Merkez, tavsiye ettiği temkinli tavrı kendi göstermiyor

MERKEZ Bankası’nın önceki gün yaptığı yarım puanlık faiz indirimi ve ileriye dönük indirimlerin sürebileceğini açıklaması, bence olması gereken "temkinli" tavrı unuttuğunu gösteriyordu.

Enflasyon hedefinin çok altında kalındığı, bu nedenle indirimlerin geldiği rahatlıkla söylenebilir ancak Merkez Bankası yönetiminin ilerideki faiz artışlarını indirimler kadar kolay yapamayacağını unutmamak gerek. Yani hep bir ihtiyat payı kalması lazım...

Merkez Bankası’nın, bu tavrına karşılık sanayicilere ise "temkinli olun" dediğini görüyoruz. Bence Merkez Bankası tavsiye ettiği "temkinli tavrı" kendisi de göstermeli...

Merkez Bankası’nın bu indirimi ve açıklamasını, piyasalarda "Merkez Bankası’nın Hazine’nin borçlanmasına yardım etmekte kararlı davrandığı" biçiminde yorumlayanlar oldu. Bu yorumu yapanların bir bölümü özellikle de iktisatçılar, "Merkez Bankası’nın böyle bir görevi olmamalı" demeyi de ihmal etmiyor, yani bu tavrı yanlış buluyorlar.

FAİZ İNDİRİMLERİ

Merkez Bankası’nın böyle bir kaygıyla hareket etmesi aynı zamanda karara siyasi bir nitelik kazandırır ki; bu ister istemez Merkez Bankası’nın kredibilitesini gündeme getirir.

Umarız Merkez Bankası’nın indirim kararında böyle bir kaygı rol oynamamıştır.

Piyasaların Merkez Bankası’nın açıklamasından çıkardığı genel sonuç; kabul etmesine rağmen ekonomik faaliyetlerdeki mevcut canlanmayı hala faiz indirimlerini durdurmak için yeterli görmediği, daha önemli canlanma gördüğünde indirimleri durduracağı yönünde.

Bu arada Merkez Bankası’nın, Haziran’da enflasyonun baz etkisi nedeniyle artacağını ama bunun geçici olacağını söylediğini de hatırlatalım...

Bence Merkez Bankası, şimdiye kadar yaptığı gibi, şimdi de küresel trendleri daha fazla dikkate almalıydı. Yani tüm dünyada artık faiz indirimleri durmuşken, bu eğilimi Merkez Bankası’nın daha fazla dikkate alıp, daha ihtiyatlı olması daha iyi olurdu.

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, dün Ankara Sanayi Odası’nda (ASO) yaptığı konuşmada ise ekonomik verilerde iyileşme olduğunu ama bu iyileşmenin artıya geçiş değil, kötüleşme hızının azalması olduğunu belirtmiş ve sanayicilere seslenerek, "Benim sizlere tavsiyem, ihtiyatlı olmanız" demiş. Bu arada kendilerinin de böyle davrandığını iddia etmiş.

Durmuş Yılmaz’ın, ekonomik kriz sürecinde gelinen noktayı değerlendirirken yaptığı benzetme ise zaten durumu çok açık gösteriyor. Yılmaz, "Tünelin içine girdik, tünel karanlıktı. Öbür tarafa doğru bir ışık göründü. Işık, öbür tarafa çıkışı mı gösteriyor yoksa üzerimize gelen araba mıdır?" demiş. Bunun üzerine gülüşmeler ve ASO Başkanı Nurettin Özdebir’in "Moralimizi düzelttiniz" demesi üzerine ise başkan, erken toparlanma ihtimali mizin daha yüksek olduğunun altını çizerek, "Moral bozmaya gerek olmadığını" söylemiş.

HÜKÜMETTEN TALEBİ

Durmuş Yılmaz, işler tekrar iyiye döndüğünde, orta vadede, hangi tedbirlerin alınarak mali disiplinin sürdürüleceği taahhüdünün son derece önemli olduğunu belirterek, "Bizim de hükümetten talebimiz bu" demiş. Yani piyasa gibi Merkez Bankası da önünü görmek istiyor. Başkan Yılmaz, taraf oldukları için IMF ile anlaşma konusunda bir şey söylemeyeceğini kaydetmiş ama IMF ile anlaşmayı istediği, bence çok açık.

Hatta, bence aldıkları faiz indirim kararı IMF ile anlaşma yapılacağı varsayımına dayanıyor...

Yılmaz, sanayicilere "Şu anda ekonominin gereği olarak faizleri indiriyoruz ama şunu bilin, gün geldiğinde faizler artacak. Bizi nasıl faizler düşerken seviyorsanız, çıkarken de sevmeye devam edin" demiş. Bence başkan bunun olmayacağını çok iyi biliyor, ama...

Bu kararın doğru olup olmadığını eylülden sonra görmeye başlarız. Umarım doğru karardır.
Yazarın Tüm Yazıları