Sayın Başkan, alın o formayı

Melih Mahmutoğlu’nun şampiyonluk kutlamalarındaki Dursun Özbek göndermesi de Icardi’nin Ali Koç forması giymesi de doğru değil. G.Saray ile F.Bahçe saygıyı ve sevgiyi hak ediyor. Bunun en yüce makamı başkanlık. Makamın saygınlığını korumak da Koç ve Özbek’in sorumluluğu.

  • Melih’i ‘Biz yanak okşatmadan da şampiyon olabiliyoruz’ sözleri için eleştirecektim ki, aklıma İcardi’nin Ali Koç forması giyerek dalga geçmesi geldi.
  • İcardi ne yazık ki, kulübünden de hiçbir uyarı almadı. Aksine desteklendi, hoş görüldü. Bu durumda nasıl eleştirebilirdim Melih’i, bu adil olur muydu?
  • Bu akımı bir G.Saraylı başlatmışsa, “Dur” diyecek de sevgili başkan Dursun Özbek. İlk adımı siz atmalısınız. Lütfen o formayı İcardi’nin üzerinden çıkarın.
Haberin Devamı

Fenerbahçe'nin Monaco’yu devirip Avrupa Şampiyonu olduğu akşam, Takım Kaptanı Melih Mahmutoğlu’nu izledim. Öyle güzel bir jest yaptı ki, kupayı kaldırma onurunu bütün maç forma giyen takım arkadaşı ve kendisinden sonraki kaptan Guduriç’e verdi. Sportmenliğin, özverinin, ete kemiğe büründüğü andı o an benim için. İçimden, “Bravo Kaptan” diye haykırdım. Kaptan olarak asla unutulmayacak tarihe geçecek o anda, o özveriyi göstermek her sporcunun harcı değildi. Ben yapabilir miydim bilmiyorum ama Melih Mahmutoğlu yaptı.

Sayın Başkan, alın o formayı

Kupa töreninin hemen arkasından kameralar Melih Mahmutoğlu’na döndü. yürekten alkışladığım Kaptan bu kez sözleriyle yüreğimi burktu.

Haberin Devamı

Biz yanak okşatmadan da şampiyon olabiliyoruz. “Yapma kaptan o güzelliğine bu sözler hiç yakışmadı” dedim içimden. “10 dakika önce yaşattığın tüm güzellikleri 5 kelime ile geri aldın.”

Profesyonel sporcuların kulüplerine değil, mesleklerine yürekten bağlı olması gerektiğine inanırım. Bu ülkede imza attığı kulübün çocukluktan bu yana taraftarı olduğunu söyleyen çok sporcu gördük. Pek çoğu da palavra çıktı. Profesyonel sporcu emek satar. Emeğini sunduğu sürece de kulübüne bağlıdır. Emeği ile sözcüsüdür kulübünün. Sözleri ile değil.

Bunları düşünüp Melih Mahmutoğlu’nu eleştirecektim ki, aklıma İcardi geldi. Ali Koç forması giyerek aklınca bu ülkenin en büyük spor kulüplerinden birinin başkanı ile dalga geçti, geçmeye de devam etti. Ne yazık ki, kulübünden de hiç bir uyarı almadı. Aksine desteklendi, hoş görüldü. Bu durumda nasıl eleştirebilirdim Mahmutoğlu’nu. “Fenerbahçeli bir oyuncu, rakip kulüp başkanına saygı, saygısızlık yapmaz” diyebilir miydim. Dersem de bu adil olur muydu? İcardi’ye tek bir söz ettim mi ki, Melih’e söz söyleme hakkım olsun. 

Sayın Başkan, alın o formayı

Haberin Devamı

Onun için vazgeçtim Kaptan’ı eleştirmekten. Sözüm sporculara değil. Başkanlara.. Öncelikle Sayın başkan Dursun Özbek’e. Bu akımı bir Galatasaraylı futbolcu başlatmışsa, “Dur” diyecek de sizsiniz sevgili başkan. Ve bu konuda ilk adımı siz atmalısınız. Lütfen o formayı İcardi’nin üzerinden çıkarın. Çıkarın ki, bundan böyle hiçbir sporcu, bir başkana söz söyleme, onu aşağılama cesaretini ve cüretini kendinde bulamasın. 

Fenerbahçe ve Galatasaray bu ülkenin iki güzide kulübü. Saygıyı ve sevgiyi hak ediyorlar. Saygı ve sevginin en yüce makamı da başkanlıktır. Sayın Ali Koç ve Sayın Dursun Özbek o makamın saygınlığını korumak sizin sorumluluğunuz.

ALi KOÇ’UN BAŞARIYA TÜM CAMiAYI ORTAK ETMESi GEREKiRDi
Fenerbahçe, Avrupa’nın en büyüğü olmuş. Oyuncular saha içinde, taraftar sokakta sevinç çığlıkları atıyor. Tam o anda Başkan Ali Koç demeci düştü önüme: · Fenerbahçe'nin şampiyon olmasını isteyen Fenerbahçelilere armağan etmek istiyorum. Haksızlık etmek istemiyorum, kulübün futboldaki başarısızlığı en çok onu üzdü. Bu sözler o üzüntünün dışa vurumu, öfkenin haksızlığa uğruyorum, altımı kazıyorlar, duygusunu kelimelere dökülmüş hali. Ama Sayın Başkan, liderlik tam da bu anda tüm acıları içine atıp, herkesi kucaklamakla başlıyor. Sizin, “kan kussanız da kızılcık şerbeti içiyorum” demeniz gerekirdi. O başarıya tüm camiayı ortak etmek varken, ayrımcı bir dil kullanmak o başarılı gecenin kusuruydu.

Haberin Devamı

YA AYKUT KOCAMAN YA DA VOLKAN DEMİREL

Fenerbahçeliler, Mourinho’dan rahatsız. Bırakın Fenerbahçelileri, bir futbolsever olarak, onun futbol kamuoyuna duymadığı saygıdan, oynattığı futboldan, hep şikayet eden tavrından ben de rahatsızım. Bu benim kişisel problemim. Ama Fenerbahçe’nin hayati sorunu. Fenerbahçe yönetimi yeni sezon için Portekizli devam edecekse; “Hem onu hem de kendilerini değiştirmek zorundalar.” Fenerbahçe’nin bahane üreten değil, çözüm getiren Mourinho’ya ihtiyacı var. Çözüm üreten yanını hiç göremedik. Takıma, kulübe aidiyet duygusu ise sıfır. Bu Mourinho devam edecekse, imzaya gerek yok, seneye zaten yönetim de gider. Hiçbir yazımda sadece eleştiri getirmekle yetinmedim. Mourinho değişmez, değişmeyecek de. O zaman benim önerim net: Ya Aykut Kocaman ya da Volkan Demirel. Bu iki teknik adam da, kazandığında da kaybettiğinde de Fenerbahçe için (Tıpkı Nikola Melli.)

Yazarın Tüm Yazıları