Mali saydamlık azalıyor

TÜRKİYE Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) ‘İyi yönetişim’ konusunda yaptığı faaliyetleri anlatmak için tanıtım toplantıları düzenledi.

Bu toplantılarda açıklanan verilerden biri de yılda bir kez endeks olarak açıklanan ‘Mali Saydamlık İzleme Raporu’nun bu yılki sonuçları idi. Geçen yıla kıyasla bu yıl mali saydamlığın azaldığı saptandı. Mali saydamlık endeks değeri 2003 sonunda yüzde 44.1 iken, bu yıl sonunda yüzde 40.6’ya düştü.

Yeni hükümetin mali alandaki saydamlığı azalıyor. Bürokrasi, akademisyenler ve basın alanında seçilmiş kişilerle yapılan bu araştırmada saydamlığın azaldığı sonucu çıkmasında, uğranan hayal kırıklıklarının büyük payı olduğu belirtildi. Geçen yıl alınan önlemler neticesinde mali saydamlık algılamasında önemli bir oran yakalanmışken hükümetin beklenen saydamlık anlayışını hayata geçirememesi üzerine bu endeks düştü.

Endeks 6 alt grubu kapsıyor. Bunlardan ‘Kamuoyuna bilgi sunma ve raporlama düzeyi’ kategorisinde saydamlık oranı yüzde 45.1’den yüzde 41.3’e, ‘Bütçenin hazırlanma ve onaylanma sürecindeki açıklık’ yüzde 40.1’den yüzde 36.4’e, ‘Bütçenin uygulanması ve kontrol sürecindeki açıklık’ değeri yüzde 41.7’den yüzde 35.4’e, ‘Kesin hesapların parlamento tarafından onaylanması ile mali sonuçların dış denetiminde ve değerlendirilmesi sürecinde açıklık’ değeri yüzde 49.7’den yüzde 44.7’ye, ‘Mali istatistiklerin raporlanmasındaki kurumsal bağımsızlık ve güvenilirlik’ değeri yüzde 44.3’ten yüzde 39.6’ya düştü. Bu kategorilerden sadece ‘Kamu sektörünün ekonomide sahip olduğu rol ve sorumlulukların açık olması’ndaki değer yüzde 43.6’dan yüzde 46.4’e çıktı.

Yani geçen bir yılda gerek mevcut yasal düzenlemelerden geri adımlar atılması, gerekse uygulamalardaki bazı eski alışkanlıklara dönülmesi bu endeksin aşağı doğru inmesine yol açtı. Araştırma sonucunda 2005 mali yılı bütçe kanun tasarısına bakıldığında, mali saydamlığa aykırı bazı düzenlemelere devam edildiğinin görüldüğü saptamasına da yer verildi.

Aralık ayının ilk yarısında resmi olarak açıklanacak olan bu araştırmayla ortaya çıkan ilginç bir gelişme de, sadece akademisyenlerin ve basının bakışında değil, asıl olarak bürokrasinin bakışında saydamlığın önemli ölçüde gerilemesi oldu. Bürokrasinin saydamlık endeksindeki değer yüzde 45.3’ten yüzde 40.8’e inerken, akademisyenlerin algılamasında yüzde 44.1’den yüzde 41.5’e indi. Buna karşılık basın değerlendirmesinde yüzde 38.3’ten yüzde 38.7’e geriledi.

KAMU MALİ YÖNETİM KANUNUNUN KRİTİK ROLÜ

Mali saydamlık algalamasının gerilemesinde en önemli faktörlerden biri de; hükümetin sessiz sedasız kamu mali yönetim ve kontrol kanununun uygulamasını ertelemesi oldu. Yapılan araştırmada bu kanun tam olarak uygulandığı takdirde mali saydamlık endeksinin şu anki yüzde 40.6’lık düzeyinden birden bire yüzde 60.2’ye çıkacağı anlaşılıyor.

Bu kanun sadece mali saydamlık için değil, kamu borcunun sürdürülebilirliği açısından da kritik bir rol oynuyor. TESEV’in programında saydamlık araştırmasının yanısıra yaptıkları ‘Kamu borçlarının nasıl oluştuğu ve bu noktalara nasıl gelindiği’ne ilişkin araştırmalarını açıklayan Ferhat Emil ve Hakan Yılmaz, kamu borcu açısından geçmişteki büyük sorunlarla karşılaşmamak için yapılması gerekenlerin başında ‘Kamu mali yönetim ve kontrol yasasıyla, kamu finansmanı ve borç yönetimi yasası uygulamasında geriye dönüş yapılmaması’nın önemine değindiler.

Önümüzdeki döneme ilişkin kamu borcu açısından diğer riskler ise enerji sektöründeki maliyetler, yap-işlet-devret türü finansman yapısı, bankacılık sektörüyle, denetim ve gözetimiyle ilgili riskler, istanbul yaklaşımının uygulama sonuçları, belediyelerin aşırı borçlanma eğilimleri olarak sıralandı. Yani ‘geriye dönme riski’ hálá var...

TESEV Genel Sekreteri Şerif Sayın, ‘İyi yönetişim başlığı altında kamu borçları, bilgi edinme hakkı, devlet sırrı, yolsuzluklarla mücadele araştırmalarının devam edeceğini’ söylüyor.

Kısacası, sivil toplum kuruluşları ekonomide de etkinliğini artırmaya çalışıyor...
Yazarın Tüm Yazıları