Sağlıkta reformlara devam

İKTİDAR partisinin üçüncü kez yüzde 50 oyla kazandığı seçimlerde hükümetin uyguladığı sağlık politikasının etkisi büyük.

Geniş halk kesimleri, yoğun biçimde sağlık hizmetlerinden yararlanabiliyor. Bunun getirdiği çeşitli sıkıntılar elbette yaşanıyor ama bu uygulama doğal olarak oyları artıran ciddi bir unsur...

Başından beri hükümetin Sağlık Bakanı olarak görev yapan Recep Akdağ yeniden bu göreve atandı. Bence Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ile Recep Akdağ’ı, hükümetin icraat açısından en başarılı bakanları olarak sayabiliriz.
Bakan Akdağ ile yeni dönemi konuşurken, reformların devam edeceğini öğreniyorum. Yeni dönem için obezite ile mücadele ve sporun birlikte ciddi bir program çerçevesinde yürütüleceğini, sigara kullanımını azaltma çabalarına devam edileceğini öğreniyorum. Bakan Akdağ bu iki uygulamaya, bir yandan kişisel ve toplumsal sağlık sorunu olarak bakarken, öte yandan ise hem kamunun hem özel kesimin sağlık harcamalarında tasarruf olarak da görüyor.

Doktorlar başta olmak üzere sağlıkla ilgili çeşitli kesimlerden gelen şikayetleri konuşurken, Bakan Akdağ’ın “Ben aynı zamanda özel sektörün de bakanıyım” vurgusu dikkatimi çek ti. Özel hastanelerin, ilaçcıların, doktorların şikayetleri olduğunu, bunların bir kısmının haklı olabileceğini ama kendisinin bir denge kurması gerektiğini kaydeden bakan Akdağ, “kaynaklarımız sonsuz değil, bu parayı Hazine yani toplum ödüyor. Bu nedenle bir dengeyi bulmamız lazım, mümkün olduğunca tasarruflu, verimli davranmak zorundayız. Ben Sağlık Bakanlığı hastanelerinde bunu yapıyorum, özel sektörün daha verimli olması lazım, yani ne kadar tasarruf edilebileceğini biliyorum” diyor.
Bunu yapmak zorunda olduğunu, kendisinin görevinin mümkün olduğunca geniş halk kesimine erişimi yüksek, kaliteli hizmet verip, maliyeti asgaride tutmak olduğunu hatırlatan Bakan, kendisinin Hazine’den, Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan para istediğini, özel sektörün kendisinden istediğini, dolayısıyla bir dengeyi bularak verimli çalışmanın yolunu bulacaklarını söylüyor.

ÖZEL SEKTÖRÜN DE BAKANI...

Özel sağlık kuruluşları ve ilaçcıların şikayetlerinin hepsinin haksız olmadığının altını çizen Bakan Akdağ, herkesin aynı tarafta olduğunu, milletin ödeme gücüyle kazanç arasında denge kurarak gitmeye devam edeceklerini söyledi.
Bakan Akdağ’ın, üniversite hastanelerinin işletme kısmının Sağlık Bakanlığı’na devri, buna karşılık Bakanlığa bağlı eğitim hastanelerinde eğitim sorumluluğunun ise üniversitelere devredilmesi yönündeki önerisini konuştuk. Akdağ, ille Bakanlığa geçmesinin şart olmadığını buna üniversitelerin karar vereceğini belirtirken, bu takdirde hesapların Bakanlık tarafından denetimi gerekeceğini söyledi. Bazı üniversite hastahanelerinin sürekli zarar edip, bu zararın kamu tarafından ödenmesinin önüne geçilmesinin şart olduğunu kaydeden Bakan, isim vermeden, şimdiye kadar en çok para aktardıkları bir üniversite hastanesinin hala en zararlı hastahane olduğunu ifade etti.
Muayenehanelere getirilen yeni fiziki şartlara ilişkin şikayetlerin bir kısmını haklı bulduklarını kaydeden Bakan Akdağ, bu konuda görüşme yapacaklarını, uyum süresinin uzatılmasının, bu arada muayenehane içi için getirilen bazı şartların yumuşatılabileceğini söyledi.
Kendisinin bir doktorun hem kamuda hem muayenehane açarak çalışmasına karşı olduğunu hatırlatan bakan Akdağ, buna karşılık muayenehanelere karşı olmadığını, elinden gelen kolaylığı göstermek istediğini de kaydetti. Benim edindiğim izlenim; Bakan Akdağ yeni Bakanlık döneminde özel sektör hastaneleri, ilaçcılar, doktorlar gibi sektörle ilgili geniş kesimlerle, daha iyi iletişim içinde olup, yeni reformları daha çok benimseterek gitme niyetinde.
Yazarın Tüm Yazıları