IMF programı değil sanki seçim programı

AB derken, Rusya derken, ekonomide birçok önemli kararı gözden kaçırıyoruz...Her şeyden önce IMF’le boşlukta kalmamız ve bu boşluğun, Hükümetin yasalar konusundaki ağır tutumu nedeniyle, daha da uzayacak olması, açıkcası, biraz mide bulandırıyor.

Bu arada çiftçilerin TEDAŞ’a olan elektrik borçlarının erteleneceği haberi geldi. Enerji Bakanlığı ile konuştuğumuzda faiziyle birlikte 750-800 trilyon lira civarında bir borca af getirileceğini öğrendik. Bunun yanısıra belediyelerin sokak aydınlatmaları ve ibadethaneler yani camilerin elektrik borçlarına da af getirileceğini öğreniyoruz.

Tarım kesimine verilen destek bununla da bitmiyor. Bugünkü Referans’ta detaylarını okuyacağınız Levent Çağlar’ın haberine göre, yarın Başbakan tarım kesimine dönük, maliyeti en az 2 katrilyon lira tutacak bir destek paketi açıklayacak. Bunun bir kısmının bütçe içinde yer aldığını biliyoruz ama bir kısmının ‘dolanarak’ yapılacağı da kesin.

Bu arada belediyelerin tahkim işlemi yürüyor. Hazine’nin tahkime karşı çıktığı, 10 katrilyon lira civarındaki bir borcun tahkime tabi tutulmasının planlandığını biliyoruz. Son duyduklarımıza göre ise bu borçlar 20-30 yıl süreyle ertelenecekmiş. Yani bu erteleme ile finansman durumu rahatlayacak olan belediyeler - ki bunlar büyük ihtimalle Ankara, İstanbul gibi Büyükşehir belediyeleri olacak- böylece yeniden borçlanma imkanı kazanacaklar. Belki de yaptıkları borçlanmalara yeniden Hazine garantisi alma imkanı kazanacaklar.

Yani borçlu belediyelerin sorunları erteleniyor, bir anlamda halı altına süpürülüyor.

Bunlar zaten kaygı veren kararlar, uygulamalar iken, TBMM’de memurlara 1 derece veren yasa tasarısının arkasına eklenen, bu tür, çok sayıda tehlikeli madde olduğunu gördük. ‘Torba yasa’ haline getirilmiş bu yasa tasarısında, çok sayıda ‘pimi çekilmiş bomba’ görüyoruz. Herşeyden önce bir madde ile KİT borçlanmalarına yeniden Hazine garantisinin yolunun açıldığını görüyoruz. Madde ile ‘Mali yükümlülük altına giren fonlar lehine garanti verme’ imkanı, kamu kurum ve kuruluşlarını da içine alacak biçimde genişletiliyor. Yani KİT’lere garanti yolu açılıp, ileride yine Hazinenin ödeyeceği yüklü borçlar oluşturuluyor.

PİSLİKLER HALI ALTINA

Bunun dışında çok sayıda madde ile, bir anlamda ‘KİT’lere de tahkim’ yolu açılmış oluyor. En çok borçlu KİT’lerden Tekel, Demiryolları, Toprak Mahsülleri Ofisi (TMO) ve Şeker Şirketi’nin birikmiş borçları ve bunlara Hazine’nin görev zararı borçları tahkim ediliyor. Bunların bütçeye yük oluşturmadığı gibi bir görünüm var ama örneğin Demiryolları’nın SSK ve Emekli Sandığı’na olan borçları siliniyor. Yani sosyal güvenlik açığı artırılıyor, dolayısıyla Hazine’nin yükü artırılıyor.

Bu kararlarda en tehlikeli olan unsur ise, bütün bunların bütçe dışında yapılıyor olması. Yani ödenek yazılmadan, hesapları bütçe içinde gözükmeden, bu işlemler yapılıyor.

Bu ne demek biliyor musunuz? Aynı 2000 programından önce bütçe dışında biriken yük gibi.. Hani krizden sonra artık her şeyi sistem içine aldık, tabloyu tam görmüştük ya, şimdi yapılan işte o kriz öncesi yapılanlar gibi...Yani yeniden bütçe dışı kamu yükleri oluşturuluyor. Bunun da bütçe limitlerine girmesi, faiz dışı fazla içine girmesi, şimdilik önlenmiş görünüyor. Tabi ki daha önce de olduğu gibi, bunların bedeli sonradan ödenmek zorunda...

Bütün bu kararlarla borçlanma kanunu, Hazine’nin garanti limitleri ‘etraftan dolaşılarak’ deliniyor. Kamu mali yönetim yasasının niye bu yıl çalıştırılmadığı da ortaya çıkıyor.

Peki bunun sonucu ne olur derseniz; ilk sonucu borçlanmada olur. Bunlar bütçede gözükmeyecek ama Hazine bütün bunlar için de borçlanacak. O zaman faiz düşer mi?

2000 programı ve sonrasında borçlanma ve garanti limitleri, daha sonra faturası çıkacak borçlanmaları önlemek, ona göre harcamaları kısmak için tedbirler getirmişti: Şimdi geri gidiliyor. Yani hükümet gördüğümüz kadarıyla popülizme geri dönüyor, harcamaları artırıyor.

Peki IMF ne yapıyor derseniz; gördüğümüz kadarıyla bunları yutuyor, uyuyor...

Sanki IMF programı değil de, bir seçim programının kararlarını görmeye başladık.
Yazarın Tüm Yazıları