Piyasalar bu kez iyi haberlere bakmaz oldu

PİYASALARIN kör olduğunu, olumsuz haberlere hiç duyarlılığı kalmadığını söylerdik.Son günlerde ise piyasaların iyi haberlere duyarsız olduğu gibi bir izlenim ortaya çıkmaya başladı. Yani eskiden kötüye bakmayıp hep iyiyi satın alan piyasalar, son günlerde iyiyi satın almaz bir hava içindeler.Peki bu sağlıklı bir davranış mı?Aslında içerdeki iyi haberlere bakarak bu değerlendirmeyi yapıyoruz ama piyasaların havasının bozulmasında asıl etken, yine dış piyasalar oluyor. Yani Merkez Bankası faiz indirmesine rağmen piyasa faizlerinin yükselmesi, IMF’yle anlaşmanın kesinleşmesi, üstüne Dışbank’ın beklenenin çok üzerinde bir fiyatla yabancılara satılması gibi olumlu unsurlara rağmen piyasaların havasının bozulmasının ardında başka, içerdeki oyuncuların hakim olamadıkları etkenler var.Piyasa oyuncuları, dış piyasalardaki gelişmelerin içerdeki hareketlerde yine belirleyici olduğu konusunda hemfikirler. Yabancıların net olarak çıkmaya başladığını, içerdeki oyuncuların da artık girmediğini kaydeden bankacılar, bu nedenle, içerdeki olumlu gelişmelere rağmen, faizlerin yükseldiğini, borsanın düştüğünü, dövizin yükseldiğini kaydettiler.Daha önceki aylarda da yine çıkış olduğunu ama çıkışın üzerinde girişler olduğunu, bu nedenle iyimser havanın yaygınlaştığını hatırlatan bankacılar, şimdi yeni girişlerin azaldığını, bu nedenle net çıkış olduğunu ve dolayısıyla havanın bozulduğunu söylediler.‘Peki, örneğin benzer ülke olarak görülen Brezilya’da da benzer bir çekiliş var mı?’ diye sorduğumuzda ise durumun aynı olmadığını duyuyoruz. Belki Türkiye’den çekilen paraların Brezilya gibi benzer gelişmekte olan piyasalara kaymadığını ama Türkiye’den çekilirken Brezilya’dan fonların çekilmediğini kaydeden bir aracı kurum yetkilisi, bunun nedeninin ise faizler olduğunu kaydetti.Dün itibariyle 17.68’e gelen faizlerin yüzde 18’i geçmesi halinde yeniden yabancıların girebileceğini kaydeden bir bankacı ise, Brezilya’daki getiri oranlarının Türkiye’dekinin çok üzerine çıktığını, bu nedenle bizden çözülme olurken, Brezilya’da olmadığını söyledi.Brezilya’da faiz oranlarının yüzde 19 olmasına rağmen enflasyonun yüzde 6 olduğunu, üstüne üstlük cari fazla verdikleri için kur riski de alınmadığını kaydeden aynı bankacı, ‘Bizim artılarımız ise AB üyeliği ve IMF’le yeni anlaşma’ dedi. Ancak avantajlar ve dezavantajlara bakıldığında alınan riskin karşılığında getiri oranlarının bizde düşmeye başladığını, son dönemde kurların yukarı seyretmesinin de yabancıları ‘getiriyi de kurla kaybedeceğiz’ noktasına getirdiğini kaydetti.Dolayısıyla sıcak paradan korkulacak çok fazla bir şey olmadığının ortaya çıktığını kaydeden başka bir bankacı, ‘Şimdi yavaş yavaş çıkıyor ve önemli bir hareket olmuyor. Sıcak para eskisi kadar hızlı çıkma kabiliyetini de yitirmiş görünüyor. Faizler de kur da eskisi kadar sıçramıyor’ dedi.ABD’deki gelişmeleri ‘bir ileri- bir geri’ olarak nitelendiren, yani faiz artırımlarının hızlanıp hızlanmayacağı konusunda bir belirsizlik bulunduğunu kaydeden aynı bankacı, bu ortamın sürse bile, içeride faizlerin yüzde 18’i aşması halinde yeniden hazine kağıtlarına talep olacağını tahmin ediyor. Dolayısıyla son haftada gelen iyi haberlere rağmen yaşanan tersi hareketlerin, ‘uluslararası sermayenin kár güdüsüyle belirlenen bir düzeltme hareketi olarak görülebileceği’ söyleniyor.‘İçerdeki siyasi çalkalanma bu olumsuzlukta etki oluyor mu?’ diye sorduğumuzda ise, piyasa oyuncularından ‘böyle bir havanın bulunmadığı’ yanıtını alıyoruz. Ancak Fransa’daki referandum, bunun neticesi hayır çıkarsa Euro’nun olası değer kaybı gibi tedirginlikler bulunduğu, bu arada Türkiye’nin ABD ile ilişkilerinde yaşanan gerginliğin de tedirginlik yarattığı belirtiliyor. Ancak bu tedirginlikler henüz piyasalardaki hareketi etkilemiyor...
Yazarın Tüm Yazıları