Piyasalar bozulmayı geçici görüyor ama

DÜN piyasalarda yaşananlar, bankacıların çoğu için sürpriz oldu ama öyle önemli bir telaş havası da görülmüyor.

Bankacılar, tüm piyasalarda birden yaşanan sert hareketler için değişik yorumlarda bulunuyorlar. Herkesin kabul ettiği gerçek ise yabancı çıkışı nedeniyle bu sert hareketin yaşandığı ve bu hareketin Türkiye’ye özgü olduğu.

Bankacıların telaşlanmamalarının bir nedeni son sert hareketleri "yabancıların boy gösterisi" olarak görmeleri. Önümüzdeki haftadan itibaren özellikle kurumlar vergisi ödemeleri nedeniyle döviz bozdurulacağı için bu hareketin yumuyaşacağı yolundaki beklenti piyasaya hakim sayılabilir.

Başta yabancılar olmak üzere piyasalarda özellikle siyasi gelişmeler nedeniyle bir telaş, daha önce başlamıştı. Özellikle Avrupa’da AKP hükümetine dönük olarak erken seçim, seçim ekonomisi uygulaması ve "İslam devleti" kaygılarının başladığını, bir süredir Avrupalı yatırımcılardan bu tür sorular geldiğini biliyoruz.

Son olarak stopaj olayı piyasalarda bardağı taşıran damla olmuş gibi. Yerli bankalar birkaç yabancı fonun Türkiye’den çıktığını, bunu Türkiye’de büyük yatırımları olan bazı yabancı banka ve aracı kurumların tavsiye ettiğini söylediler.

Bu nedenle önemli bir döviz çıkışı olduğu ve bazı yerlilerin de buna katılmasıyla hareketin sertleştiğini kaydettiler. Bazı bankacılar, "Bazı büyük yabancılar hükümeti sıkıştırıp, stopaj olayında ayrıntılı inceleme yapılmayacak açıklaması yaptırmaya çalışıyorlar" dedi.

Bu yorum doğru olsa bile, son haftada piyasadan çıkan para, daha önce, örneğin geçen yıl çıkmış olsaydı bu kadar etki etmeyeceğini de herkes kabul ediyor. Yani yabancı parası giderek azalıyor ve piyasa bu nedenle sığlaşıyor. Dolayasıyla artık spekülatif davranışlar, sığlaştığı için piyasayı sert biçimde hareket ettirebiliyor.

Bankacıların bir bölümü, önümüzdeki hafta yapılacak kurumlar vergisi 1. taksit ödemeleri nedeniyle önemli miktarda döviz bozdurulacağını, dövizin mevcut seviyesinin bozdurma için cazibe oluşturduğunu kaydederek, önümüzdeki haftadan itibaren piyasalarda bir yumuşama bekliyorlar. Ancak eski seviyelere dönülmesi ise biraz zor görünüyor.

MERKEZ BANKASI AÇIKLAMASI

Piyasaların moralini bozan önemli unsurlardan biri nisan ayı enflasyon rakamının yüksek çıkması ve Merkez Bankası’nın son faiz indirimi oldu.

Dolayısıyla; enflasyon hedefinden taviz verilip verilmeyeceği tartışma konusu oldu. Bunun yanısıra bazı bankacılar "IMF’yle görüşmeler iyi gitmediği gibi bir bilgi yabancılar tarafından öğrenilmiş olabilir" dediler. IMF’nin yüklü miktarda gelir getirecek ek tedbir talep etmesi, kredi patlaması ve cari açık konusunda önlem istemiş olmasına muhtemel gözüyle bakılıyor. Ekonomi yönetiminin pazarlık marjı oluşturmak için önceden bu taleplere itiraz etme olasılığı da var.

Bizce IMF görüşmelerinde uzlaşma, öyle ya da böyle, sağlanacaktır. Ancak bir kredibilite sorunu olduğu da açık. Yani artık piyasalar ekonomi yönetimine, en güvendikleri Merkez Bankası yönetimine de eskisi kadar güvenemiyor. IMF heyetinin de eski güveni olmadığı görülüyor.

Geçen hafta eski Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Fatip Özatay, "Nisan enflasyonunun genel trendi değiştirmediği açıklanmalı, piyasalara mesaj verilerek bozulan beklentiler düzeltilmeli" demişti. Dün Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz açıklama yaparak, nisan enflasyonunun orta dönem beklentilerini etkilemediğini, döviz piyasalarının yakından takip edildiğini açıkladı.

Yılmaz, programdan sapma olmadığının da altını çizdi. Ancak bu açıklama piyasaları etkilemedi, yani Özatay’ın tahmini pek tutmadı.

Çünkü; ekonomi yönetimine olan güven az. Mevcut ekonomi yönetimi başarıyı, kendilerinden önce yapılan programın değil de kendilerinin zannetti, havaya girdi. Hep diyorduk ya; zor zamanda marifetleri belli olacak diye. İşte bundan sonra göreceğiz.
Yazarın Tüm Yazıları