Paylaş
Merkez Bankası dün çıkardığı tebliğ ile TL karşılıklarında değişiklik yapmazken, yabancı para munzam karşılık oranını yüzde 9’dan yüzde 9.5’e çıkardı. Merkez Bankası tebliğine göre yeni oranlar 30 Nisan 2010 tarihli karşılık cetvelinden geçerli olmak üzere yürürlüğe girdi. Uygulamayla piyasadan 600-700 milyon dolarlık bir rakam çekilecek.
Merkez Bankası daha önce açıkladığı krizden çıkış stratejisinin bir ayağını daha uygulamaya koymuş oldu. Merkez Bankası geçen haftalarda açık piyasa işlemleri kanalıyla zaten TL likiditesini daraltmaya başlamıştı. Hatta piyasanın beklediğinden çok daha agresif biçimde likiditeyi daraltırken, daha çok da 3 aylık repoların geri dönüşleri kanalıyla bunu gerçekleştirmişti.
Bankacılar 20 milyar TL civarındaki piyasadaki likidite miktarının, kısa sürede 13 milyar TL’ye kadar çekildiğini söylüyorlar.
İşte bir yandan piyasadaki likidite açık piyasa işlemleriyle kısılırken öte yandan ise yabancı para karşılıkları artırılınca, bu kararlar faiz üzerinde hemen etkisini göstermeye başladı. Hazine kağıdı faizleri dün 9.30’a kadar çıktı. Bu çıkışın süreceği, en geç iki ay içinde faizlerin yeniden çift haneye çıkacağı belirtiliyor. TL ya da yabancı para karşılıklarında yapılan artırımların faizi yükselteceğinin bilindiğini kaydeden bankacılar, Merkez Bankası yönetiminin bu kararlarla piyasadaki faiz oranlarının yükseleceğini iyi bildiklerini söylediler.
Merkez Bankası’nın hızla yükselen enflasyonla mücadele için bu tür önlemler almaya mecbur kaldığını hatırlatan bankacılar, alınan bu kararlarla Merkez Bankası’nın faiz artırmaktan kurtulduğunu da ifade ettiler.
Bankacılardaki yaygın kanı; Merkez Bankası yönetimi hükümetin tepkisinden de korktuğu için, kendi politika faizlerini artırmak yerine, faizleri piyasaya yükselttirme yolunu seçti...
MERKEZ FIRÇA YEMEKTEN KURTULACAK
Merkez Bankası zaten, “gösterge faizin kendi politika faizi yerine teknik faiz haline geleceğini”, çıkış stratejisi içerisinde açıklamıştı.
İşte açık piyasa faizleri de, tüm piyasa faizleriyle birlikte yükselmeye başladı. Dün itibariyle faiz yüzde 6.90’a çıkmıştı. Bankacıların tahminine göre bu faiz yüzde 7’ye çıktığında artık Merkez Bankası teknik faiz ayarlamasını da yapacak ve bu faizi yüzde 7’de sabitleyip, miktar ihaleleri yapmaya başlayacak. Bir başka deyişle, gün içinde yüzde 7’den bankalara borç verirken, akşam fazla parayı alırken de faizi ona göre belirleyecek.
Böylece de piyasaların Merkez Bankası’na olan mahkumiyetini, bir başta deyişle kolaycılığını kırıp, kendi içinde alışveriş yapmasını özendirecek.
Sonuçta ise fiili faiz oranları bu önlemlerle yavaş yavaş yükselmiş olacak.
Merkez Bankası dünkü Para Politikası Kurulu (PPK) notlarında uzun süre faizlerin artmayacağını söylüyor. İyi de, artırmayacağı oran, zaten artık gösterge olmaktan çıkacak. Açık piyasa faizlerini ilk aşamada yüzde 7’de sabitlediğinde zaten gösterge faiz yüzde 7’ye yükselmiş olacak. Yani fiilen faiz artmış olacak.
Değişen tek şey Merkez bankası yönetimi Hükümetin, özellikle de başbakan Erdoğan’ın “faizleri artırdılar” tepkisini çekmemiş olacak.
Demek ki; Merkez Bankası’nın kağıt üzerinde bağımsız olması yetmiyor. Bağımsızlığı yöneticilerin içlerine sindirmeleri, korkmamaları, bağımsız düşünmeleri gerekiyor...
Paylaş