, ‘artık kayıtdışı ekonomi ile mücadelenin her açıdan zorunlu hale geldiğinin’ açıkca ortaya çıkması idi.

Ardından İzmir’de Referans Gazetesi’yle TOBB’un ortaklaşa düzenlediği ‘Enflasyonsuz ortamda işletme yönetimi’ toplantısı ve vergi ödül törenine katıldık. Bir gün sonra da Bursa’da benzer ödül töreninde bulunduk.

TESEV’in toplantılarının ardından bu iki ildeki işadamlarının tavrını izlediğimizde, ‘kayıtdışı ile mücadelenin’ artık soyut birer söz olmaktan çıkıp, ‘somut bir talep’ haline geldiğini gözledik ve bu konuda umutlanmaya başladık. Yani,.TESEV’in de, yıllardır bu konu üzerinde kafa yorup çaba gösteren diğer sivil kuruluşların çabalarının da artık sonuç vermeye başladığını, toplum tarafından talep edilme derecesinin arttığını gözledik. Hem İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş, hem Bursa Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Celal Sönmez, konuşmalarında kayıtdışı ekonominin yarattığı haksız rekabetten, yabancı sermayenin böyle bir ortamda yatırım için gelmeyeceğinden sözettiler. Sönmez, vergi ödül töreni öncesi yaptığı konuşmaya ‘ bu ödüllerin, kayıtdışı ile rekabet edip vergi ödeyenlere, kur baskısına rağmen ihracat yapanlara verilmesinin böyle bir dönemde aynı bir önemi olduğunu’ sözleriyle başladı.

TÜSİAD, üyelerinin yapısı gereği, uzun süredir kayıtdışı ekonomi ile mücadelenin artırılması gereğinden sözediyor. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun göreve gelmesiyle birlikte TOBB da genel ekonomik çizgisine paralel olarak bu mücadelenin yapılması konusunda ısrarcı oldu. TOBB tabanından, yani daha küçük ve orta ölçekli sanayiyi barındıran bu kurumdan, son günlerde kayıtdışı ile mücadele konusunda taleplerin artması hem yeni yönetiminin çabalarının tabanda kabul gördüğünü gösteriyor hem de artık bu konuda toplumsal bir baskının somut olarak ortaya çıktığını.... Peki, bu talepler konusunda Hükümet ne düşünüyor derseniz, şimdiye kadar sadece sözde kalındı.... Hükümetin gerçekten kayıtdışı ile mücadele edip etmeyeceğini, ne kadar samimi olduğunu önümüzdeki günlerde göreceğiz. Bunun ilk göstergesi de Gelir İdaresi Yasa Tasarısında ortaya çıkacak.

IMF’den Fon’a almanın kaldırılmasına itiraz gelebilir

IMF’
in Gelir İdaresi’nin yapılanması konusunda hazırlanan taslağın belli bölümlerine itiraz edeceği tahmin ediliyor. En çok da Gelir İdaresi’nin yeni taslakta yine bakanlığa bağlı kalması ve hesap uzmanları tekelinin korunmasına dönük maddelere...

Bu arada IMF’in bankacılık düzenlemelerinde çıkarılan ‘fona alınma’ maddesinin yerine geçecek bazı ekler isteyebileceğini tahmin ediyoruz. BDDK Başkanı Tevfik Bilgin’in, sanki daha önceki taslaklara ‘Tasfiye yerine Fona alınmayı özendiren maddeleri’ koyan kendisi değilmiş gibi, şimdi çıkıp, ‘Fona alınma maddesinin çıkarılıp tümüyle tasfiye öngören’ maddeleri savunduğunu hayretle izliyoruz. Bilgin’in taslağa koyduğu Fona alınma maddelerini eleştirip, bu maddelerin yine fon alınmayı özendireceğini, tasfiyeyi zorlaştırdığını söyleyenlerin başında geliyoruz. Bu zorunlu bir değişiklikti. BDDK yönetimi tümüyle çark edip, şimdi bu eleştiriler üzerine getirdiği maddeleri savunuyor.

Ancak bu maddeyle birlikte bazı tehlikelerin gözardı edildiğini düşünüyoruz. Bazı olağanüstü hallerle kısıtlı kalmak kaydıyla, tehlikeli hallerde fon alınmayı da tümüyle seçenek olmaktan çıkarırsanız, şu anda bankacılık sistemindeki durumu fazla anlamıyorsunuz demektir.

İşte bu konuyu bankacılarla tartıştığımda ‘İleride tüm sistemi tehlikeye sokacak büyüklükteki bankaların zora düşmesi durumunda’ ne yapılacağını sorduğumda, taslakta yeralan ‘torba bir madde’nin işletilebileceği ortaya çıktı. Ancak bu madde sadece Hazine, Merkez Bankası, BDDK’nın ortak görüşleri halinde ‘her türlü önlemi almaya’ Bakanlar Kurulunu yetkili kılıyor. Yani Bakanlar Kurulunun bu takdirde ‘fona alınmayı kararlaştıracağı’nı açıkca yazmıyor sadece ‘gerekli önlemi alacak’ diyor...

İşte bu maddeye IMF’den itiraz geleceğini bekliyoruz. Burada açıkca Fona alınma hükmünün yeralması için IMF’in talepte bulunacağını sanıyoruz. Unutmayın, çok önemli ve büyük hacimli sıkıntılarda, IMF yurtdışından Türkiye’ye verilen kredilerin geri ödenmesini garantiye almak için daha önce çok radikal, olumsuz sonuçları olan düzenlemeleri bize dayattı...

İşin başka bir yönü ise bu işin neden Bakanlar Kurulu’na bırakıldığı sorusunun yanıtında kilitleniyor. Bir Bakan ‘Kurul kendini kurtarmak için bunu yapıyor ama bir yandan da bağımsız olmayı istiyor, bu çelişki değil mi’ diyor. Sizce haksız mı?

Yani BDDK yönetimi bürokratik bir tavır içinde... Özel durumlarda Türkiye ekonomisinin tümünü düşünerek, IMF itirazlarına gerek kalmadan Türkiye şartlarına göre bazı sübapları düzenlemek yerine, kolay olan yolu seçip risk almayıp, topu Bakanlar Kurulu’na atıyor.

BDDK yönetiminin tavrı başından beri ‘Kendine güvenli, ne yaptığını bilen, gerçekten sorun çözecek bir tasarı hazırlamak’ görünümü vermekten çok uzak. Benim bildiğim 5 kez taslak değiştirdiler ve her bir değişiklikte kendilerine bir kılıf buldular. BDDK Başkanı neredeyse tümüyle değiştirilmiş ilk taslağını hiç hatırlamayıp, taslağın son halini ısrarla savunmaya başladı. Bankaların hemen hemen tüm itirazları taslağa girdi, şimdi sıra IMF’in itirazlarına geldi.... IMF de itirazlarını taslağa geçirecek, yine bir şey olmayacak. El altından ‘IMF’e karşı duran kahraman bürokrat’ havalarını yayanlar, sonuçta ne yapılırsa yapılsın seslerini çıkarmayıp, yerlerinde oturmaya devam edecekler...

Bundan sonra bankacılık sektöründe saygınlıkları olabilir mi, söyledikleri söz dinlenir mi, böylesine kritik bir süreçte bu kadar kritik bir sektörün önderliğini yapabilirler mi?

Bu soruları belki de kendilerine hiç sormayıp, koltuklarında oturmaya devam edecekler...

Ekonominin geleceği, bankacılık sisteminin geleceği kimin umurunda...
Yazarın Tüm Yazıları