Paylaş
Bu sözler bir gazeteciye ait değil. Yazı yazan bir banka iktisatçısına, Haluk Bürümcekçi’ye ait. Bürümcekçi, Referans gazetesinde yeralan “Bir Ekonomist Gözüyle Siyaset” başlıklı yazısında, neden siyasetin piyasaları etkilediğini anlatıyor. Yazıda saydığı tespitlerin uzatılabileceğini ancak önemli olanın “bütün bu baskı ve tıkanmaların hükümeti referandum gibi riskli bir demokratik süreci göze alma noktasına getirip getirmediği” olduğunu belirtip, “Daha kısa süre öncesine kadar, meclis aritmetiği ve gizli oylama nedeniyle grupta fire olasılığı dikkate alınarak bu seçeneğin zorlanmayacağı ifade edilmekteydi. Bu unsurlarda ne değişti ki?” diyor...
Bürümcekçi, “Özetle, son dönemde artan gerginlik ve yasama sürecinde gözlenen tıkanma nedeniyle hükümetin referandum seçeneğini masaya koyması, siyasi belirsizlik görüntüsü vererek piyasanın dikkatini bu yöne çevirmiştir. Mevcut sorunlara, meclis dengelerine ve partilerin stratejilerine bakıldığında, halen en olası senaryo zamanında genel seçim gibi görünmekte, ancak bu senaryoda bile ekonomiye olası tahribatı azaltmak için güven kaybını engelleyecek ek önlemlere ihtiyaç olacak gibi görünmektedir” diyor.
Dediğim gibi; bu o çok kızdığınız, patronlara “atacaksın bunları” dediğiniz gazetecilerden biri değil. Bürümcekçi, bir banka iktisatçısı ve piyasa hareketleri ve bundan sonrasında neler olabileceği konusunda analiz ve yorumlar yapıyor.
Sadece Bürümcekçi değil, banka ve aracı kurumlarda istihdam edilen çok sayıda, ciddi niteliklere sahip iktisatçı ve piyasa oyuncusu işi gücü bıraktılar bir süredir
siyasi analizler yapmaya çalışıyorlar. Siyasetteki gerginliğin nereye gittiğini anlamaya çalışırken, önümüzdeki dönem bir referandum ya da erken seçim olup olmayacağını, olsa ne türlü, olmasa ne türlü siyasi sonuçlar çıkacağını, bu sonuçların piyasaya nasıl etkileyeceğini düşünüyorlar. Çünkü işleri bu ve işlerini yapmaya çalışıyorlar.
NİYE BORSA ÖRNEĞİ?
Peki, analizleriyle yorumlarıyla piyasalara yön veren bu iktisatçıları “öyle yapmayın bak patronlarına söyler attırırım” diye korkutabilir misiniz? Onları patronları atsa da, piyasalar zaten iyi olanları dinlemeye devam etmez mi?
Sayın Başbakan’a birilerinin çıkıp, piyasaların talimatla iş yapmayacağını, piyasaların gazetecilere göre değil gerçeklere göre hareket ettiğini, gazetecilerin sadece gerçekleri yansıttığını, gazetecilerin gerçekleri yazmasını engelleyince işlerin düzelmeyeceğini, zaten bir süredir bunu gördüklerini, gazeteciler gerçekleri yazmazsa itibarları olmayacağını, piyasalar dahil kimsenin oy isteyeceği halk da dahil itibarsız gazetecinin sözüne bakmayacağını, zaten bunu şu anda yaşadıklarını, sızdırdıkları haberlerin tepki almadığını anlatması lazım.
Yine birilerinin Başbakan’ın hep örnek verdiği “borsa”nın aslında toplam piyasanın çok küçük bir bölümü olduğunu da anlatması lazım. Partideki kurmayları belki bilmezler ama örneğin Ali Babacan ve ekibi hisse senedi ve diğer piyasaları anlatsalar iyi olacak.
Belki de borsada “bazen hakim olamadıkları” hareketler görenler Başbakan’ı dolduruyordur, Başbakan’ın bunlara da dikkat etmesi lazım. Örneğin en büyük piyasa olan hazine kağıtlarında faizlerin pek oynamadığını, bunun nedeninin faiz artışı işine gelmeyen yerli bankalar olduğunu, dolayısıyla piyasanın talimatla iş görmeyip, ekonomik gerekçelerle hareket ettiğini birileri anlatmalı...
Belki de, “Başbakan’ın anlayışını demokrat bir siyasetçi anlayışı” gören gazeteci büyüklerimiz, Başbakan’a bunları anlatırlar. Tabi bunu da görmek istemiyorlarsa, başka...
Paylaş