Müdahale, zamanı gelince yapılır

DALGALI kur rejimine ateş püsküren ihracatçı sözcüleri dün televizyonlara çıktıklarında dalgalı kurun en ateşli savunucusu gibi konuştular.

Hepsi, bir ağızdan "Merkez Bankası’nın kurlara kesinlikle müdahale etmemesi gerektiğini" söylediler. Merkez Bankası müdahale etmese de kurlar yeniden düşüp, eski seviyelerine inse, aynı kişiler, yine dalgalı kur düşmanı olurlar, hiç şüpheniz olmasın. Yani ekonomi bu söylemlere göre idare edilseydi, inanın, tam anlamıyla bir kaos olur, bırakın ihracatı, ekonomi üretim bile yapamaz hale gelirdi.

Son günlerde piyasaların en önemli konusu "Kurlara Merkez Bankası müdahalesi gelmeli mi, gelmemeli mi?" tartışması. Kura müdahale istemeyen ciddi iktisatçılar da var ve konuya ihracatçılar gibi dar menfaatleri açısından değil de, makro ekonomik gelişmeler ve ekonominin gidişatı açısından yaklaşıp, ciddi argümanlar da ortaya koyuyorlar.

Ancak piyasalardaki baskın görüş; Merkez Bankası’nın kurlara müdahale etmesi yönünde. Bu arada bankacıların asıl derdinin döviz kurları değil, faiz oranları olduğunu söylemeliyiz. Bankacılar kura müdahaleyi de faizlerdeki artışın durması, yönünü yeniden geri çevirmesi için istiyorlar. Çünkü bankaların üstlendiği şu andaki en önemli risk; faiz riski. Hesaplar kaba olarak yüzde 16’lık faizin aşılmaması üzerine yapılmış durumda. Yani bankacılık sektörü kamu kağıtlarının faizleri yüzde 16’yı aştığı takdirde zarar etmeye başlıyorlar.

"Bankacılık çok kár etti, biraz da zarar etsin" gibi dar bir yaklaşımla olaya bakanlar olduğunu biliyoruz. Halbuki bankaların kárlarının bizce artması, istikrar kazanması gerekiyor. Çünkü artık bankacılık özkaynak güçlü olunduğu takdirde yapılabilecek bir iş. Son dönemde bankacılık risklere karşı daha dayanıklı hale geldiyse, dolayısıyla ekonomi daha az kırılgan olduysa, bu yüzden. Bu sürecin devam etmesi bizce şart. O nedenle de "bankaların zarar etmesi önemli değil" diye olaya yaklaşılamaz.

Bu noktada Ankara’daki havayı vermeye çalışalım. Politikacılar olur olmaz konuşuyorlar ama Merkez Bankası’ndaki, yani para politikasını yürüten kurumdan aldığımız izlenim o ki; "dövize müdahale edilebilir ama bunun zamanı vardır".

Biz Merkez Bankası’nın "bankaların bankası" fonksiyonunun bilincinde olduğunu görüyoruz. Bu ne demek? Bu, likiditeyi sağlamak, sektörü rahatlatmak ve bankacılık sektörünün kárını düşünmek, aynı zamanda Merkez Bankası’nın da işi demek. Bu nedenle gerektiği zamanda Merkez Bankası’nın piyasaya girip müdahale edeceğini tahmin ediyoruz.

MERKEZ BANKASI’NA KARIŞMAYIN ARTIK

Merkez Bankası gerekli müdahaleyi yapacaktır. Ama dediğimiz gibi; zamanı gelince..

Etkili ve güçlü bir müdahale için zamanlamanın çok önemli olduğunu unutmayalım.

Son günlerde politikacıların yaptıkları açıklamalar, piyasalar tarafından sürekli olumsuz algılanıyor. Çünkü daha önce de dediğimiz gibi; Bakan Babacan’ın, Başbakan Erdoğan’ın sık sık para politikası ve kurlarla ilgili demeç vermesi, Merkez Bankası bağımsızlığını zedeliyor ve piyasa bundan tedirgin oluyor. Piyasa Merkez’e güvenini sürdürmek istiyor

Dün Merkez Bankası’ndan tek cümlelik bir açıklama geldi. Açıklama aynen şöyleydi:

"Bilindiği gibi kur rejimi hükümet ile birlikte belirlenmekte, ancak bu rejim altında kur politikasının uygulanması doğrudan bankamız yetki ve sorumluluğu altında bulunmaktadır."

Bu ne demek derseniz; her şeyden önce çok sert bir açıklama olduğunu söylemeliyiz. Bu açıklama ile hükümete "Artık işimize karışmayın, konuşmayın" mesajı veriliyor.

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz’ın, son olarak Başbakan’ın dün AKP Grup Toplantısında "dövize müdahale için aceleci olmayız" açıklamasından çok rahatsız olduğunu biliyoruz. Yılmaz artık dayanamadı ve piyasaya "paranın patronu biziz" mesajı veriyor.

Bizce Yılmaz’ın açıklaması yerinde bir açıklama oldu.

Merkez Bankası bugün, "faizleri yarım puan artırmak" gibi radikal ama güven verecek bir karar alabilir mi bilmiyoruz ama artık masaya yumruk vurma ve bunu gösterme zamanı geldi.

Bu ve benzer adımlarla artık "enflasyon hedefinde revizyon" tartışmaları da sona erdirilmeli.
Yazarın Tüm Yazıları