Krediler yeniden sıkıntıya girince bankalara kızmayın

BİLİNDİĞİ gibi bir süredir politikacılar, özellikle de Hükümet yetkilileri bankalara yüklenmeyi bıraktılar. Çünkü son bir yıldır kredi hacminde önemli artışlar kaydedildi.

Hükümet üzerinde fazla baskı olmadığı için Başbakan, bir süredir bankaların kulağını çekmeyi bıraktı.

Şimdi moda; ihracatçıların ağzından Merkez Bankası yönetimine yüklenmek. Bilindiği gibi bu aslında eski bir moda ama son dönemde yeniden gündemde.
İhracatçılar yine Hükümete çatamadıkları için Merkez Bankası yönetimine çatıyorlar. Hiç bir ihracatçının mali disiplin dediğini duydunuz mu, hep kurdan şikayet ederler. Sanki ihracattaki tek sıkıntı kurlarmış gibi, kurlar artmadığı halde ihracatın arttığı dönemleri de unuturlar...

Yıl sonuna doğru ihracatçının şikayetlerinin yanına KOBİ’lerden gelecek “bankalar kredi vermiyor” şikayeti eklenirse, kimse şaşırmasın...

Çünkü Bankalar Birliği Genel Sekreteri Ekrem Keskin’in da uyardığı gibi, kredi hacminde son bir yılda görülen artış devam edemez, kredi hacminde bir miktar gerileme bile olabilir.

Şimdiden uyaralım ki; bankalar kredi vermeyi azalttıkları takdirde bu bankaların suçu olmayacak, uygulanan ekonomik politikaların bir sonucu olacak.

Çünkü bankalar için Hazine kağıtları yeniden “ciddi kâr kapısı” olmaya başladı ve önümüzdeki dönemde bankaların topladıkları paraların önemli bir bölümünü yine Hazine’nin borçlanma kağıtlarına yatırmaları bekleniyor. Bunun birkaç nedeni var...

Birincisi; küresel ekonomiyi bağlı olarak Türkiye’de büyümenin bundan sonra yavaşlamaya başlayacağı beklentisi. Avrupa ekonomisinin içine girdiği krizden çıkışın birkaç yıl alacağını herkes biliyordu. Buna gelen son verilerle, ABD’de de büyümenin yavaşlayacağı beklentisi eklendi. Büyümenin yeniden yavaşlamaya başlaması, bankalar için “KOBİ’lere kredi verme nin yine riski büyüyen bir plasman kalemi haline gel mesi” anlamına geliyor.

Buna karşılık önümüzde ciddi bir seçim dönemi var ve bu dönemde kamu harcamalarının artması, dolayısıyla Hazine’nin borçlanmasının da y eniden yükselmesi bekleniyor. Borçlanan bir Hazine ve kar getiren Hazine kağıdı, bankalar için yeniden cazip hale gelecek. Dolay ısıyla bankalara kredi vermek konusunda bankalar bu yılki kadar iştahlı olmayacaklar.

SICAK PARA DÖNEMİ


Bankalar açısından Hazine kağıtları yenden kâr kapısı haline geliyor, çünkü faizlerin önümüzdeki dönem düşeceği bekleniyor. Mali kural yasalaşsa Türkiye’nin rating puanı artacak dolayısıyla faizler yeniden düşüşe geçecekti. Mali kural yasalaşmadı ama gelişmiş ülkelerde kriz in uzadığı, krizden çıkış için alınan ekonomik önlemlerin de bir süre daha devam edeceği ortaya çıktı. Gelişmiş ülke kamu otoriteleri, krizden çıkış için uygulamaya koydukları “bol likidite düşük faiz” politikasına, belli ki büyümeyi yeniden canlandırmak için uzun süre devam edecekler. Buradaki bol ve ucuz likidite ise kâr etmek için bizim gibi gelişmekte olan ülkelere akmaya devam edecek. Son dönemde bunun belirtilerini hissetmeye başladık. Bankacıların beklentisi, yıl sonuna doğru bu eğilimin iyice artacağı yönünde.

Çünkü Merkez Bankası daha uzun süre faiz artırmayacağını açıkladı. Belki ay sonunda yayımlanacak Enflasyon Raporu’nda yılsonuna kadar faiz artırmayacağı garantisi verecek.

Bu da hem yerli bankalar hem yabancı yatırımcılar açısından, Hazine kağıtlarını önümüzdeki 4-5 aylık dönem için daha cazip kılacak. Bu durum kredilere kalan kaynağı da azaltacak.

Demem o ki; kimse krediler kesilmeye başladığında bankaları suçlamasın. Eğer Hükümet mali kuralı yasalaştırsa ve bu yolla uzun dönemli istikrar garantisi verebilseydi, işte o zaman yatırım için de uzun vadeli sermaye gelecekti.

Şimdi yine sıcak para dönemi ve bu da Hükümetin tercihi...
Yazarın Tüm Yazıları