Kamu bankaları piyasayı yönlendirmeye başladı

GEÇEN hafta yapılan Hazine ihalelerine gelen yüksek teklife bankacıların da şaşırdığını ve talebin nereden geldiğini bulmaya çalıştıklarını söylemiştik.

Korktuğumuz oldu ve bu ihaleye gelen yüksek teklifin kamu bankalarından kaynaklandığı ortaya çıktı. Korktuğumuz oldu çünkü bu bankaların, piyasadaki hacimleri nedeniyle, zaten doğal olarak bir etkileri var ama geçtiğimiz son birkaç yılda bu etkiyi "yönlendirme" biçiminde kullanmaktan kaçınmışlardı. Yönlendirme günlerine geri dönülmesi, kamu bankalarının 2001’den önceki sübvansiyonlu krediler dönemini andırmaya başlıyor.

O dönemde kamu bankaları kamunun görev zararları nedeniyle büyüttükleri bilanço kalemlerine karşılık, bu zararları alamadıkları için, piyasada çok yüksek miktarlarda alıcı oluyorlar, piyasayı bu şekilde bozuyorlardı. Şu anda tam tersine piyasayı faizlerin yukarı değil aşağı doğru olması yönünde yönlendirmeye başladılar. Ancak öyle ya da böyle, kamu bankalarının piyasayı yönlendirmeye başlaması bir tehlike işareti olarak görülmelidir. Bankacılar yılın ilk ihalesinde faizlerin geçen yıla kıyasla 70-80 baz puan arttığını hatırlatarak, bunun normal bir gelişme olduğunu söylediler. Çünkü yeni yıla kamu kağıtlarında stopajla girildiğini hatırlatan bir bankacı, "Buna rağmen bankaların satmamak, kendilerinde tutmak üzere aldıkları kağıt yine stopaj dışı. Bu nedenle bütün kağıtların stopajlı olması halinde 1,5-2 civarında artması gereken faizler, bu etki nedeniyle 0.8 puan civarında arttı. Yani bu doğal bir stopaj etkisiydi" dedi.

Geçen hafta yapılan ihalelerde ise bu artışın birdenbire kaybolduğunu, sanki stopajsız gibi bir faiz oranı çıktığını kaydeden aynı bankacı, bunun nedeninin ihaleye gelen "aşırı yüksek talep" olduğunu söyledi. Bu talebin ertesi gün ikinci piyasadaki işlemlerde birdenbire ortadan kaybolduğunu, bunun da aşırı talebin fiktifliğini ortaya çıkardığını kaydeden bankacı, aksi takdirde ertesi gün ikinci piyasada işlemlerin çok yoğun olup faizlerin ihaledeki oranın bile altına inmesi gerektiğini, ancak bunun olmadığını söyledi.

Talebin faizleri bu seviyede tutacak kadar yüksek olmasına şaşırdıklarını, ertesi gün talep kaybolunca işin açığa çıkmaya başladığını kaydeden bankacı, araştırdıklarında, bu kadar aşırı talebin kamu bankalarından kaynaklandığını artık kesin olarak anladıklarını söyledi.

5 YILLIKLARI ALACAKLAR MI

Çok gereksiz bir oyun oynanıyor. Herkes biliyor ki; yüzde 15 gibi yüksek bir orandaki, stopajın kamu kağıtları faizlerine etkisi kaçınılmaz. 0.7-0.8 puanlık bir faiz artırımını zaten herkes doğal karşıladı hatta bunun iyi olduğu, bu kadar etkinin küçük olduğunu söyleyenler çoğunluktaydı. Yani işler normal gidiyordu...

Zaten iyi olan bu gidişe kamu eliyle müdahale çok gereksiz bir hareket. Hazine’nin "stopajın faizlere etkisi olmaz" mantığını anlamak mümkün değil. Bu klasik bir DPT mantığı.

Halbuki piyasayı kendi haline bırakıp, eğer işler düzelmeye devam ederse faizlerin kendiliğinden aşağı gelmesini beklemek lazım. Şimdi müdahale edip faizleri düşürdünüz diye stopajın faizlere etkisinin olmayacağı tezinizi ispatlamış mı olacaksınız? Bu olabilir mi, aklınıza sığıyor mu? İleride, zaten bankaların kamu kağıtları yerine başka plasmanlara kaydığı çok açık bir eğilimken., bu faizler yeniden artmaya başladığında daha da zor durumda kalmayacak mısınız? O zaman "faizler artıyor" telaşı olmayacak mı? Ya da kamu bankalarının bu talebi ilelebet sürdüremeyeceklerini görmüyor musunuz?

Yoksa "kamu bankalarını devreye sokup Merkez’i indirime zorlamayı"mı amaçlıyorsunuz?

Hazine’nin, geçen haftaki ihalelerinde kamu bankalarını devreye sokup "faizleri düşük tutmak" için kullanması herşeyden önce güven kaybettiren bir hareket. Şimdi bütün ihalelerde "Acaba bu kez Hazine ne oyun oynadı" denmeye başlanacak.

Örneğin yakında Hazine’nin sınavlarından biri de içerde çıkacağı 5 yıl vadeli tahviller olacak. Bu kağıtları da kamu bankalarına aldırırsanız, bu konuda kendinizi başarılı mı olmuş sayacaksınız? Bankalarda bu kadar fon olmadığı, zorlama satış olacağı anlaşılmayacak mı?
Yazarın Tüm Yazıları