Rakamlara neler oluyor

DÜN açıklanan büyüme verileri kafaları karıştırmış görünüyor. Rakamları inceleme fırsatı bulamadık ama yapılan revizyonların şüphe uyandırdığını, açıkca görebiliyoruz.

Umarız; Devlet istatistik Enstitüsü’nün adı değişince güvenirliği kaybolmamıştır. Umarız; işin içine "iyi sıhhatle olsunlar" karışmamıştır.

Aksi takdirde, yani "bir yönetimin namusu olan rakamlar" şüphe uyandırmaya başlarsa hiçbir şeyi tutma, güveni koruma imkanınız kalmaz.

Şimdiye kadar İstatistik Kurumu’nun açıkladığı veriler konusunda şüphe uyandırılmaması gerektiğini savunan kişiler arasındaydık. İlgili, ilgisiz kişiler tarafından işin detayına bakılmadan bu tür şaibeler uyandırılmasının ülkeye zarar vereceğini, söyleyip durduk.

Şimdi rakamları görmememize rağmen neden bu şüpheleri taşımaya başladığımıza gelince... Çünkü ekonomi yönetiminin değişik birimleri, yıllardır büyük bir çaba sonucu elde edilmiş şeffaflığı karartmaya, rakamları işlerine geldiği gibi kullanmaya başladılar da, onun için...

Bu eğilimin en fazla görüldüğü kurumların başında da Maliye Bakanlığı geliyor.

Aylık Mali İzleme Raporu düzenleyen Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) Şubat ayı bütçesine ilişkin yaptığı değerlendirmede, Ocak ayı raporunda da detaylı biçimde açıkladıkları gibi, bu yılın bütçe verilerini değerlendirirken bazı düzeltmeler yapılması zorunluluğu duyulduğunu belirtiyor. Örneğin mahalli idarelere aktarılmak üzere her ay tahsil edilen gelirlerin bütçeye gelir yazılmasına karşılık, bu tutarlar mahalli idarelere aktarılırken ilgili ayın bütçe gerçekleşmelerinde tahakkuk ettirilip gider olarak gösterilmediği için, bütçe dengesi ve faiz dışı fazlanın gösterilmeyen tutar kadar iyileşmiş gözüktüğüne dikkat çekildi. TEPAV bu düzeltmeler yapıldığında, Ocak-şubat dönemine kümülatif bütçe açığının açıklandığı şekilde, 0.5 milyar YTL yerine, 1.9 milyar YTL olarak hesaplandığını, yine aynı şekilde faiz dışı fazla ve program tanımlı faiz dışı fazla hesaplamalarında yapılan düzeltmeler ile bu büyüklüklerin sırasıyla, 7.2 milyar YTL ve 5 milyar YTL olarak hesaplandığı ifade edildi.

TRANSFERLER ARTIYOR

Bütçe harcamalarında Ocak ayına kıyasla en dikkati çeken artış kaleminin faiz harcamalarındaki artış olduğu belirtilirken,buna karşılık faiz dışı harcamalar içinde Ocak ayına göre Şubat ayındaki en önemli artış kaleminin sağlık harcamalarında, bunun içinde de yeşil kart harcamalarında gözüktüğü belirtildi. Bu kalemdeki artış yüzde 43.6 olarak saptanırken, aynı şekilde sosyal güvenlik kurumlarına yapılan transferlerin de Ocak ayına kıyasla yüzde 159.6 gibi önemli bir artış oranına yükseldiği belirtildi. TEPAV bu iki unsur biraraya getirildiğinde; 2005 sonu itibariyle ertelenip 2006 yılında ödenmesi beklenen ilaç ağırlıklı borçların bir kısmının Şubat ayında tasfiye edildiğinin anlaşıldığını belirttı.

Şubat sonu bütçe gelirleri toplamının yıl sonu hedefinin yüzde 16.5’i oranında gerçekleşmişken, aynı oran vergi dışı gelirler için yüzde 22 olarak belirlendi.

Hem Ocak ayında hem de Şubat ayında merkezi yönetim bütçe finansman tablolarının henüz yayımlanmadığının altı çizilen TEPAV raporunda "Ancak açıklanan Hazine nakit dengesi verilerine baktığımızda Şubat sonu itibariyle merkezi yönetim bütçe dengesinin 488 milyon YTL açık verdiği ifade olunurken, aynı dönemde Hazine nakit dengesinin 6.3 milyar YTL açık vermesi dikkat çekicidir. Çok büyük ihtimalle birikmiş emanetlerin çözülmesi yolu ile ve/veya avans ödemeleri yolu ile bütçe açığının çok üstünde bir nakit açığı finanse edilmiş gözükmektedir"

Görüldüğü gibi, son yönetimi döneminde Maliye Bakanlığı’nın verilerine olan güven giderek azalmakta, artık hemen herkes Maliye’nin rakamlarına şüpheyle bakmaktadır.

İşte bu nedenle İstatistik Kurumu’nun rakamlarına da şüpheyle yaklaşılmaya başlanması doğal karşılanmalıdır. Uluslar arası likiditenin azaldığı bu dönemde, sermayenin çok daha titiz davranacağı gözönüne alındığında, bu tür rakam yanlışlıkları eskisi kadar tolerans görmez.
Yazarın Tüm Yazıları